Levh-i mahfûzda değişiklik olur!

Sual: İnsanların hâllerinde ve işlerinde yani kaderlerinde değişiklik olur mu yoksa ezelde nasıl takdir edilmiş ise öyle mi meydana gelir? Cevap: Ahmet ibni Kemal Paşa hazretlerinin Levh-il-mahfûz ve Ümm-ül-kitap ve Ebüssuud Efendi’nin Kaza Kader Risalesinde, konu ile alakalı olarak buyuruluyor ki: “Ra’d suresindeki, (Allahü teâlâ, dilediğini siler. Dilediğini değiştirmez. Ümm-ül-kitâb, Ondadır) meâlindeki âyet-i kerimede, levh-i mahfûz bildirilmektedir. … Devamını oku

“Mümine, güzel şeyler yakışır”

Kazvin’de doğan Alî bin Ömer Harbî hazretleri zamânında bir kimse vardı ki, zâhid olup, “dervişâne” elbiseler giyerdi. Bu kişi, Alî bin Ömer Harbî hazretlerinin, nefis “yemekler” yiyip, kıymetli “elbiseler” giydiğini işitti birinden. Aklı yatmadı bu işe. Bu, ters geldi ona. Kendi kendine “Bu nasıl Allah adamı ki, güzel yemekler yiyip, kıymetli elbise giyiyor? Zühd sâhibi … Devamını oku

“Melekler, o namazı göğe çıkarır…”

Kuşadalı İbrâhim Halvetî Efendi Osmanlı fıkıh âlimlerinden ve Halvetiyye tarîkatının Şa’bâniyye kolunun büyüklerindendir. 1774 (H.1188) senesinde Aydın’ın Kuşadası kasabasında doğdu. İstanbul’a gelerek, Fâtih’te Feyziyye Medresesinde Emîn Efendiden ders aldı. Sonra Fâtih’teki Atpazarı Dergâhında bulunan Beypazarlı Şeyh Ali Efendiye intisab ederek Halvetî-Şa’bânî yolunda kemale erdi ve icazet alarak Fâtih’te, Çarşamba Pazarı civârında talebe yetiştirdi. Hacdan dönerken … Devamını oku

Âb-ı Hayat – 3884

İmam-ı Rabbani hazretleri “kuddise sirruh” buyuruyor ki; Üç şey vardır, insanlar ona müpteladır; ama her üçü de insanların başına beladır. Biri mal, servet. Bugün bütün cinayetler, kan davaları hep mal bölüşmekten, arazi bölüşmekten, yani mal yüzünden çıkıyor. İkincisi, mevkii. Hayatta en arzu edilen doçent olmak, profesör olmak veya bilmem ne olmak. Halbuki ömrünün geçip gittiğinin … Devamını oku

Güler yüzlü olmayan, mümin sıfatlı değildir!

Dînimiz, güzel huylu olmamızı, birbirimizi sevmemizi, büyüklere hürmet, küçüklere şefkat etmeyi, dinli dinsiz, herkese iyilik etmeyi emretmektedir.    Müslümanların öğrenmeleri lâzım olan bilgilere “İslâm ilimleri” denir. İslâm ilimleri ikiye ayrılır: Din bilgileri ve Fen bilgileri. Fen bilgilerine “Hikmet” denir. Peygamber Efendimiz (sallallahü aleyhi ve sellem) “Hikmet, Müslümanın kaybolmuş malı gibidir. Onu nerede bulursa  alsın!” buyurdu. Din bilgilerinin esası yirmi ilimdir. … Devamını oku

“Muhabbetin şartlarına son derece dikkat edin”

“İmân ve muhabbet birliktedir. Allahü teâlânın rızâsı için her ikisi de mutlaka lâzımdır.”   İbrâhim Sıdkı Efendi Kıbrıs’ta yetişen velîlerdendir. On dokuzuncu asırda yaşadı. Tahsil için Anadolu’ya gelip zamânın âlimlerinden ilim öğrenen İbrâhim Efendi, tahsîlini tamamladıktan sonra Kıbrıs’a döndü. Çok talebe yetiştirdi Kıbrıs’ın Baf kasabasında vefat etti. Çok kerametleri görüldü.Bir gün Mekke’den birisi gelip; “Hacı … Devamını oku

“Haydi bizim hâneye gidelim”

Kazvin’de doğan Alî bin Ömer Harbî hazretleri, Allah adamlarındandır. Kerâmetleri vardı. Kalpleri okurdu. Bir kişi, bu zâtın sohbetine giderken yolda kendi kendine “Huzûruna varınca, (Efendim, zât-ı âlinizin yediği yemekten bana da ikrâm eder misiniz?) diye arz edeyim” dedi. Bu düşünceyle vardı. Oturup sohbet ettiler. Nihâyet sohbet bitti, büyük velî, bu kimsenin eline yapışıp “Haydi bizim hâneye gidelim” buyurdu. Ve eve … Devamını oku

Hülefâ-i râşidine buğzeden

“Hazret-i Ebû Bekir namaza, hazret-i Ömer zekâta, hazret-i Osman oruca, hazret-i Ali ise hacca benzer…”   Sual: Cennetle müjdelenmiş ve Peygamber efendimizin halifeleri olan dört büyük zatı sevmeyen, buğzedenler oluyor. Bunların bu durumu imanlarını etkiler mi, ahıretteki durumları nice olur? Cevap: Bu konuda Menâkıb-ı Çıhâr Yâr-i Güzîn kitabında deniyor ki: “Rükneddîn Ahmed bin Cürcânî hazretleri, Abdullah bin … Devamını oku

Rehberini tenkit etmek!

Sual: Bazı kimseler, imâm-ı Rabbânî hazretleri benim rehberim dediği hâlde, bu zatı tenkit ediyorlar. Böyle yapmak doğru mudur? Cevap: İmâm-ı Rabbânî hazretleri, böylelerine Mektûbât kitabının 313. Mektubunda cevaben buyuruyor ki: “Oradaki kardeşlerimiz arka arkaya yazarak, Mîr Muhammed Numan hazretlerinin bugünlerde talebeyle az çalıştığını, ev yaptırmakla uğraştığını, eline geçenleri ev yapmaya harcettiğini, talebenin, kendisinden faydalanmadığını bildiriyorlar. … Devamını oku

Huşû ile kılınan namaz kurtuluş vesilesidir…

Hâfız Ali Efendi Kıbrıs’ta yetişen velîlerdendir. 1846 (H.1262) senesinde Kıbrıs’ın Limasol şehrinde doğdu. Tahsil çağına gelince, İbrâhim Sıdkı Efendinin ders verdiği medreseye devâm etti. İbrâhim Efendiden Kâdiriyye tarîkatında icâzet aldı. Hocasının vefâtından sonra yerine geçerek insanlara doğru yolu anlatmaya çalıştı. 1926 (H.1345) senesinde Kıbrıs’ın Baf kasabasında vefât etti. Baf’a belli günlerde gemi gelirdi. Gemi tayfalarından … Devamını oku

“Hanımınıza karşı iyi huylu olunuz!”

Herat’ta doğup orada vefât eden Abdullah-ı Ensârî hazretleri bir gün sohbetinde; “Bir hakîkî mürşidin sohbetine kavuşmak, nîmetler içinde en büyük olanıdır” buyurdu. Sordular: “Neden efendim?” “Çünkü o büyüklerin bir şefkatli nazarı, kalpteki karartı ve pasları temizler de ondan” dedi. Ve ardından; “Kâbe, Mina, Arafat her zaman bulunsa da, böyle mübârek bir zât her zaman ele … Devamını oku