Âb-ı Hayat – 4402

Lokman Hakim hazretleri oğluna buyurmuş ki; Oğlum, iki şeyi unut, iki şeyi unutma. Yaptığın iyilikleri unut, ne olur bir daha bahsetme. Allahü teala kabul ettiyse etti, etmediyse etmedi. Ama sen bunu tekrar söylersen, kabul olsa da kaybedersin. Cenab-ı Hak yapılan iyiliğin tekrarını sevmiyor. Allahın büyüklüğünü say istediğin kadar, ama ben sana şunu yapmıştım; boş şey … Devamını oku

Oruç sabrın, sabır da imanın yarısıdır…

Her şeyin bir zekâtı vardır. Vücudun zekâtıysa açlıktır. Oruç tutarak aç kalanın arzuları kırıldığı için sabretmesi kolay olur…       Efendim, oruç, yalnız aç ve susuz kalmak değildir. Bir hayvanı veya inanmayan bir kimseyi bir odaya hapsedip aç, susuz bırakmakla oruç tutturulmuş olmaz. Orucun, sabır, şükür, nefis terbiyesi gibi diğer ibadetlerle irtibatı vardır. Onun … Devamını oku

En büyük hırsız, kendi namazından çalandır!

Bir mümin namazını güzel kılar, rükû ve secdelerini tam yaparsa, namaz sevinir ve nûrlu olur.       Ziyâüddîn Cedrî hazretleri hadîs ve Hanbelî mezhebi fıkıh âlimlerinin büyüklerindendir. Hadîs ve fıkıh ilmi yanında kırâat ve ferâiz ilminde de söz sahibi idi. 679 (m. 1280)’de vefât etti. Bir dersinde buyurdu ki:   Peygamberimiz “sallallahü aleyhi ve … Devamını oku

“O gün, zâlimlerin şefâatçisi yoktur!..”

Dâvud-i Tâî “rahmetullahi aleyh” hazretlerine, bir gün “Cennete ne ile girilir efendim?” diye sordular.   Cevâbında;   “Takvâ ile” buyurdu.   “Takvâ nedir efendim?”   “Takvâ, haramlardan sakınmaktır” buyurdu.   ● ● ●   İbni Semmak hazretleri, Dâvud-i Tâî hazretlerine;   “Bana nasîhat et” dedi.   Cevâben;   “Öyle hayat yaşa ki, Allahü teâlâ seni haram bir iş … Devamını oku

Zekât, hicretten sonra farz oldu

Zekât vermek, hicretin ikinci senesinde ramazan ayında farz oldu.       Sual: Zekât ne zaman farz oldu ve zekât verilecek malın, paranın mutlak helal yoldan mı elde edilmesi gerekir?   Cevap: Zekât vermek, hicretin ikinci senesinde ramazan ayında farz oldu. Her Müslüman tam mülkü olan nisap miktarındaki zekât malının, belli zamanda, belli miktarını, zekât niyyeti ile … Devamını oku

İşçinin, yolcunun oruç tutması

Çalışırken hasta olacağını bilen işçinin, hasta olmadan önce orucu bozması caizdir.       Sual: Ekmek parası için çalışan işçilerin ve ramazan ayında yolculuk yapanların, oruç tutmaları gerekir mi, tutamazlarsa ne yapmaları lazımdır?   Cevap: Ekmek parası kazanmak için çalışırken hasta olacağını bilen işçinin, hasta olmadan önce orucu bozması caizdir. Üç günlük yola yani 104 kilometre … Devamını oku

Oruç şükretmeyi öğretir

Rabbimizin şükrünü hakkı ile yapmamız mümkün değildir. Nimetlerin O’ndan olduğunu bilmemiz kâfidir.           Bilsek de bilmesek de Rabbimizin üzerimizdeki nimetleri sayılamayacak kadar çoktur. İçinde bulunduğumuz bunca nimetleri biz istemedik, böyle bir talebimiz de olmadı. Bizim bunlara muhtaç olduğumuz, bunlarsız yapamayacağımız bilindiği için ihsan edildi.   Biz daha cenin iken, annemizin karnında … Devamını oku

Sünnet-i hüdâ ve sünnet-i zevâid

Câmide i’tikâf etmek, ezân, ikâmet okumak, cemaat ile namaz kılmak Sünnet-i hüdâdır.       İbn-i Ziyâd hazretleri Şafiî mezhebi fıkıh âlimlerindendir. 238 (m. 852) senesinde Horasan’da Nişâbûr’da doğdu. Buradan Irak, Şam, Mısır şehirlerine giderek ilim tahsil etti. Son olarak Bağdâd’a yerleşti. 324 (m. 936) senesinde Kûfe’de vefât etti. Şamlı, Mısırlı, Bağdâdlı pek çok âlimden ilim … Devamını oku

Duygulandıran bir ziyaret…

İmâm-ı Âzam’ın oğlu Hammâd ile Ebû Yûsüf hazretleri, Dâvud-i Tâî hazretlerini “rahmetullahi aleyhim” ziyârete geldiler bir gün.   Fakîrdi mübârek.   Ama aldırmıyordu.   Hammâd, ona dört bin dirhem verip “Bu para, babamdan mîrastır, lütfen kabul et” dedi.   Hazret-i Dâvud;   “Pekâlâ” deyip aldı.   Sonra geri verip;   “Eğer birinden bir şey kabul etseydim, önce senden kabul ederdim” buyurdu. … Devamını oku