Âb-ı Hayat – 4377

İnsanın, hayatında çekeceği en büyük sıkıntı; yanlış sebebe yapışıp yanlış netice almasıdır. Peki, doğru sebebe ve doğru neticeye nasıl kavuşulur? Tam İlmihâl Seâdet-i Ebediyye kitabında bunun cevabı (formülü) bildirilmiş. Buyurmuşlar ki: İki formül veriyorum. Kim bu iki formülü uygularsa, yaptığı işi doğru da yapsa yanlış da yapsa neticesi doğru çıkar. Öyle bir formül ki mutlaka doğruya götürüyor. Birincisi; yapacağınız … Devamını oku

Kitap okusunlar!

Manisa’nın Akhisar ilçesi, Beyoba köyünde medfun bir Hak dostu var.   Hacı Bektaş Dede.   “rahmetullahi aleyh”   Bu zât, bir sohbette;   “Bir zaman gelecek, dünyâda hakîkî evliyâ kalmayacak. Mürşit bulunmayacak. Yazık o milletin hâline” buyurdu.   Sordular:   “Peki efendim, o zamanki insanlara ne tavsiye edersiniz?”   Cevabında;   “Mutlaka bir İslam âliminin, bir … Devamını oku

Nikâhtan sonra nafaka farz olur

Nafaka, insanın yaşayabilmesi için gerekli şey, yiyecek, giyecek ve ev demektir.       İbn-i Adîy hazretleri hadîs ve fıkıh âlimlerinin büyüklerindendir. 277 (m. 890) senesinde İran’da Cürcân’da doğdu. 365 (m. 976) tarihinde Cürcan’da vefat etti. İlim öğrenmek için Şam’a, daha sonra Mısır ve başka yerlere gitti. Verdiği hükümler ve beyanları, kendinden evvel ve sonra gelen âlimlerin … Devamını oku

Söz taşımak kötü huylardandır

“Taş taşı da, söz taşıma” derler. Nemime günahtır, nemimeyi dinlemek, daha büyük günahtır. Söylenen söz doğru ise gıybet, yalan ise iftira olur.       Nemîme, insanlar arasında söz taşımak, kovuculuk yapmak demektir. Çoğunlukla bir kimse hakkında hoş olmayan bir şeyi nakletmeye denir. Kötü huylardandır. Dünyada, insanların arasının açılmasına ve fitne çıkmasına, ahirette azaba sebep olur. Nemime … Devamını oku

Evliyanın kabrini ziyaret ederken

Büyük bir zatın kabrini ziyaret eden kimse, ona râbıta ederse, kalbine bir şeyler akmaya başlar.       Sual: Evliya kabirleri nasıl ziyaret edilir ve istifade etmek için ne yapmalıdır?   Cevap: Bu konuda Seyyid Abdülhakim Arvasi hazretlerinin Râbıta-i şerîfe kitabında buyuruluyor ki:   “Büyük bir zatın kabrini ziyaret eden kimse, ona râbıta ederse, yani dünya … Devamını oku

Âb-ı Hayat – 4375 (Cuma’nız Mübarek Olsun)

ali zeki osmanağaoğlu Büyükler buyurdular ki; Bütün dünya işleri, aklına ne gelirse, eğer kalpteki niyet, rıza-i ilahi değilse, hepsi dünyadır. Bir niyet, otobanı değiştirir. Öbürüne girersen, istediğin kadar uğraş, diğerinden ayrıldın. Onun için, bir daha kavuşamazsın. Onun için, işin başındayken, yanlış yapmamak, kötü niyetten sakınmak, iyi niyet sahibi olarak helalinden kazanmak, İslamiyete hizmet etmek, insanlara … Devamını oku

Çocukken belliydi…

Manisa’nın Akhisar ilçesi, Beyoba köyünde medfun bir Hak dostu var.   Hacı Bektaş Dede.   “rahmetullahi aleyh”   Bu zatın, ileride “yüksek bir veli” olacağı, daha çocukluğunda belliydi.   Şöyle ki;   Abdestsiz biri, onu kucağına almak istese, gitmezdi mesela.   Yine o doğduğunda ramazandı.   Gündüzleri süt emmezdi.   İftar olunca emerdi ancak.   … Devamını oku

Kur’ân-ı kerimi okurken uyulacak edepler vardır

Kur’an-ı kerimi tecvide uygun ve güzel sesle okumalı, fakat teganni etmemelidir!       Tâcüddîn el-Vâsıtî hazretleri kıraat âlimidir. 671 (m. 1273) senesinde Irak’ta Vâsıt’da doğdu. 740 (m. 1340) senesinde Bağdat’ta vefât etti. Kur’ân-ı kerimin okunuşu ile ilgili olan kıraat ilmini birçok zattan öğrendi. Çok yerler dolaştı. Kıraat ilmine dair birçok eser yazdı.   Tâcüddîn el-Vâsıtî’nin … Devamını oku

Hiç kimseyi kıyafetine göre değerlendirme!..

Eski elbiseler içinde bir âlim, mahkemede üst sıralarda bulduğu boş bir yere oturur. Ancak kadı, adamcağıza sert sert bakar!..   Din büyüklerimiz “Kibir, Allahü teâlâyı unutmanın alametidir. Her iyiliğe engeldir, her kötülüğün anahtarıdır. Büyüklenerek ‘ben’ demek feyiz ve bereketi keser” buyuruyorlar… Allahü teâlânın sıfatları değil, bizzat zatı kibirliye düşmandır. Cenâb-ı Hak, “Kibriya ve azamet bana aittir” ve “Kibirli olanı asla affetmem yakarım” buyuruyor. Peygamber aleyhissalatü vesselam da, “Kalbinde zerre … Devamını oku

İmanın temeli ve alameti

Allahü teâlâya düşman olanları sevmemeli, İslamiyet’e yapışanları sevmelidir.       Sual: İmanın temeli ve imanın bulunduğunun alameti nedir?   Cevap: Bu konuda İmâm-ı Gazâlî hazretleri, Kimyâ-i se’âdet kitabında buyuruyor ki:   “Resulullah efendimiz buyurdu ki: (İmanın temeli ve en kuvvetli alameti, Müslümanları sevmek ve Müslümanlara düşmanlık edenleri sevmemektir.) Cenâb-ı Hak, İsa aleyhisselama; (Eğer yerlerde ve göklerde bulunan bütün … Devamını oku