Boğanın boynuzundaki bebek!

Seyyid Ahmed Bedevî hazretlerinin bir talebesi vardı ki, adı Abdül’âl idi.   Bu dünyâya geldiğinde annesi onu kundakladı, sonra kucağına alarak, bağa gitmişti.   Olacak bu ya; bitişik bağdan bir boğa geldi. Ve orada dolaşmaya başladı. Bebeğin yanından geçerken yavrucağın “kundak bağı”, nasıl olduysa, boğanın boynuzuna takıldı. Bebek, asılı kaldı.   Annesi görünce bayıldı korkudan! Köy halkı haber … Devamını oku

Ev için biriktirilen paranın zekâtı

İhtiyaç eşyasını almak için ayırılan para nisab hesabına katılır.       Sual: Evin ihtiyaçları için ayrılıp biriktirilen paranın da zekâtı verilir mi?   Cevap: İhtiyaç eşyasını almak için ve cenaze masrafının yapılması için ayırılan para nisab hesabına katılır. Yalnız bu parası bulunan kimse, nisab miktarı olduğu günden bir sene sonra, yine nisab miktarından az olmazsa, … Devamını oku

Cemiyetlerin huzurlu olması için…

İnsanlar, yasaklara uymadıklarında, huzûrsuz olmuşlar, râhatları bozulmuş, ahlâksızlık ve haksızlık bütün cemiyeti sarmıştır…           Allahü teâlâ, pekçok hikmetlere mebnî, Hazret-i Âdem babamız (aleyhisselâm) ile Hazret-i Havvâ vâlidemizi (radıyallahü anhâ), Cennetten çıkarıp dünyâya göndermiş; böylece bu dünyâda beşerî hayât başlamıştır.   Bilindiği üzere, Allahü teâlâ, beşeriyeti, daha ilk insandan i’tibâren muallimsiz, mürşidsiz, rehbersiz, kılavuzsuz, öndersiz, muktedâbihsiz, … Devamını oku

Süt kabındaki zehirli yılan!..

Seyyid Ahmed Bedevî hazretleri; yanına gelenlere, konuşmadan önce bir kere teveccüh eder, çok câhil biri de olsa, o ‘nazar’la bütün dereceleri geçirirdi.   Yâni senelerce riyâzet çekilerek kavuşulan mânevî makamlara, bir anda kavuşurdu o kimse.   Ve yine o kimseyle hiçbir şey konuşmadan, “mutlak icâzetini” verir, gönderirdi.   ● ● ●   Bu zâtı seven bir … Devamını oku

Yasaklardan sakınmak, emri yapmaktan daha mühimdir!

Kalbi temizlemekte ve nefsi ezmekte, yasaklardan sakınmak, emirleri yapmaktan daha fazla ilerletir.       Karamanî Lütfullah Efendi Bursa’da Emîr Sultan hazretlerinin vefatından sonra onun makamına geçmiş olan zatların üçüncüsüdür. Emîr Sultan hazretleri Buhara’dan Bursa’ya hicretleri esnasında Karaman’a uğradıkları zaman Lütfullah Efendinin pederi Abdullah Fakih’in hanesinde misafir olmuşlar ve ona, yakında salih bir evlâda nâîl … Devamını oku

Gayr-i müslimlerin ibadetlerini yapmak!

Birgivî vasiyetnâmesi: “Kâfirlerin ibadet olarak yaptıklarını yapan ve kullanan kâfir olur.”       Sual: Gayr-i müslimlerin ibadetlerini onlar gibi yapmak, imanı giderir mi?   Cevap: Kâfirlerin ibadetlerini, ibadet olarak yapmak, mesela kiliselerinde çaldıkları org gibi çalgıları ve çanları camilerde çalmak ve İslamiyetin kâfirlik alameti saydığı şeyleri, zaruret, cebir, zorlama olmadan kullanmak küfür olur, imanı giderir. Birgivî … Devamını oku

Ölüm hastalığında bir vasiyet yazmalıdır!..

Vasiyetnâmeyi ölüm hastalığında yazmak vâcip, sıhhatte iken yazıp, yanında taşımak müstehaptır.       Cemâleddîn Abdullah Ma’arrî hazretleri Şâfiî fıkıh ve ferâiz âlimidir. 935 (m. 1529)’da Halep yakınlarında Ma’arretün-nu’man’da doğdu. Süyûtî ve Zekeriyyâ el-Ensârî’den ilim tahsil ettikten sonra Mısır’a giderek Ezher’de hatiplik ve müderrislik yaptı. 999 (m. 1591)’de vefat etti. “Fethu’l-ķarîbi’l-mücîb” adlı eserinde şöyle buyuruyor: … Devamını oku

“Bu, canına mal olabilir evlat!..”

Mısır evliyâsından Seyyid Ahmed Bedevî hazretleri; gece gündüz Rabbini düşünür, Onun muhabbetiyle kendinden geçer ve hareket edemezdi âdeta.   Böyle durumlarda gözlerini semâya, göğe diker, kırk gün veyâ daha çok kalırdı o hâlde.   Gözlerinin karası, “ateş koru” gibiydi.   Mübârek sîmâsında öyle bir heybet vardı ki, bakmak için kimsede cesâret olmazdı!   Onun için “peçeyle” örterdi devamlı. … Devamını oku

Mezhep taklit etmek veya değiştirmek

İhtiyaç olunca, başka mezhebe geçmek veya birkaç şeyi başka mezhebe göre yapmak caizdir.       Sual: Kendi mezhebindeki farzı yapmamak veya kendi mezhebinde haram olarak bildirilen bir şeyi yapmak için mezhep değiştirmek yahut taklit etmek uygun olur mu?   Cevap: İslamiyet’in bildirdiği hükümlere uymaktan kurtulmak için, mezheplerin ruhsatlarını, kolaylıklarını araştırıp, bunlara göre iş yapmak caiz … Devamını oku

Toplumun temel taşı aile…

Bir gün uçup gideceğimiz aile yuvasının kıymetini bilmeliyiz ve sorumluluklarımızı yerine getirmeliyiz…       Dinimiz İslamiyet’te, toplumun temel taşı olan aile hayatına büyük önem verilmiştir. Aile, manevi değerlerimizin temellerinin atıldığı yerdir. Burada kazanılan edep, ahlak ve maneviyat insanın bütün hayatı boyunca yaşanır.   Ailede anne, baba, dede ve nineler saygı ve hürmete en layık kimselerdir. Ailenin mutluluğu, anne … Devamını oku