“Doğru kılınan bir namaz…”

Bağdat’ta yaşayan Abdurrahman Tafzuncî hazretleri; Evliyâ-yı kirâmdan olup yüksekçe bir kürsüde vaaz verir, sohbetini, âlim ve velî herkes zevkle dinler, istifâde ederdi. Her duâsı kabul olurdu. Bir gün yanına biri gelip; “Efendim! Benim bir hurma bahçemle ineklerim var. Ama onbir senedir bir tek hurma olmadı. İneklerim yavru yapmadı. Duâ etseniz de genişe çıksa elim. Zîra … Devamını oku

“Peygamberlerden sonra, insanların en iyisisiniz!”

Bendegî Mahdûm-i Cihâniyan hazretleri Çeştiyye yolunun ileri gelenlerindendir. “Kutb-i Zaman” ismiyle de tanınır. Hindistan’da 1307 (H.707) yılında doğdu, 1383 (H.785) yılında Gücerât’ın Ahmedâbâd şehrinde vefât etti. Şeyhülislâm Rükneddîn Ebü’l-Feth Kuraşî’nin talebesi, Nasıruddîn Mahmûd’un halîfesidir. Nâsıruddîn Mahmûd da Nizâmüddîn Evliyâ’nın halîfesiydi. Delhi’ye giderek Sultân Muhammed Tuğluk Şah zamânında ona şeyhülislâmlık makâmı ve büyük bir dergâh verildi. … Devamını oku

Kıyâmette hangi bedenle diriltileceğiz?

Sual: Bir insanı hayvanlar yese veya ölen insanın organları başka bir insana nakledilse, bu insan kıyamet günü diriltildiği zaman, dünyada iken hayvanların yediği veya başka insanlara nakledilen organları, kimin bedeniyle diriltilecektir? Cevap: Konu ile alakalı olarak Seâdet-i Ebediyye kitabında deniyor ki: “Kıyamette herkes, öldüğü zamandaki şekli, boyu ve organları ile mezardan kalkacaktır. Herkesin kuyruk sokumu … Devamını oku

“Yapılacak en mühim iş nedir?”

Kazvin’de yaşayan Alî bin Ömer Harbî hazretlerinin sevdiği biri şöyle anlatıyor: Bu zâtı görmek için evine gittim. İltifat ederek içeri aldı. Oturup, sohbet ettik. O esnâda bir kimse hediye olarak çok miktarda “elma” ve “kayısı” getirip takdîm etti bu büyük velîye. Onlardan bana ikrâm etti. Sonra hepsini bir talebesine verip “Bunları fukarâya dağıt!” buyurdu. Talebe … Devamını oku

“Hazret-i Türkistan” Ahmed Yesevî

Ahmed Yesevî hazretleri, Türkistan’da yetişen büyük velîlerdendir. O, daha çok “Pîr-i Türkistan”, “Hazret-i Türkistan” ve “Kul Hâce Ahmed” diye tanınır.  İftiracılar, dedikoducular her zaman vardır… Ahmed Yesevî hazretlerinin şöhreti, kerâmetleri her tarafa yayılıp, talebelerinin sayısı yüz bine yaklaşınca, kendisini çekemeyenler düşmanlıklarından, çeşitli iftiralara başladılar. Hatta o kadar ileri gittiler ki “Sohbet meclislerine örtüsüz kadınlar gelip erkeklerle birlikte oturuyorlar” gibi çok … Devamını oku

Allahü teala zaman ve mekândan münezzehtir

İmâm-ı Kuşeyrî hazretleri fıkıh, tefsîr, hadîs ve kelâm âlimi olup adı Abdülkerîm’dir. 986 (H.376) senesinde Horasan’ın Üstuvâ nâhiyesinde doğdu. Nişâbûr’da büyük velîlerden Ebû Ali Dekkâk ile karşılaşarak tasavvuf yolunda büyük merhaleler katetti. Hocasının emriyle Muhammed ibni Bekr-i Tûsî’den fıkıh, Ebû Bekr ibni Fûrek’ten kelâm ve usûl-i fıkıh, Ebû İshâk İsferâînî’den kelâm ilmini öğrendi. İcazet verilerek … Devamını oku

Âb-ı Hayat – 3885 (Cuma’nız Mübarek Olsun Efendim)

Allahü tealaya emanet olunuz efendim ali zeki osmanağaoğlu Büyükler buyurdular ki; Çok zeki bir adam varmış. Oğluna demiş ki; Bak oğlum, ben ölüyorum. Zaten bir oğlumsun, malım mülküm her şeyim senin. Bir çift çorap çıkarmış, ben bu çorapları giye giye bütün işlerim rast gitti. Bana hep uğur getirdi. Öldüğüm zaman beni yıkayacaklar, bu çorapları bana … Devamını oku

Anneye hizmet, nâfile ibâdetten üstündür…

Vaktiyle eski kavimlerde, kendini dünyadan tamamen çekip, gece gündüz ibâdet ile meşgul olan Cüreyc isminde bir âbid vardı. Küçük bir ibâdethanesi vardı. Kimseyle ilgilenmez, devamlı burada bulunurdu… Bu âbidin yaşlı bir annesi vardı. Hizmetini görecek kimsesi yoktu. Annesi bir işini görmesi için oğlunun ibâdet ettiği yere gidip içeriye seslendi: – Oğlum, görülecek bir işim var. Gel de bu … Devamını oku

Levh-i mahfûzda değişiklik olur!

Sual: İnsanların hâllerinde ve işlerinde yani kaderlerinde değişiklik olur mu yoksa ezelde nasıl takdir edilmiş ise öyle mi meydana gelir? Cevap: Ahmet ibni Kemal Paşa hazretlerinin Levh-il-mahfûz ve Ümm-ül-kitap ve Ebüssuud Efendi’nin Kaza Kader Risalesinde, konu ile alakalı olarak buyuruluyor ki: “Ra’d suresindeki, (Allahü teâlâ, dilediğini siler. Dilediğini değiştirmez. Ümm-ül-kitâb, Ondadır) meâlindeki âyet-i kerimede, levh-i mahfûz bildirilmektedir. … Devamını oku