Allahım, bize helal ve temiz rızık ihsân et!..

“Allahım! Merhametine ve ihsân ettiğin helâl rızka, ihsânına karşı şükrümüzü arttır.”   Cemâl Halîfe Osmanlı âlimlerindendir. Aksaraylıdır. Konya medreselerinde ilim öğrendi. Halvetî tarikatı şeyhlerinden Habîb Karamânî’nin sohbetlerine devam ederek tasavvufta yüksek derecelere ulaştı. Daha sonra da İstanbul’a gitti. 933 (m. 1526) senesinde orada vefât etti. Buyurdu ki:   “Din kardeşlerinden bir cefa görürsen, bil ki … Devamını oku

Hadislerle bildirilen ilimler

Ehl-i sünnet âlimleri “Tekrar edilmişlerden başka, on bin kadar hadis-i şerif vardır” buyuruyor.   Sual: Hadis-i şerifler hangi ilimleri içine almakta ve ana hatları ile bunlar nelerdir?   Cevap: Ehl-i sünnet âlimleri; tekrar edilmişlerden başka, on bin kadar hadis-i şerif vardır. Tekrar edilenleri de sayarsak, milyonu aşmaktadır buyuruyor. Bütün bu hadis-i şerifler, on iki ilmi bildirmektedirler ki bunlar … Devamını oku

Dünya işleri, ibadetlere mâni olmamalı

“Mallarınız ve çocuklarınız, Allahü teâlâyı, hatırlamanıza mâni olmasın!”       Sual: İş sebebiyle, namazları ve diğer ibadetleri vaktinde yapmamak, geciktirmek, sonraya bırakmak, dinen uygun olur mu?   Cevap: Bu konuda Kimyâ-i se’âdet kitabında deniyor ki:   “Dünya işleri, ahıret için çalışmaya mâni olmamalıdır. Ahıret için ticaret yeri camilerdir. Münâfıkûn sûresi, 9. âyet-i kerimesinde meâlen;   … Devamını oku

En son vefat eden “hidâyet yıldızı!”

Ebüt-tufeyl Âmir bin Vâsile “radıyallahü anh” en son vefat eden sahâbedir. Mekke’de, hicretin yüzüncü yılında vefat etmiştir.   Bugün “Son sahâbe” Ebüt-tufeyl Âmir bin Vâsile’nin “radıyallahü anh” vefat yıl dönümüdür. Bu vesileyle, önce Resulullah “sallallahü aleyhi ve sellem” Efendimizin mübarek eshâbından bahsetmek istiyoruz efendim…   Peygamberlerden ve meleklerin üstünlerinden sonra, bütün yaratılmışların en üstünü, Eshâb-ı kirâmdır. O mübarek … Devamını oku

Allah rızası için yapılan hiçbir amel boşa gitmez

“İyi amellerimizle duâ etmekten başka bizi bu mağaradan kimse kurtaramaz!”   Ya’kûb bin İshâk İsferâinî hazretleri hadis ve Şafiî mezhebi fıkıh âlimlerindendir. 230 (m. 844) yılında Horasan’da Nişâbûr yakınlarında İsferâin’de doğdu. 316 (m. 928) yılında orada vefât etti. “Müsned-üs-sahîh” adlı bir eseri vardır. Rivâyet ettiği bir hadîs-i şerifte Resûlullah (sallallahü aleyhi ve sellem) buyurdu ki:   … Devamını oku

Muvaffak olmanın iki sırrı!..

Muhammed Bâkî Billâh hazretlerinin çok kerâmetleri vardı. Ama belli etmezdi mübârek zât.   Üç yaşında bir çocuk, yüksek bir duvardan, taş zemîne düşmüştü bir gün.   Kulağından kan gelip, o anda kesildi nefesi.   Annesi, onu kucağına alıp koştu Bâkî Billâh hazretlerine.   “Efendim! Bir himmet edin de yaşasın çocuğumuz” diye yalvardı.   Bu büyük velî de, acıdı kadıncağıza. … Devamını oku

Dil, cennete de götürür cehenneme de!..

Eğer bir söz kendimize veya birilerine faydalı olacaksa söylenmeli, yok faydasız ise konuşmaktan sakınmalı…   Dil; küçücük bir organdır fakat ibadeti de, isyanı da büyüktür. Küfür ve iman ancak dilin şehâdetiyle açığa çıkar.   Sahasının ne sonu vardır, ne de sınırı. Hayır da dilin alanına girer, şer de…   Dilini dizginleyemeyenleri şeytan sürükler, uçurum kenarına çeker. … Devamını oku

Kim Resulullah’ı severse Allah’ın ihsanına kavuşur

Her peygamberin ümmeti, kendi peygamberinin doğum zamanını bayram yapmıştır.       Seyyid Muhammed Kavukçu Osmanlı âlimlerindendir. 1224’te (m.1809) Lübnan’da Trablusşam’da doğdu. İlk tahsiline memleketinde başlayıp 1239’da (1823) Mısır’a gitti; Ezher’de aklî ve naklî ilimler tahsil etti. 1305’te (1888) Mekke’de vefat etti Çok eser yazdı Bunlardan Mevlid-in-Nebî’nin önsözünde şöyle buyuruyor:    Peygamber Efendimizin (sallallahü aleyhi … Devamını oku

Asil davranış karşısında utanan adam!..

Muhammed Bâkî Billâh hazretleri, bir gün birkaç talebesiyle bir velînin kabrini ziyârete gittiler. Türbedâr, onların geldiğini görünce kalktı ve acele bir iskemle getirip koydu kabrin yanına.   Üzerine de bir minder yerleştirdi.   Bâkî Billâh hazretleri otursun diye.   O esnâda terbiyesiz biri gelip iskemleyi, minderi görünce;   “Bunu kim için getirdiniz?” diye sordu küstahca.   Talebeler, Bâkî … Devamını oku