İlim güneşi Abdülhakîm Efendi’nin talebesi…

Büyük âlim ve velîlerden Seyyid Abdülhakîm-i Arvâsî hazretlerinin yetiştirdiği Hüseyin Hilmî Efendinin hayâtı başarılarla doludur…           Hüseyin Hilmî Işık Efendi [08 Mart 1911-26 Ekim 2001], büyük âlim ve velîlerden Seyyid Abdülhakîm-i Arvâsî hazretlerinin yetiştirdiği, yetkili ve icâzetli bir âlim, büyük İslâm âlimi ve mütefekkir, fen adamlarından, çeşidli dîn ve fen kitâblarının yazarı, son devir İslam âlimlerinden ve evliyâsındandır. Hüseyin … Devamını oku

Sözleşmelerde şahit bulundurmak

“Bütün akitlerde olduğu gibi, nikâh için birini vekil yaparken de, iki şahit bulunması lazım değildir; müstehabdır.”       Sual: Dinî nikâh akitlerinde, borç almakta, birisini vekil yaparken ve benzeri sözleşmelerde, şahit bulunması gerekir mi?   Cevap: Bu konuda İbni Âbidînde, nikâh şahitliğini anlatırken buyuruluyor ki:   “Bütün akitlerde, sözleşmelerde olduğu gibi, nikâh için birini vekil yaparken … Devamını oku

“İnşallah oğlum iyi olacak”

Hindistan evliyâsından ve Silsile-i aliyye denilen büyüklerden olan Abdullah-ı Dehlevî hazretleri zamânında, Delhi Câmii imâmının oğlu hastalanmıştı.   Doktorlar çâre bulamadı.   Çok zor durumdalardı.   Babası bir gece ellerini açıp;   “Yâ Rabbî! Sevdiğin bir kulunun hürmetine oğluma şifâ ihsân et” diye yalvardı.   Sonra uyudu.   Rüyâsında Abdullah-ı Dehlevî hazretlerini gördü kendi evlerinde. Hasta oğluna bir … Devamını oku

Peygamberleri küçültücü şeyler söylemek küfürdür!

İslâmiyetin îmansızlık alâmeti dediği sözleri söyleyen ve işleri yapan kâfir olur!       Rızkullah bin Abdülvehhâb et-Temîmî hazretleri fıkıh âlimidir. 401 (m. 1011) senesinde Bağdad’da doğdu. Oradaki büyük zâtlarla görüşüp sohbet etti. Kendilerinden ilim öğrendi. Tasavvufta, Ebû Abdurrahmân es-Sülemî’den icâzet aldı. Câmi-i Mensûr’da vaaz eder, fıkıh öğretir, fetvâ verirdi. 488 (m. 1095)’de Bağdad’da vefât … Devamını oku

H. Hilmi Işık Efendi’nin vefât yıl dönümü münasebetiyle…

Büyük İslâm âlimi Hüseyin Hilmi Işık Efendi, 1911’de İstanbul’da doğup, 26 Ekim 2001 târihinde, Cuma gecesi âhırete irtihâl etmiştir.           Yirmibirinci asırda, yeni nesillere, mâddî ve ma’nevî değerlerimizi, mukaddes dînimiz İslâmiyet’i, eşsiz kitâbımız Kur’ân-ı kerîmi, sevgili Peygamberimizi, şanlı târihimizi, târihî ve ilmî sahsiyetlerimizi, yüksek kültür ve medeniyetimizi doğru bir şekilde, ilmî ve objektif usûllerle öğretmemiz şarttır. … Devamını oku

İmanın var olduğunun alameti

İmanın şartı altıdır, bunlar inanılacak şeylerdir. Amentüdeki altı şeye inanmak, imandır.       Sual: Bir kimsede imanın var olup olmadığı ne ile ve nasıl anlaşılır?   Cevap: İmanın şartı altıdır, bunlar inanılacak şeylerdir. Amentüdeki altı şeye inanmak, imandır. İmanın bunlardan da önce gelen asıl iki şartı ise gayba iman ve hubb-i fillah, buğd-i fillahtır. İmanın, … Devamını oku

Allah adamını tanımamanın bahtsızlığı!..

Hindistan evliyâsındanve Silsile-i aliyye denilen büyüklerden olan Abdullah-ı Dehlevî hazretleri, Resûlullah Efendimizi çok sever, ismini işitince kendinden geçerdi.   Bir gün su istedi hizmetçisinden. Hizmetçi suyu verirken “Allah’ın Resûlünün sevgisi, nûru ve feyzi üzerinize olsun” dedi.   Bu duâya çok sevindi…   Kalktı ve öptü hizmetçinin alnından.   Mübârek odasından bâzen çok nefis “kokular” yayılırdı.   O zaman talebeleri; … Devamını oku

Kötüler, dâima zelîldir, azîz olamazlar!..

Günah işleyenler dâima korku ve gönül rahatsızlığı içindedirler. Emniyet ve rahat içinde olamazlar.       Ebû Muhammed el-Baltacî hazretleri evliyânın büyüklerindendir. 658 (m. 1260) senesinde vefât etti. Ebü’l-Feth el-Vâsıtî’nin ileri gelen talebelerindendi. Çok kerâmetleri görüldü. Şöyle anlatılır: “Ebû Muhammed bir şehre geldi ve oradaki mescidlerden birine girdi. Tahıyyet-ül-mescid namazı kıldı. Daha sonra orada uyuyakaldı. … Devamını oku