Hayırlı bir evlâda sahip olmak için…

Hayırlı evlât sahibi olabilmek için erkek, saliha bir hanımla evlenmeli, hanımlar da salih bir erkekle hayatını birleştirmelidir.   Hayırlı evlât yetiştirmek insanın en büyük gayesi olmalıdır. Mukaddes değerlerimizin muhafazası onlarla mümkündür. Bizden sonra hayatımızı onlar devam ettireceklerdir. Bizim yerimize onlar geçecek. Ya bizim yüz akımız veya yüz karamız olacaklardır. Evlada bırakılacak en kıymetli miras da, … Devamını oku

“Bu, Allah’ın işine îtiraz etti!”

Mısır’da vefât eden Seyyid Ahmed Rıfâî hazretlerinin yeğeni Hasan Alî şöyle anlatıyor: Bir gün dayımın evindeyken hiç tanımadığım biri geldi. Dayımla “gizli bir şeyler” konuştular. Sonra o kişi izin alıp gitti. Merak edip sordum: “Dayıcığım, o zât kimdi?” “Dört kutuptan biriydi.” “Niçin gelmiş dayıcığım?” “Bu kişi deniz kenarında oturur. Geçen gün zihninden bir düşünce geçirince kutupluk vazîfesi alındı kendisinden. … Devamını oku

Kur’ân-ı Kerim, indiği gibi kalmıştır

Kur’ân-ı kerimde; çıkarılmış veyahut sonradan katılmış tek bir kelime yoktur.   Sual: Kurân-ı kerimde, indirildiğinden itibaren, herhangi bir değişme olmuş mudur? Cevap: Kur’ân-ı kerimin, hadis-i şeriflerden ve başka ilahi kitaplardan bir ayrılığı ve üstünlüğü de, bugüne kadar indiği gibi, değişmemiş olarak kalmasıdır. Harfleri ve noktaları bile değişmemiştir demek yetişmiyor. Çünkü Kur’ân-ı kerimdeki kelimelerin çeşitli okunuşundan başka, … Devamını oku

Helâl yemedikçe, sâlih ameller işlenemez…

“Senin için en mühim vazîfe helal kazanç ve helal lokma talep etmektir.”   Hayreddîn Etrâdî hazretleri Türkistan velîlerinden ve Ubeydullah-ı Ahrâr hazretlerinin talebelerindendir. On beşinci asrın sonlarına doğru yaşadı. Türkistan şehzâdelerinden zengin bir gençti. Ubeydullah-ı Ahrâr hazretlerinin sohbetlerine devamla kısa zamanda kemâle geldi. Bu mübarek zat, bir talebesine buyurdu ki: Senin için en mühim vazîfe … Devamını oku

Âb-ı Hayat – 3918

Herkes kendisi için şunu sormalıdır. Rabbim beni nerede istihdam ediyor? Rabbim beni nerede kullanıyor? Onun için insan, Rabbimizin nerede kullandığına baksın, ona göre karar versin. Ama mübarek Hocamız buyurdular ki; Bu asırda, bu zamanda, cenab-ı Allahın en çok sevdiği ibadet, Allahın dinini yaymaktır. Cenab-ı Hakkın dinine hizmet eden, bedenen, mâlen veya dua ile Onun dininin … Devamını oku

Benî Kureyzâ Yahûdileri

Yahûdilerin ihânetleri -3- Sevgili Peygamberimiz (sallallahü aleyhi ve sellem), Mekke’den hicret ettiği yıllarda, Medîne-i münevverede Eshâb-ı kiramdan (radıyallahü anhüm) başka; Hıristiyanlar, Yahûdîler ve puta tapan müşrikler de vardı. Yahûdîler; Benî Kaynukâ, Benî Nâdir, Benî Kureyzâ olmak üzere üç kabîleden meydana geliyordu. Bunlar İslâm’a ve bilhassa sevgili Peygamberimize ziyadesiyle düşman oldular. Resûlullah efendimizin, Peygamber olduğunu biliyor, fakat kendi … Devamını oku

İmamın sesini yükseltmesi…

Sual: Cemaatle namaz kılarken, imamın sesini cemaate duyurmak için bağırarak yükseltmesi, namaza zarar verir mi? Cevap: Konu ile alakalı olarak İbni Âbidînde buyuruluyor ki: “İmamın namaza dururken, rükünden rüküne geçerken ve selam verirken, cemaat işitecek kadar, sesini yükseltmesi sünnettir. Daha fazla yükseltmesi mekruhtur. İmam, namaza başlamak için, tekbir getirmeli, cemaate duyurmayı düşünmemelidir. Aksi takdirde namazı sahih … Devamını oku

“Öfke ânında akıl örtülür!”

Mısır’da vefât eden Seyyid Ahmed Rıfâî hazretleri, büyük velîlerden ve evlâd-ı Resûl’dendir. Henüz dünyâya gelmemişti ki, dayısı, bir gece rüyâsında Resûlullah Efendimizi gördü. Efendimiz ona; “Ey Mansur! Yakında hemşirenin bir oğlu olacak. Adını Ahmed koyun ve onu iyi yetiştirin. Zîra o, Hak teâlâ katında yüksek bir zât olacaktır” buyurdu. Kırk gün geçti. Bu zât doğdu. Gençliğinde … Devamını oku

“Müslümanlığın zayıf olduğu bir asırdayız…”

Hasan-ı Berkî hazretleri büyük velîlerden olup İmâm-ı Rabbânî hazretlerinin talebelerindendir. Tefsîr, hadîs, fıkıh gibi zâhirî ilimlerde âlim idi. Önce Şeyh Ahmed-i Berkî’nin talebesi oldu. Hocasının işâreti ile Serhend’e giderek, İmâm-ı Rabbânî hazretlerinin hizmetine girdi. Onun talebesi olmakla şereflendi. Sohbetleriyle yüksek hâllere ve makamlara erişti. İmâm-ı Rabbânî hazretlerinin Hasan-ı Berkî’ye yazdığı mektuplardan biri şöyledir: “Bu mektubumu … Devamını oku

Cihâd, ancak Allah rızâsı için yapılır…

Resûlullah (sallallahü aleyhi ve sellem), “Kim Allah yolunda cihâd etmektedir?” mefhûmundaki bir suâle karşılık: “Kim, Allah’ın kelâmı, en yüce olsun diye savaşırsa, işte o kimse, Allah yolunda cihâddadır” tarzında cevap vermiştir. Yine Peygamber Efendimiz buyurmuştur ki: “Sırf ganîmet niyetiyle savaşan kimse için, sâdece niyet ettiği şey vardır (Cihâd sevâbı verilmez.)” Bazı hadîs-i şerîflerinde de, cephede ölenlerin şehîdlik sevâblarının, niyetlerine göre olacağını … Devamını oku

Erkeklerin ipek elbise giymesi

Sual: Erkeklerin ipekten dokunmuş elbise giymeleri ve ipekten yapılmış yorgan ve benzeri eşyaların kullanılması, dinimiz açısından uygun mudur? Cevap: Konu ile alakalı olarak Dürr-ül-muhtâr ve Redd-ül-muhtârda buyuruluyor ki: “Erkeklerin iç çamaşırı ve dış elbise olarak ipek giymesi haramdır.” İpek, ipek böceğinin yaptığı ipliklerden örülmüş kumaş demektir. İpek böceği kozayı delerek çıkınca, elde edilen iplikler kısa … Devamını oku