Nuh aleyhisselam

Hazret-i Nuh, İdris aleyhisselamdan sonra gönderilen peygamberlerdendir. Allah korkusundan dâima ağladığı için adına, çok ağlayan, inleyen mânâsına gelen “Nuh” denilmiştir… Çiftçilikle, hayvan yetiştirmekle, marangozluk ve ev inşasında çalışıyordu. Doğru yoldan ayrılmış, putpereset insanların kötülüklerinden tamâmen uzak duruyordu. Elli yaşında iken, Allahü teâlâ, onu insanlara peygamber olarak gönderdi. Kendisine yeni bir din ve kitap verilmeyip, önceki … Devamını oku

Oğlum meleklerle konuşurdu!

Hindistan evliyâsından Alâüddîn-i Sabîr hazretlerinin kalbi, “Allah aşkıyla” yanıyor, ne duâ etse kabul oluyor, kuşlar, hayvanlar hizmetine koşuyorlardı. Henüz anne karnındayken bile garip hâlleri görülürdü. Nitekim annesi; “Ona hâmileyken her gün evimize semâdan (nûr) iner, oğlum meleklerle konuşurdu” demiştir. Derken doğum vakti geldi. Ebenin eli ona dokundu. Kadın, titremeye başladı. “Neler oluyor?” derken, annesi “Korkma, … Devamını oku

Şehzâde Hocası Molla Gürânî

Molla Gürânî hazretleri Osmanlı Devletinin dördüncü şeyhülislâmıdır. 1410 (H.813) senesinde Gürân kasabasında doğdu. İlim öğrenmek için Bağdât, Diyarbakır, Şam ve Kâhire’ye gitti. Kâhire’de İbn-i Hacer Askalânî hazretlerinden hadîs ve fıkıh ilmine dâir eserler okudu ve icâzet aldı. Sonra Molla Yegân ile birlikte İstanbul’a geldi. Şehzâde Mehmed (Fâtih), bu sırada Manisa’da idi. Babası İkinci Murâd Hân, … Devamını oku

Bir cuma günü yaşanan değirmen macerası!..

Din büyüklerimiz buyuruyor ki: “Kime dinin emirlerini yapmak kolay gelirse, onun salih biri olduğu anlaşılır. Hadis-i şerifte buyuruldu ki:  (Ahirete ait istediğine kolayca kavuşur, dünyaya ait olana kavuşman zorlaşırsa, bil ki sen iyi bir hâl üzerindesin. Bunun tersi olursa kötü hâldesin!) [Beyheki]            *** Hamid-i Lifaf hazretleri, dokuzuncu asırda Belh’te yaşamış Allah … Devamını oku

Paraya, mala muhabbet

  Sual: Dinimizde para kazanmak, mal, mülk sahibi olmak mı kötülenmiştir yoksa bunlara muhabbet etmek, bunları sevmek mi kötülenmiştir? Cevap: İslamiyette mal kötülenmemiştir. Çünkü cenâb-ı Hak mala hayır adını vermektedir. Zira İbrâhim aleyhisselamın yalnız yarım milyonu sığır olmak üzere, davarları, ova ve vadileri dolduruyordu. İslâmiyet dünya malını kötülememektedir. Kur’ân-ı kerimde, kötü denilen dünya, haramlar ve … Devamını oku

Kötü arkadaştan sakın evlâdım!

İstanbul’da yetişen velîlerden Abdülehad Nûrî hazretleri devrinde vezîrlerden biri, bir kese “altın” alıp hediye etti bu büyük velîye. Sonra da böbürlendi. İçinden “Bu kadar kıymetli hediyeyi kimse veremez” dedi. Büyük velî bunu sezdi. Ve o vezîre; “Bu altınlarla mı bize minnet ediyorsun. Bunlar, bizim gözümüzde topraktan farksızdır” buyurdu. Sonrası mâlûm. Altınlar “toprak” oldu. ● ● … Devamını oku

Osmanlının ilk Şeyhülislâmı: Şemseddîn Fenârî

Şemseddîn Fenârî hazretleri Osmanlı Devleti’nin ilk şeyhülislâmıdır. İsmi Muhammed olup, “Molla Fenârî” diye meşhur oldu. 1350 (H.751) senesinde doğdu. Alâüddîn Esved, Şeyh Cemâleddîn Aksarâyî, Şeyh Hamîdüddîn-i Kayserî’den ve birçok büyük âlimden ders okudu. Mısır’a gidip, orada bulunan meşhûr Hanefî fıkıh âlimi Kemâleddîn-i Bâbertî’den ilim öğrendi. İlim tahsîlini tamamladıktan sonra Bursa’ya yerleşti ve talebe yetiştirmeye başladı. … Devamını oku

Âb-ı Hayat – 3933

Efendim, şimdi o büyük zâtlar yok. Ama eserleri, kelâmları var. Onlar, o kitapların satırlarının arasındadırlar. Şekillerinin aynı olması şart değildir. Onları düşünmek, ismini söylemek yeterlidir. Mesela, bizim arkadaşlarının ekserisinin evinde imam-ı Rabbani hazretlerinin “kuddise sirruh” ismi yazılı efendim. İsmi olduğu için, hep feyz gelir, buyurdular. Şimdi her yerde Mübarek Hocamızın ismi var. İstesek de, istemesek … Devamını oku

Yâ Rabbî! Şifâ ver bu çocuğa

Sesli DinleYour browser does not support the audio element. İstanbul’da yetişen velîlerden Abdülehad Nûrî hazretleri zamânında bir kadı, yâni hâkim vardı. Evi, bu velînin evinin yanındaydı. Ve onu çok seviyordu. Bir gün nefes nefese geldi bu zâta: “Hocam duânıza muhtâcız.” “Hayrola, ne oldu?” “Oğlumuz tâuna yakalandı. Duâ edin de kurtulsun.” Büyük velî; “Ben âciz bir kulum. Allahın … Devamını oku