Peygamberlerin ümmetlerini sevmesi

Resulullah Efendimizin sözlerine dikkat eden insaflı bir kimse onun ümmetine olan sevgisini hemen anlar…       Sual: Bir babanın oğlunu sevdiği kadar, Peygamberin de ümmetini sevdiği ve o Peygamberin bildirdiği emir ve yasaklarda faydalar bulunduğu, kesin olarak nasıl, ne şekilde anlaşılabilir?   Cevap: Bu konuda İmâm-ı Rabbânî hazretleri buyuruyor ki:   “Babanın oğluna olan sevgisi, görünür, tutulur … Devamını oku

En kıymetli sermaye ömürdür…

Muhammed Bâkî Billâh hazretleri, evliyânın büyüklerindendir.   Bir talebesi vardı.   O, şöyle anlatıyor:   Bâkî Billâh hazretlerini henüz görmeden, kendisini rüyâ’da görmüştüm.   Çıplak bir at üzerinde gidiyordu ve bir ses;   “Bu zamânın ‘kutb’u, işte bu zâttır” diyordu.   Sabahleyin uyandım.   Doğruca kendisine gidip;   “Beni de talebeliğe alın” diye yalvardım.   Cevâben;   “Benim, bu şeylerle ilgim yok, aradığınız … Devamını oku

Tamah ve cimrilikten sakınmak lâzımdır…

“Bir kimse gazaba gelse, şeytan beynine, hışım gözüne girer, Allah korusun belki selâmet bulmaz.”       Hüseyn bin Şuayb Sincî hazretleri Şafiî mezhebi fıkıh âlimlerindendir. Afganistan’da Merv’in köylerinden Since’de doğdu. İlim tahsili için bazı memleketlere gitti. Irak’ta birçok âlimden ilim öğrendi. Zamanında asrının, fakîhi ve Horasan’ın İmâmı kabûl edildi. 430 (m. 1039) senesinde Merv’de … Devamını oku

Vefakârlık ve yardımlaşma…

Hadis-i şerifte buyuruldu ki: “Bir kimse, din kardeşine yardımcı oldukça, Allahü teâlâ da ona yardımcı olur.”           Dinimizde Müslümanların birbirlerini arayıp sormaları, sıkıntıda olanı gözetmeleri, sevinç ve kederlerini paylaşmaları teşvik edilmiştir. Müslüman, sadece kendini düşünmez, başkalarının sıkıntılarıyla da ilgilenir, onlara yardım elini uzatır.   Büyükler küçüklere merhametli, küçükler de büyüklere saygılı olur. … Devamını oku

Alışveriş yaparken yemin etmemelidir!

Doğru da olsa, çok yemin etmek, Allahü teâlânın ismine ve yemine kıymet vermemek olur.       Ebû Ali Fârikî hazretleri Şafiî mezhebi fıkıh âlimlerindendir. 433 (m. 1041) senesinde Diyârbakır-Silvan’da (eski adı Meyyâfârikîn) doğdu. İlim tahsiline doğum yeri olan Meyyâfârikîn şehrinde başladı. Sonra Bağdad’a gidip birçok âlimden ilim öğrendi ve hadîs-i şerîf dinledi. Vâsıt şehrine … Devamını oku

Pek çok âlim yetiştirdi…

Muhammed Bâkî Billâh hazretleri rahmetullahi aleyh, evliyânın büyüklerindendir.   İmâm-ı Rabbânî hazretlerinin hocasıydı.   Delhi’de, “kırk yaşında” vefât etti…   Henüz çocukken, ileride büyük zât olacağı” belliydi hâllerinden.   Zâhirî ilimleri bitirdi.   Bir tasavvuf rehberi aradı harâretle.   Nihâyet Muhammed İmkenegî adındaki bir evliyâ zât rüyâsına girdi.   Ve kendisine;   “Buraya gel” buyurdu.   Uyanınca çok sevindi.   Kavuşmuştu murâdına. … Devamını oku

Resulullahın sözünde durması

Sevgili Peygamberimiz, verilen sözlerin yerine getirilmesi hususunda da çok titiz davranmışlardır…       Sual: Verilen sözü yerine getirmenin güzel bir huy olduğu herkesçe bilinmektedir. Peygamber efendimiz her verdiği sözü yerine getirir miydi?   Cevap: Bütün güzellikleri, üstünlükleri kendisinde toplayan Resulullah Efendimiz (sallallahü alayhi ve sellem) âlemlere rahmet olarak gönderilmiştir. Daha doğrusu onu böyle üstün ve güzel … Devamını oku

Peygamberlik makamı aklın üstündedir

Aklın eremeyeceği, anlayamayacağı çok şeyler vardır ki, bunlar Peygamberlik makamında anlaşılır.       Sual: Peygamber olmadan, akıl ile her şeyi anlamak mümkün değil midir?   Cevap: Konuyla alakalı olarak İmâm-ı Rabbânî hazretleri, Mektûbât kitabında buyuruyor ki:   “Peygamberlik makamı aklın ve düşüncenin dışındadır, üstündedir. Aklın eremeyeceği, anlayamayacağı çok şeyler vardır ki, bunlar Peygamberlik makamında anlaşılır. … Devamını oku

Allah korkusu olanın dilinden lüzumsuz bir kelime çıkmaz!

“Allah korkusundan dolayı gözyaşı dökmek, kalbi nurlandırır. Tekrar günah işlemekten insanı korur.”       Hasen bin Ahmed el-Kâtib hazretleri evliyânın büyüklerindendir. Mısır’da doğdu. Ebû Ali Rodbarî, Ebû Bekr-i Mısrî ve başka zâtlarla sohbet etti. Ebû Ali Müştevlî’nin hocasıdır. Kerâmetler sahibi bir zât idi. Ne zaman bir müşkülü olursa, rüyâda Peygamber efendimizi görüp, müşkülünü arz … Devamını oku

İyi bir Müslüman kimseyi üzmez…

Büyük velî Muhammed Bâkî Billâh hazretleri zamânında bir kimse vardı ki, tasavvufta yükselmek istiyordu.   Bunun için çok duâ ediyor bir türlü eremiyordu murâdına.   Bir gün Bâkî Billâh hazretlerinin ismini duydu. Ve öğrendi tasavvufta yüksek derecesini.   Ona gitmeye karar verdi…   Ertesi gün, bu mübârek zâtı, at üstünde gördü.   Ve koşup edeple yaklaştı kendisine. … Devamını oku