Yedi yaşında Kur’ân-ı kerîmi ezberledi

İmâm-ı Süyûtî hazretleri, yedi yaşına gelmeden Kur’ân-ı kerîmi ezberledi.   İslâm ilimlerinin hepsini öğrendi ve Şeyh-ül İslâm oldu.   Bir talebesi anlatıyor:   Bir gün hocam bize geldi. Oturup sohbet ettik. İkindi yaklaşınca; “Evlâdım! İkindiyi Mekke’de kılsak diyorum. Haydi kalk, beraber gidelim. Ama başkası bilmesin” buyurdu.   Evimizin önüne çıktık.   Bana bakıp;   “Yum gözlerini!” dedi.   Yumdum. … Devamını oku

Âdette bidatler haram değildir

Allahü teâlâya ibadet etmek niyeti olmaksızın meydana çıkarılan şeylere, âdette bidat denir.       Sual: Sonradan çıkmış olan her bidat kötü müdür?   Cevap: Konu ile alakalı olarak Hadîkada buyuruluyor ki:   “Un eleği ve kaşık gibi şeyler zaman-ı saadette yoktu, sonradan meydana çıktılar. Böyle, Allahü teâlâya ibadet etmek ve sevap kazanmak niyeti olmaksızın meydana … Devamını oku

Evde huzur yoksa orası zindandır!..

Karı koca iyi geçinmeye çalışmalıdır. Birbirinin kötü huylarına sabretmelidir! Büyüklerimiz “Evinde huzuru olmayan, zindandadır” buyurmuştur.         Efendim, dün kadının kocası üzerindeki haklarından bahsetmiştik. Bugün de bir nebze erkeğin hanımı üzerindeki haklarından behsedelim…   Muteber kitaplarda “Erkeğin hanımı üzerindeki hakkı daha çoktur” buyuruluyor. Kadın, kocasına, elinden geldiği kadar güler yüzlü davranıp, sevgi göstermeli, dili … Devamını oku

Bu dünyada kusursuz eş arayan eşsiz kalır!..

Güzel ahlaklı olan iki cihanda da rahat olur… Kusursuz kul olmaz. Kusursuz arkadaş arayan, arkadaşsız kalır, kusursuz eş arayan bulamaz…           Yazının başında, lafı eğip bükmeden söyleyelim ki hanımını idare edemeyen erkek acizdir!.. Dinimizin emir ve yasaklarına riayet eden bir Müslüman, hanımı ile iyi geçinir… Yeryüzünde dört dörtlük kadın olmaz. Hepsinin iyi yönü … Devamını oku

Sırattan geçemeyenler cehenneme düşecektir!

Herkes, kendi huyuna ve ameline bakarak, âhıretteki arkadaşının nasıl olacağını anlayabilir…       Mahmûd bin Ahmed Hasîrî hazretleri Usûl, hadîs ve Hanefî mezhebi fıkıh âlimlerindendir. Buhârâ’nın Hasîr köyünde 546 (m. 1151) yılında doğdu. Hanefî mezhebi fıkıh âlimlerinin meşhûrlarından olan Kâdı Hân’dan fıkıh ilmi öğrenen Hasirî, hocasının en ileri gelen talebelerinden oldu. İcazet alarak Şam’a … Devamını oku

Ben ona ağlamıyorum ki!..

Semerkand’da medfun bulunan Muhammed bin Fadl Belhî hazretleri büyük velîlerdendir. Semerkand’da kadılık yaptı. 931’de orada vefât etti.   Bir gün şunu anlattı:   Nuh aleyhisselâm zamânında insanlar bin sene kadar yaşardı. O devirde bir kadının oğlu öldü. İki gözü iki çeşme ağlıyordu ki, bir komşusu tâziye için geldi.   Ve onu tesellî edip;   “Niye bu kadar … Devamını oku

Medeni kime denir?

Güzel ahlak sahibi olan ve zamanının fen bilgilerinde yükselmiş olan Müslüman medenidir…     Sual: Medeniyet nedir ve medeni insan diye kime, kimlere denir?   Cevap: Güzel ahlak sahibi olan ve zamanının fen bilgilerinde yükselmiş olan Müslümana medeni, yani ilerici denir. Fende ilerlemiş ağır sanayi kurmuş, fakat ahlakı bozuk olan kimseye ‘zalim’, yani gerici, eşkıya ve diktatör … Devamını oku

Allah katında ne büyük değerin var

“Ey Sevgili! Korkma, sana murâd edilen iyiliği bir bilsen, sevinçten gözlerin ışıl ışıl olur…”       İbn-i Taber Hemedanî hazretleri tefsîr, hadîs ve Hanefî fıkıh âlimidir. Merv’de doğdu. 376 (m. 986) yılı Safer ayında Buhârâ’da vefât etti. Hadîs ilminde hafız idi. Yüz bin hadîs-i şerîfi rivâyet edenlerle birlikte ezbere bilirdi. Bildirdiği bir hadîs-i şerîf … Devamını oku

“Senin murâdın nedir evlâdım?”

Bir genç, Şâh Şücâ-i Kirmânî hazretlerinin büyük bir velî olduğunu işitip, ziyâretine gitti bir gün.   Sohbetini dinledi.   Çok istifâde etti.   Ancak bir kerâmetini görmek istiyordu bu büyük velînin.   Yanında üç gün kaldı.   Hiç kerâmet görmedi.   Kendi kendine;   “Gideyim bir daha da gelmeyeyim” diye düşündü.   O esnâda büyük zât genci yanına çağırıp; … Devamını oku