Namaz, dua etmek mi demektir?

Sual: Bazı kimseler, Kur’anda namaz, salat kelimesiyle bildirilmiştir. Salat kelimesi de dua etmek demektir, dua edince namaz yerine geliyor diyorlar. Bunun gerçekle bir alakası var mıdır? Cevap: Bu konuda Dürr-i yektâ şerhinde deniyor ki: “Kur’ân-ı kerimin birçok yerinde emir olunan Salât kelimesi, her gün beş vakitte, herkesin bildiği şekilde kılınan namazdır. Bu salâtın, hususi hareketleri … Devamını oku

İhlâs sâhibi kimselerde riyâ hâli bulunmaz!..

Karabaş Ali Efendi Anadolu’da yetişen büyük velîlerdendir. 1611 (H.1020) senesi Malatya’da Arapgir’de doğdu. 1685 (H.1097) senesi hac yolunda Kal’a-i Nahl denilen yerde vefât etti. Kastamonu’ya giderek Şeyh Şâbân-ı Velî hazretlerine talebe oldu. Onun sohbetlerinde yetişip velîlik makamlarına yükseldi. Sonra İstanbul’a geldi ve Vâlide Atik Dergâhı şeyhi oldu. Çok talebe yetiştirdi. Ünsî Hasan Efendi ve Muhammed … Devamını oku

“Sert insan, yalnız kalmaya mahkûmdur!”

Horasan bölgesinde yetişen velîlerden Ebû Bekr-i Ebherî hazretleri bir gün bir dağın eteğinde oturmuş talebesiyle sohbet ediyordu. Namaz vakti geldi. Abdest almak için yakındaki çeşmeye gittiler. Ancak çeşme akmıyordu. Çocuklar heyecânlandı. Ve arz ettiler ki: “Hocam ne yapacağız?” “Telâş etmeyin!” “Ama namaz geçiyor.” “Haklısınız” buyurup ayağa kalktı. Çeşmeye döndü. Ve yüksek sesle; “Ey su!.. Allah’ın … Devamını oku

Âb-ı Hayat – 3874

Namazın şükrü eda edilemez. Bir de şu var, Allahü tealaya dua edince, O’nun kabul etmesi için mü’minin yirmidört saat devamlı zikr etmesi lazımdır. Eğer Allahü tealayı devamlı anmadıysa, o gün içerisinde O’nu bir an unuttuysa, onun duası kabul olmaz, diyor âlimlerimiz. Biz namazın içinde bile kaç rekat kıldığımızı unutuyoruz. Bir imam camide namaz kıldırmış, sonra … Devamını oku

Müslüman olmak nimeti…

İslam âlimlerinden büyük bir zat, talebelerine “Efendim, biz çok bahtiyarız” buyurur ve sebebini şöyle anlatır: 1- Allahü teâlâ, bizi insan olarak yarattı. Başka bir varlık olarak yaratmadı. 2- Müslüman olarak yarattı. Bütün peygamberlerin ümmetleri de Müslümandı. 3- Bizi Muhammed aleyhisselâmın ümmeti olarak yarattı. 4- Bize Ehl-i sünnet itikadını ve Ehl-i sünnet âlimlerini yani dört hak mezhep âlimlerini; İmam-ı Azam Ebu Hanife, İmam-ı … Devamını oku

Âb-ı Hayat – 3872

Allahü tealaya şükr edeceğiz. Peygamber efendimize ‘aleyhissalatü vesselam’ şükr edeceğiz. Çünki o Peygamber, bizlere İslamiyeti anlatmak için o kadar yükü çekmiştir. Ne işkenceler, ne sıkıntılar, ne hastalıklar çekti. Mübarek buyurmuş ki; Benim çektiğim sıkıntıyı veya üzüntüyü gelmiş veya gelecek bütün insanlardan hiçbirisi çekmemiştir. O kadar çok üzüntü çektim. Niye? Sırf biz yanmayalım diye. Böyle bir … Devamını oku

Hiçbir İslam âlimi şefaati inkâr etmemiştir!..

  Asr-ı saadetten bu yana binlerce Ehl-i sünnet âlimi geldi. Dört hak mezhepten birine mensup hiçbir İslam âlimi şefaati inkâr etmemiştir. Fakat yeni türeyen bazı mezhepsizler, şefaati inkâr ediyorlar. İmam-ı a’zam hazretleri, dört hak mezhebin imamları ve Ehl-i sünnet âlimlerden şefaati inkâr eden tek bir kişi yoktur. Olması da mümkün değildir. Bütün müfessirler, muhaddisler ve fakihler … Devamını oku

Âb-ı Hayat – 3871(Cuma’nız Mübarek Olsun Efendim)

Allahü tealaya emanet olunuz efendim ali zeki osmanağaoğlu Büyükler buyurdular ki; Âişe validemiz birgün cenab-ı Peygambere “aleyhissalatü vesselam” buyurdu ki; Ya Resûlallah, üzüntümden yemek yiyemiyorum. Geçen gün bir hadis-i şerif anlattın, ben çok korktum, o günden beri iştahım kesildi. Kabir sıkmasından bahsettin. Ya o kabir sıkmasına biz de düşersek halimiz ne olur diye, çok korku … Devamını oku