Selâmetle git gel evlâdım…
İstanbul’da yetişen velîlerden Abdülehad Nûrî hazretleri bir gün talebelerine şöyle seslenir: “Üsküdar’da görülecek bir işimiz vardır. Hanginiz bu işi yapar?” Talebeden ses çıkmaz. Çünkü denizde çok şiddetli “fırtına” vardır. Öyle ki, dalgalar, “sıra dağlar” gibi kıyıya çarpar. Bu yüzden çalışmaz kayıkçılar. Talebeler bunu bilir, hemen “peki” diyemezler. Ama içlerinde bir genç, “Başüstüne hocam” der. Büyük … Devamını oku