Cinciler, falcılar büyücü sınıfına girerler!..

Geçmiş şeyleri cinden sormak caiz, ileride olacak şeyleri sormak caiz değildir.   Sayrafî hazretleri Şafiî mezhebindeki hadîs, fıkıh, usul-i hadîs, usul-i fıkh âlimlerindendir. 330 (m. 941) târihinde Mısır’da vefât etti. Zamanındaki pek çok âlimden ilim öğrendi ve hadîs-i şerîf rivâyet etti. Kendisinden de Ali bin Muhammed ve ondan sonra gelen âlimler hadîs-i şerîf rivâyetinde bulundu. … Devamını oku

Bir sarhoşun ibretlik tövbesi!

Kutbüddîn Bahtiyâr Kâkî hazretleri bir gün şunu anlattı: Bir arkadaşla sefere çıkıp, bir nehrin kenarında mola verdik. Ancak garip bir hâdise oldu orada.   Şöyle ki;   Biz orada otururken koca bir akrep, hızlı hızlı gidiyordu. Ben, arkadaşıma;   “Bak, bu akrep süratli gidiyor. Onun bu gidişinde bir hikmet olsa gerek” dedim.   O da hak … Devamını oku

Resimli seccade ve elbise kullanmak

Üzerinde Kâbe, cami resmi veya yazı bulunan seccadeleri namaz kılmak için yere sermek caiz değildir.  Sual: Elbise, seccade, mendil veya bunun gibi şeylerde resim olmasının dinen mahzuru var mıdır?   Cevap: Seyyid Abdülhakim Arvâsî hazretleri;   “Üzerinde canlı resmi bulunan mendil, para gibi şeyleri kullanmak câizdir. Zira böyle şeyler mühândırlar, muhakkardırlar, muhterem değildirler” buyurmuştur. El-fıkh-u alel-mezâhibil-erbe’ada … Devamını oku

“Onlar yoksa kitapları var!”

Kutbüddîn Bahtiyâr Kâkî hazretleri, büyük velîlerdendir. Delhi’de yaşayıp 633 (m. 1235) senesinde Hindistan-Delhi’de vefât etti. Bir buçuk yaşında iken, babası ayrıldı dünyâdan.   Onun yetişmesiyle annesi meşgul oldu.   Daha sonra Muînüddîn-i Çeştî adında bir evliyâ zât bir gün bir vesîleyle oraya gelmişti.   Kutbüddîn, on yedi yaşındaydı o zaman…   Bu zâtı görünce gayriihtiyârî kalbi meyletti bu büyük … Devamını oku

“Her erkeğin çalışıp kazanması farzdır”

Müslümanlara yardım için, cihâd etmek için fazla çalışıp kazanmak müstehâbdır.   Mecdüddîn Zünkelûnî hazretleri Şafiî mezhebi fıkıh âlimlerindendir. 679 (m. 1280) senesinde Mısır’da Zünkelûn köyünde doğdu. Fıkıh ve hadîs ilmini zamanının âlimlerinden öğrendi. Kahire’de Baybarsiyye dergâhında Meşîhat-üs-Sûfiyye vazîfesini yürüttü ve hadîs dersleri verdi. 740 (m. 1339)’da vefât etti. Çok kitap yazdı. “Şerhu minhâc-üt-tâlibîn” isimli eserinde … Devamını oku

Her şey insan için yaratıldı…

Huzur içinde yaşayabilmemiz için yerde ve gökte bulunan bütün varlıklar bize hizmet ediyor, ücret de talep etmiyorlar!.. Yüce Rabbimiz bizi ve diğer bütün canlıları yaşatmayı dilediği için bu dünyayı yaşanabilir bir hâlde yarattı… Annemizin rahminde, bize el, ayak takıldı. Ceninin aklı olsaydı bunları istemeyecekti, çünkü orada bunlar hiçbir işe yaramazlardı, hatta rahat hareket etmesine engel bile olurlardı. … Devamını oku

İmanı gidene, mürtet denir!

Mürtedin, mürtet olmadan önceki ibadetleri ve sevapları yok olur.        Sual: Bir Müslüman, imanı gideren bir şey yapınca veya söyleyince, bu Müslümanın imanı hemen gitmiş olur mu?   Cevap: Müslüman, imanın yok olmasına sebep olacağı söz birliği ile bildirilmiş olan şeyleri amden, istekle söyler veya yaparsa, kâfir olur. Buna Mürtet denir. Mürtedin, mürtet olmadan önceki ibadetleri … Devamını oku

Aile efradı ile sohbet, güzel ahlâktandır…

“Câhiller ile sohbet, onlara devamlı duâ etmekle, onlara acımakla olur.”       İbn-i Hüvârâ hazretleri evliyânın büyüklerindendir. Irak’ta Betâih beldesinde yaşadı. O zamanda Irak’ta bulunan evliyâ arasında şânı yüce, kadri yüksek bir zât idi. Hazreti Ebû Bekr’in (radıyallahü anh) rüyâda kendisine hırka ve takke giydirdiği ilk zâttır. Şöyle ki; İbn-i Hüvârâ hazretleri, bir gece … Devamını oku

“Bunda bir hikmet var!..”

Muhammed Bâkî Billâh hazretlerinin yaşı kırka erince, hiç kalmadı dünyâya rağbeti.   O günlerde hanımına;   “Yakında benim için büyük bir hâdise olacaktır” derdi.   Bir gün de eline bir ayna aldı ve;   “Gel beraber bakalım” buyurdu.   Kadıncağız onu aynada pîr-i fâni, ihtiyar olarak görünce, anladı yakında vefât edeceğini.   Bu hâli, talebesine bildirmek gâyesiyle;   “Velîlerden birine, gâipten, … Devamını oku