Kur’ân okunmayan evin hayrı azalır!..

Sesli DinleYour browser does not support the audio element. Hadis-i şerifte buyuruldu ki: “Evlerinizde Kur’ân okumayı artırın! Kur’ân okunmayan evin hayrı azalır, şerri çoğalır, o ev halkına darlık gelir.”   Kur’ân-ı kerimi öğrenmek, öğretmek ve okumak çok sevaptır.  Din büyüklerimiz buyurdu ki: “Bir evde ezbere de Kur’ân-ı kerim okunmuyorsa, o ev kabir gibidir.”  Hadis-i şerifte buyuruldu … Devamını oku

Kura çekerek pay etmek

Sesli DinleYour browser does not support the audio element. Bir mekânın, bir malın, buna müşterek, ortak olarak malik olan ortaklar arasında kura ile taksimi caizdir.   Sual: Hediye dağıtımında ve benzeri şeylerde kura çekerek dağıtmak, vermek, dinen uygun olur mu? Cevap: Konu ile alakalı olarak İbni Âbidînde deniyor ki: “İslamiyetin bildirdiği hükümlere uygun olan şartlara müsavi, … Devamını oku

Gençliğini iyi geçirenin, ihtiyarlığı da iyi geçer…

Sesli DinleYour browser does not support the audio element. “İhtiyarlık, gençliğin sonu ve netîcesidir. Netice ise, başa bağlıdır…”   Abdurrahmân Câmî hazretleri büyük velîlerden olup “Mevlânâ” nisbetiyle meşhûr oldu. Anadolu’da Molla Câmî diye tanınmaktadır. 1414 (H.817) de İran’ın Câm kasabasında doğdu. Beş yaşında Muhammed Pârisâ hazretlerinin huzûruna götürülüp, teveccühe kavuştu. Semerkand’da Hâce Ali Semerkandî’nin, Şihâbüddîn’in … Devamını oku

Âb-ı Hayat – 3931

Cenab-ı Peygamber “aleyhissalatü vesselam” hadîs-i şerîfde; “Eddünya mezraatül âhire.” Dünya âhiretin tarlası, buyuruyorlar. Yani, bu dünya âhiretin tarlasıdır, ama dünyanın demiyor âhiretin tarlasıdır diyor. Mülk Allahındır “celle celalühü”. Bunu Hazret-i Ali “radyallahü anh” “el mülkü lillah” diye yüzüğüne kazıtmış ve mühür yapmıştı. Eğer şahsınızın olsa, alır oraya da götürürdünüz. Halbuki burada bırakıyoruz. Bizim olmasını istiyorsak bunları Allahü … Devamını oku

Hendek Harbi’nde Yahûdiler nasıl cezalandırıldı?

Yahûdilerin ihânetleri -5- Hendek Harbi, Medine-i münevverede muhasara hâlinde devam ediyordu. İslâm askeri arasında bulunan münafıklar, kalede bulunan Yahûdilere gizlice haber göndererek; “Sakın teslim olmayınız! Biz size bütün gücümüzle yardım ederiz” diyorlardı. Bu haber ile münafıkların yardımını bekleyen Yahûdîler, müdâfaaya yeni bir azim ve ümitle devam ettiler. Muhasara uzadı, bir aya yaklaştığı hâlde münafıklardan yardım gelmedi. Kalplerine korku düşüp, … Devamını oku

Hendek Harbi’nde Yahûdiler nasıl cezalandırıldı?

Yahûdilerin ihânetleri -5- Hendek Harbi, Medine-i münevverede muhasara hâlinde devam ediyordu. İslâm askeri arasında bulunan münafıklar, kalede bulunan Yahûdilere gizlice haber göndererek; “Sakın teslim olmayınız! Biz size bütün gücümüzle yardım ederiz” diyorlardı. Bu haber ile münafıkların yardımını bekleyen Yahûdîler, müdâfaaya yeni bir azim ve ümitle devam ettiler. Muhasara uzadı, bir aya yaklaştığı hâlde münafıklardan yardım gelmedi. Kalplerine korku düşüp, … Devamını oku

İsa aleyhisselam ölmedi…

Sual: Hazret-i İsa’nın ölmeyip, göğe kaldırıldığına inanıldığı gibi, öldüğüne inananlar da vardır. Eğer ölmedi ise, tekrar dünyaya indirilip her canlı gibi, O da ölümü tadacak mıdır? Cevap: İsa aleyhisselam, ulül-azm peygamberlerdendir. Allahü teâlâ, onu babasız yarattı. Annesi hazret-i Meryem’dir. Otuz yaşında Peygamber olduğu bildirildi. Otuzüç yaşında, diri olarak göğe kaldırıldığı, bütün kitaplarda yazılıdır. İsa aleyhisselam … Devamını oku

Selâmetle git gel evlâdım…

İstanbul’da yetişen velîlerden Abdülehad Nûrî hazretleri bir gün talebelerine şöyle seslenir: “Üsküdar’da görülecek bir işimiz vardır. Hanginiz bu işi yapar?” Talebeden ses çıkmaz. Çünkü denizde çok şiddetli “fırtına” vardır. Öyle ki, dalgalar, “sıra dağlar” gibi kıyıya çarpar. Bu yüzden çalışmaz kayıkçılar. Talebeler bunu bilir, hemen “peki” diyemezler. Ama içlerinde bir genç, “Başüstüne hocam” der. Büyük … Devamını oku

Güzel bir rüyâ görürsen Allahü teâlâya hamdet!

Abdülhalîm Efendi Osmanlı âlimlerindendir. 963 (m. 1555) senesinde doğdu. Babası Edirne’de kadı iken, babasından ve oradaki âlimlerin büyüklerinden ilim öğrendi. İstanbul’a gelip tahsiline devam etti. Birçok medreselerde vazîfe yaptı. Sonra Bursa kadılığı, Rumeli kadıaskerliği yaptı. 1013 (m. 1604) senesinde İstanbul’da vefât etti. Buyurdu ki: Kişinin, gerek uyumak için yattığı zaman, gerekse, başka zamanlarda ayağını kıbleye … Devamını oku

Hadîs-i şerîflerin sayısı hakkında…

Bazı art niyetli kimseler, “Peygamber, 23 yılda, o kadar çok hadîs söyleyemez” diyerek hadîs-i şerîflerin uydurma olabileceğini îmâ ve iddiâ ediyorlar. Evvelâ şunu belirtelim ki, Peygamber Efendimiz, gündüzleri 5 vakit namazda, Cuma namazlarında, bayramlarda, mübârek gecelerde, harplerde, seferde ve hazarda Sahâbe-i kirâmı ile beraber bulunmuş, geceleri ise âile efrâdı ile birlikte olmuş, onlara dâimâ bir şeyler anlatmıştır. Yüzlerce, binlerce, on binlerce insanla temâsı … Devamını oku