“Hangi yemeği istiyorsunuz?”

Horasan velîlerinden Abdürrahîm İstahrî hazretleri bir ramazanda Abadan’a gitmişti. Onu gören herkes, iftar için yemek getirdiler kendisine. Ancak sabah oldu. O yemeklerin hiçbirine el sürmediğini gördü insanlar. Bu hâli görünce; “Bu zât, bir Allah adamı” dediler birbirlerine. O da bunu anladı. Terk etti Abadan’ı. Sehl-i Tüsterî hazretlerinin memleketine gitti ve bu büyük velînin sohbetine katıldı. Sehl-i Tüsterî ona; … Devamını oku

Çocuğa getirilen yiyecekleri yemek

Çocuğa yiyecek olarak gelen hediyeyi fakir olan anası babası yiyebilir.   Sual: Çocuk için hediye olarak getirilen yiyecekleri, çocuğun ana babası da yiyebilir mi? Cevap: Çocuğa yiyecek olarak gelen hediyeyi, çocuğa zaruri lazım değilse, yalnız fakir olan anası babası yiyebilir. Başka fakirlere yediremezler. Ana baba fakir değil, fakat kendilerinde bulunmayan bir şey ise, yiyebilirler ve kıymetini çocuğa … Devamını oku

Yenilmez orduları mağlup eden güç!

Sayıları yüz binleri bulan, tam techizatlı, geçtikleri yeri sarsacak kadar güçlü İran, Bizans ve Mısır ordularını Müslümanlar mağlup etmiştir…   Tarihte Araplar, Müslüman olmadan önce, neredeyse dünyadan tecrit edilmiş bir milletti. Çöl bir taraftan, yarımadayı üç yönden kuşatan denizler bir taraftan, medeni dünyadan uzak kalmasına sebep teşkil ediyordu… O derece bölünmüş, tembelleşmiş ve aşağı derecelere … Devamını oku

“Mazlûm kardeşine yardım et”

Cenâb-ı Hak, zulmün yerine adâleti ikâme etmiştir. Bir âyet-i kerimede buyurmuştur ki: “Biz sana, insanlar arasında Allah’ın sana gösterdiği gibi hüküm vermen için hakîkatin ifâdesi olan bu vahyi indirdik. Sakın hâinlere taraftâr olma.” (Nisâ, 105) Diğer bir âyet-i kerîme meâli de şöyledir: “Düşmânlık ancak zâlimlere karşıdır.” (Bakara, 193) Allahü teâlâ, 2 şeyin cezâsını, bu dünyâda veriyor; âhırete tehîr etmiyor: Ana-babaya ısyân ve … Devamını oku

Ana babanın vefâtından sonra borçlarını ödemeli

Ana baba hakları -7- İmam-ı Nesefî hazretleri, ana-babanın vefâtından sonra yapılması gereken vazifeleri bildirmeye şöyle devam ediyor: 11- Ana babanın vefâtında iskâtını yapmalı, kabre koymadan onların kul borçlarını ödemelidir. Allahın haklarından olan ölenin namaz ve oruç borcu için, başkası onun yerine namaz kılamaz ve oruç tutamaz. Vefat eden ana baba için, sevabı onlara olmak üzere oruç tutmalı ve hac … Devamını oku

Allahü teâlâ intikam alabilir!

Sual: Allahü teala, işlenen günahlar sebebi ile, kullarından intikam alabilir mi ve almış mıdır? Cevap: Tövbe edilmeyen herhangi bir günahtan Allahü teâlâ intikam alabilir. Çünkü Allahü teâlânın gadabı, günahlar içinde saklıdır. Allahü teâlâ pek kuvvetli, herkese galip ve intikam alıcıdır. Yüz bin sene ibadet eden makbul bir kulunu, bir günah için, sonsuz olarak reddedebilir ve … Devamını oku

“Bu gece gökten para yağmış!”

Horasan’da yaşıyan Abdürrahîm İstahrî hazretleri, üstün bir velîydi. İlim öğrenmek için çok çalıştı. Kalbi, hüzünle doluydu. Halka neşeli görünürdü. Bâzen av elbiselerini giyip “tek başına” avlanmaya giderdi dağlara. Ama niyeti “av” değildi. Kendini böyle gizliyordu. Bir gün av köpeğini alıp ava çıktı yine. Bir kişi de onu tâkip ediyordu. Dağ eteğine varınca köpeğini salıp kendini … Devamını oku

“Faydalı ilim kalpteki perdeleri kaldırır…”

Tennûrî İbrâhim Efendi Anadolu’da yetişen büyük velîlerdendir. Sivas’ta doğdu. İlk tahsîlini memleketinde yaptıktan sonra Konya’ya giderek ilim tahsîl etti. Kayseri’ye gelerek Hunad Hâtun Medresesine müderris oldu. Göynük’e gitti ve Akşemseddîn hazretlerine intisab etti. Akşemseddîn hazretlerinden icâzet aldıktan sonra, onun izni ile, Kayseri’ye yerleşerek bir tekke kurdu. 1482 (H.887) senesinde Kayseri’de vefât etti. Sohbetlerinde buyurdu ki: … Devamını oku

Âb-ı Hayat – 3896

Dünyâyı sevmeyen kimse, akıllıdır. Dünyânın aldatıcı ve yalan olan zevklerine aldanmayan kimse, zekîdir. Allahü teâlânın takdir ettiğine râzı olan, kanâat eden, zengindir. Dünyâya âit arzusu bulunmayan, Allahü teâlânın rızâsını isteyen kimse, dervişdir. Allahü teâlânın verdiği nîmetlerden, mahlûkuna faydalı olanları vermekten kaçınan, cimridir. Size mutlak olan birşey söylüyorum: Sakın ola ki ölümden korkmayın. Ölüm; evin bir … Devamını oku

Zekât, niyet edilmeden verilirse…

Sual: Zengin bir kimse, niyet etmeden, fakirlere para, mal dağıtsa, bu verdiği para ve mallar zekât yerine geçer mi? Cevap: Her ibadete mahsus olan farzların yerine getirilmesi şarttır. Zekâtın da farzı yerine getirilmezse, zekât verilmiş olmaz. Zekâtın farzı birdir, bu da, niyet etmektir. Niyet kalb ile olur. Malın zekâtını ayırırken veya Müslüman fakire verirken; “Allah … Devamını oku