Âb-ı Hayat – 3893

“Men lem yeşkürûn nâse lem yeşkûrillahe”, öyle buyruluyor. Kim sana bir iyilik yaparsa, ona teşekkür etmezsen, Allahü tealaya şükr etmiş olmazsın. Peki, Peygamberimiz ‘aleyhissalatü vesselam’ Cenab-ı Hakka teşekkür olarak ne anlattı? Ona iman etmeyi, yani müslüman olmayı. Allahü teala kendisine iman edenlere, İslamın şartlarını yerine getirenlere, tamam, şimdi bana istediğim şekilde teşekkür edin, buyuruyor. Onların içinden … Devamını oku

Cemiyetler, devletler hep içeriden yıkılmıştır!..

Dinimizde yalan söylemek haramdır; ama harpte düşmana karşı helâldir. Hatta yerine göre farz olur. Müminleri zarardan kurtarmak için, dîni kurtarmak, İslâmiyetin bir emrini yerine getirmek için olursa sevaptır. Peygamberimiz (aleyhissalatü vesselam) bir hadîs-i şerîfte; “Fitne uykudadır, uyandırana Allah lanet etsin” buyuruyor. Büyük İslam âlimi Hüseyin Hilmi Işık (kuddîse sirrûh) bir sohbetinde buyurdu ki: Bu asırda en büyük cihad fitneye sebep olmamaktır kardeşim… Şeyh … Devamını oku

Dua; lafzi ve fiilî olarak iki türlüdür

Sual: Dua ne demektir ve dua yalnızca dil ile mi yapılır? Cevap: Dua, Allahü teâlâdan bir şey istemek demektir. Dua etmeyen, arzusuna kavuşamaz buyurulmuştur. Dua; Lafzi ve Fiilî olmak üzere iki türlüdür: 1-Lafzi dua; Allahü teâlâdan lafız, söz ile istemektir. Bu duanın kabul olması için şartlar vardır. Bu şartlar, dua edenin Müslüman olması, ihlas sahibi olması, namazlarına … Devamını oku

“Bu eller ancak kalem tutar!”

Irak’ta yetişen Abdülkâhir Sühreverdî hazretleri anlatıyor: Gençliğimde henüz ilim tahsîline başlamamıştım ki, bir gün karnım çok acıkmıştı. Ama hiç yiyecek yoktu evimizde. Az ilerde çalışan birilerini gördüm. Hemen yanlarına gittim. Gördüm ki, her birinin elinde birer “tokmak”, pirinç dövüyorlar. Yanlarına yaklaştım. “Beni de ücretle çalıştırır mısınız” diye ricâda bulundum. Bana şöyle bakıp; “Önce ellerini görelim” … Devamını oku

İyilerle arkadaş olmak kötülüğün panzehridir!

Mahrez bin Halef hazretleri büyük velîlerdendir. 953 senesinde Tunus’ta Avyara kasabasında doğdu. 1032 yılında vefat etti. Medrese hâline getirdiği evinde yüzlerce talebe yetiştirmiştir. Bir sohbetinde buyurdu ki: Hazret-i Ali’den gelen bir sözde denilmiştir ki: “Ahâlisi senden şikâyetçi olan bir beldede oturma. Zîrâ sen onlarla berâber olmakla küçülürsün.” Ahlâkı ve sireti güzel, salâh ve tevâzuu görülen … Devamını oku

Âb-ı Hayat – 3892(Cuma’nız Mübarek Olsun Efendim)

Allahü tealaya emanet olunuz efendim ali zeki osmanağaoğlu Büyükler buyurdular ki; Peygamberimiz ‘aleyhissalatü vesselam’ buyuruyorlar ki; “Men lem yeşkürûn nâse lem yeşkûrillahe” Birisi size bir iyilik yaparsa, siz de ona teşekkür etmezseniz, Allahü tealaya şükr etmiş olamazsınız. Bize çok nimetler verildi, veriliyor. Kime teşekkür edeceğiz? Tabii ki, önce Allahü tealaya. Sen yüz sene evvel yoktun, yüz sene … Devamını oku

Bin peygamber şehit eden bir kavim: İsrailoğulları

Yahudilik ile Musevîlik aynıdır. İsrailoğullarından Hazret-i Musa’ya iman edenlerin dinidir. Hazret-i Yakub’un bir ismi de İsrail’dir. “İsrail” Abdullah, Allah’ın kulu demektir. Hazret-i Yakub’un 12 oğlundan çoğalan insanlara (Benî İsrail) denir.  Hazret-i Musa, Tur Dağı’na gidince, İsrailoğulları dinden çıktı, buzağıya taptı. Sonra pişman olup tövbe ettikleri için, “Yahudi” denildi. Yahudi, “doğru yolu bulucu” demektir.Yahudiler, Hazret-i Musa’ya çok eziyet etti. … Devamını oku

Yemeğe besmele ile başlamalı

Sual: Yemek yemeye veya su içmeye başlarken besmele okumak, dinimizin emri veya tavsiyesi midir? Cevap: Yemeye ve içmeye başlarken, besmele okumalıdır. Yemek ve içmek sonunda Elhamdülillah demelidir. Bunları söylemek, yemekten önce ve yemekten sonra el yıkamak, sağ el ile yemek, sağ el ile içmek sünnettir. Resûlullah Efendimizin (sallallahü aleyhi ve sellem) yemekten sonra okuduğu ve okunmasını … Devamını oku

İnsan, ilimle azîz olur…

Silsile-i aliyyeden Abdülhâlık-ı Goncdüvânî hazretleri  kuddise sirruh anlatıyor: Yaşım, yirmi ikiydi. Bir gün Hazret-i Hızır yanıma geldi ve Yûsüf-ü Hemedânî adında bir velîye götürdü beni. Cemâlini gördüm. Çok sevdim o zâtı. Çok istifâde ettim. Vefâtı yaklaştı. Beni yanına çağırdı. Ve vasiyet olarak; “Ey oğul! Sana vasiyetim şudur ki; ilim, edep ve hayâ üzere olasın. İslâm … Devamını oku

Zâlimden ve ona yakın kimseden uzak dur!..

Lütfullah Karamânî Efendi, Emir Sultan hazretlerinin üçüncü halîfesidir. Karaman’da doğdu. İlim tahsîli için Gelibolu’ya geldi. Bu sırada oraya gelen Şeyh Bedreddîn Efendi’ye intisab ederek tasavvuf yolunda ilerledi. Bursa’da Emir Sultan hazretlerinin kabrini ziyâret ederek onun üveysisi oldu. 1488 (H.894) senesinde Bursa’da vefât etti. Bir sohbetinde buyurdu ki: Büyüklerden birisi buyurdu ki: “Allahü teâlâ bir kuluna … Devamını oku