Öleni, borçlardan kurtarmalıdır

Sual: Ölen bir kimsenin, geride bıraktığı borçlar ve kul hakları varsa, öleni bu borçlardan ve bu haklardan kurtarmanın bir yolu, bir usulü var mıdır? Cevap: Bir kimse, ölür ölmez, bunun borçlarını bir an önce ödemelidir. Çünkü borçları ödenmedikçe, ölen kimsenin ruhu, iyiler derecesine kavuşamaz. Ölen erkek ise, zevcesine, hanımına vaktiyle ödemediği mehir parası da, borcudur. … Devamını oku

“Sen bu geceyi yaylada geçir!”

(Dünden devam) Anadolu velîlerinden Abdürrahîm Tırsî hazretlerinin hocası Eşrefoğlu Rûmî hazretleri, çağırdı bir gün onu. “Abdürrahîm!” “Emredin hocam.” “Sen bu gece yaylaya git, geceyi orada geçir.” “Başüstüne” dedi. Ve gitti yaylaya. Bir gün evvel sepetinden “elma” alan zât (Hızır aleyhisselâm) oradaydı. Hemen yapıştı ellerine. Ve yalvardı: “Bana duâ edin efendim.” Hızır aleyhisselâm; “Ey Abdürrahîm, hizmetinde … Devamını oku

Dünyâya düşkün kimseyle beraber olmak zehirdir!..

Üsküplü Lütfullah Efendi Sultan İkinci Bâyezîd zamânında Rumeli’de yaşamış büyük velîlerdendir. Üsküp’de On altıncı asrın başlarında vefât etti. İstanbul’da Zeyrek Câmii’nde talebe yetiştiren ve Ubeydullah-ı Ahrâr hazretlerinin talebesi olan Şeyh Abdullah-i İlâhî’nin hizmetinde ve sohbetlerinde bulundu. Yüksek mânevî hâllere ve makamlara kavuştu. Üsküp’e giderek talebe yetiştirdi. Bir sohbetinde buyurdu ki: Takvâ, dünyâ ve âhiretin hayırlarını … Devamını oku

Âb-ı Hayat – 3899(Cuma’nız Mübarek Olsun Efendim)

Allahü tealaya emanet olunuz efendim ali zeki osmanağaoğlu Büyükler buyurdular ki; Evliya demek, Allahü tealanın sevdiği kul demektir. Salih kulların hepsine biz namazda dua ediyoruz. Kim bu salih kullar? Bir, bütün namaz kılanlar. Tabii, Eshab-ı kiram buna dahildir. Hepsi Allahü tealanın salih kullarıdır. Evliyalar, Ehl-i sünnet âlimleri, melekler, hepsi Allahü tealanın salih kullarıdır. Çünki ibadet … Devamını oku

“Ben, bu kitaplara ömrümü verdim…”

Dün, büyük İslâm âlimi Hüseyin Hilmi Işık’ın (kuddîse sirrûh) vefat yıl dönümüydü. (2001) Allahü teala şefaatlerine nail eylesin… Hüseyin Hilmi Efendi; ruh bilgilerinin, tasavvuf ilminin mütehassısı, son asır âlim ve velîlerinden Seyyid Abdülhakîm Arvâsî (kuddîse sirrûh) hazretlerinin en çok sevdiği talebesidir… O mübarek zatı, 1929 yıllarında tanımakla ve ona hizmet etmekle şereflendi. Bu zatın sohbet ve derslerinde, feyiz ve ihsanlara nâil … Devamını oku

Hastalık sebeplerinden kaçınmak…

Sual: Hasta olmaya sebep olan şeylerden sakınmak, bunlar için tedbir almak, tevekkül etmemek mi olur? Cevap: Hastalık sebeplerinden kaçınmak, tevekküle mâni değildir. Hazret-i Ömer, Şam’a gidiyordu. Orada taûn yani veba hastalığı olduğu işitildi. Yanında bulunanların bazısı, Şam’a girmeyelim dedi. Bir kısmı da, Allahü teâlânın kaderinden kaçmayalım dedi. Halife de; “Allahü teâlânın kaderinden, yine Onun kaderine … Devamını oku

“Yoksa o, Hazreti Hızır mıydı?”

Anadolu velîlerinden Abdürrahîm Tırsî hazretlerinin bir arzusu vardı gençliğinde. Hızır aleyhisselâmı görmek… “Onu bir görebilsem” diye sızlanır dururdu. Hocası, Eşrefzâde Rûmî hazretleriydi. Biliyordu onun bu arzusunu. Bir gün çağırdı onu: “Abdürrahîm!” “Buyurun hocam.” “Pazara git de, biraz elma al bize!” “Başüstüne” dedi. Sepetini aldı. Ve düştü yola. Elmayı alıp dönüyordu ki, yanına bir derviş gelip … Devamını oku

“Hâfız, ne söylersen kitaptan söyle!..”

Seyyid Mahmûd Sâminî hazretleri Harput’un büyük velîlerindendir. Elâzığ’ın Palu ilçesine bağlı Hun köyünde doğdu. İlk tahsîlini doğduğu yerde yaptı. Sonra Ali Septî hazretlerinin sohbetlerinde kemâle geldi. Hocasının vefâtından sonra yerine geçerek talebe yetiştirmeye başladı. Mahmûd Sâminî hazretleri tütün içerdi. Talebeleri arasına yeni katılmış olan Osman Bedreddîn Efendi (İmâm Efendi) hocasının tütün içmesine kalben îtirâz etti… … Devamını oku

Âb-ı Hayat – 3898

Mübarek Hocamız ile bir gün arabada beraberdik, buyurdular ki; kardeşim, eğer Allahü teâlâ bu hizmetlerden dolayı bize bir nimet nasib ederse, ihsan ederse, verirse kardeşim, Rabbime diyeceğim ki; Ya Rabbi, benim dünyada din kardeşlerim vardı, onlarla ben bu hizmetleri yaptım. Onları da isterim. Efendim, hep beraber Cennete gidelim, hep beraber, hep beraber. Hocamıza dedim ki; … Devamını oku

“Rabbinin ismini hürmetle ve ondan korkarak an!”

“Şeyhlik yoluna tevessül etme. İmkân nisbetinde insanlardan uzak dur. Çünkü bu zaman kaçmak zamanıdır.”   Ebüssü’ûd Cârihî hazretleri evliyânın büyüklerindendir. 930 (m. 1523) senesinde Mısır’da vefât etti. Şehâbeddîn Merhûmî’den ilim öğrendi. Tasavvuf yoluna girdi. Hârika ve kerâmetler sahibi idi. Çok talebe yetiştirdi.  Bu mübarek zat buyurdu ki: “Otuzüç yaşında idim. Senelerce çalışıp öğrendiğim bilgileri ve güzel … Devamını oku