Kıyâmete kadar kabri aydınlık olan kullar…

“Mâdemki dünyâda sâlih bir kişi olarak yaşadın, güzel bir şekilde öldün, burada müsterih ol!”   Ka’b-ül-Ahbâr hazretleri Tâbiînin meşhur velilerindendir. Yemen’de doğdu. Resûlullah Efendimizin (sallallahü aleyhi ve sellem) zamânına yetişti. Ancak İslâmiyetle şereflenmek üzere, Resûlullah’ın huzûruna çıkmak için hazırlanmıştı. Fakat Resûlullah’ın vefâtını duyunca geri döndü. Hazret-i Ömer’in radıyallahü anh hilâfeti zamânında Medîne-i münevvereye geldi. Humus’ta yerleşti. … Devamını oku

Çocuğundan ümîdini kesen Hristiyan!..

Nişâbur’da yaşayan velîlerden Ebû Osmân-ı Hayrî hazretlerinin zamânında zengin bir Hristiyanın bir “oğlu” vardı. Çocuk bir gün hastalandı. Ve günden güne ağırlaştı! Adam, göstermedik tabip bırakmadı o havâlide. Ancak devâ bulunamadı hastalığa. Çocuktan ümîdini kesmişti ki, bu “büyük zâtı” tavsiye ettiler ona. Çâresizdi artık! “Pekâlâ” dedi. Sevindi, ümitlendi. Bu niyetle evden çıkmak üzereydi ki, çalındı kapısı âniden. Açtığında bu zâtı gördü eşikte. Çok da … Devamını oku

Muhammed aleyhisselamın ahlakı

Enes bin Mâlik hazretleri buyurdu ki: “Resulullah efendimiz insanların en güzel huylusu idi.”   Sual: Peygamber Efendimiz, her bakımdan üstün olduğu gibi, ahlaken de üstün değil midir? Cevap: Allahü teâlâ, Sevgili Peygamberine (sallallahü aleyhi ve sellem) verdiği iyilikleri, ihsanları sayarak, Onun mübârek kalbini okşarken, kendine güzel huylar verdiğini, (Sen güzel huylu olarak yaratıldın) mealindeki âyet-i kerime ile bildirmektedir. Hazret-i … Devamını oku

İnsan, doğru yolu aklıyla bulamaz!..

Allahü teala insanlara akıl verdi ancak aklımızın kafi gelmediğini bildiği için, bize acıyarak Peygamberler gönderdi. Kitaplar indirdi. En doğru olanını öğretti…   Rabbimiz, bizlere doğru yolu bulabilmemiz için akıl nimetini vermiştir. Akıl olmazsa iyi ile kötüyü birbirinden ayıramazdık. Fakat aklımız, iki cihan saadetini bize kazandırmaya yetmez. Aklımızın kafi gelmediğini en iyi bilen Rabbimiz, bize acıyarak Peygamberler gönderdi. … Devamını oku

Âb-ı Hayat – 3869

İmam-ı Rabbani hazretlerinin peş peşe iki tane arslan gibi, delikanlı oğlu vefat etti. Başsağlığı dileyip, üzüntülerini ifade etmişler. O da demiş ki; İnsanız, insan üzülebilir ama, cenab-ı Hakkın gönderdiklerine karşı ne diyebiliriz? Hazret-i Peygamberin ‘aleyhisssalatü vesselam’ Enes bin Malik diye bir hizmetçisi vardı. O zaman çok salgın hastalıklar vardı, bir günde seksenüç evladı öldü. Velhasıl, … Devamını oku

Tîmûr Han’ı hayretler içinde bırakan zat!.. 

Ebü’l-Hasan Türkmânî hazretleri evliyânın büyüklerindendir. İsmi, Mahmûd bin Mevdûd’dur. Soyu, Mısır hâkimi Aybek Türkmânî’ye ulaşır. Mısır’da doğdu. 1424 (H.828) senesinde Azerbaycan’da Meraga’da vefât etti. Herat’a varıp Mîrim hazretlerinin sohbetine katıldı. Kısa zamanda icâzet alıp irşâda başladı. Zamânında Tîmûr Han oraları fethedip ele geçirmişti. Bir gün Türkmânî hazretlerini çadırına dâvet etti ve çadırda otururken hizmetçisine tembih … Devamını oku

“Cömertlik öyle bir haslettir ki…”

Nişâbur’da yaşıyan velîlerden Ebû Osmân-ı Hayrî hazretlerinin genç bir talebesi, “kötü arkadaşlara” uyup derse gelmez olmuştu. Lâkin suçunu biliyor, görünmek istemiyordu hocasına. Bir gün âniden karşılaştı. Ve saklanacak yer aradı. Ama yoktu öyle bir yer. Azarlayacak diye çok korktu! Ama düşündüğü gibi olmadı. Mübârek, tebessümle yaklaştı gence. Eliyle başını okşayıp; “Nerelerdesin evlât? Kendini özlettin” buyurdu. … Devamını oku

Ana babaya ‘kalple’ yapılacak vazifeler

İmam-ı Nesefî hazretleri, sağlığında iken evlâdının ana-babasına karşı kalbiyle yapacağı on vazifeyi şöyle bildiriyor: 1. Ana-babaya acımalı, onlara çok merhamet etmelidir. Hadis-i şerifte buyuruldu ki:  (Merhamet etmeyene, merhamet edilmez, acımayana acınmaz.) [Müslim] 2. Ana-babayı sevmelidir. Her fırsatta ana-babanın ellerini öpmeli, sevdiğini hissettirmelidir. Hadis-i şerifte buyuruldu ki:  (Annesinin ayağını öpen, Cennetin eşiğini öpmüş olur.) [Şir’a] 3. Ana-babanın sevinçlerine sevinmelidir. Bir şeye sevinince, (Ne iyi olmuş, … Devamını oku

Âlemlere rahmet olarak gönderildi

Sual: Peygamber efendimiz, sadece insanlara mı yoksa kâinatta bulunan her varlık için mi rahmet olarak gönderildi? Cevap: Allahü teâlâ, Muhammed aleyhisselamı âlemlere rahmet olarak göndermiştir. Enbiyâ suresinin 107. âyetinde mealen; (Seni, âlemlere rahmet, iyilik için gönderdik) buyuruldu. Ebû Hüreyre hazretleri; “Bir gazada, Resullulah efendimize, kâfirlerin yok olması için dua buyurmasını söyledik. Cevaben; (Ben, lanet etmek, insanların … Devamını oku