Duâmızın kabul olması için…

İmâm-ı Şa’rânî hazretleri,Seyyid Ahmed-i Bedevîhazretleri hakkında şunu anlatıyor: Bu zât için her sene mevlid cemiyeti tertiplenirdi. Bir sene bu mevlid cemiyeti gününden bir gün önce, Ahmed Bedevî hazretlerini rüyâda gördüm. Çok nûrluydu.Bana bakıp; “Kardeşim! Bu sene bizim mevlid cemiyetimize gelirseniz, size melûhiye yemeği ikrâm ederiz”buyurdu. Uyanıp mevlid için yola çıktım. Ve vaktinde yetiştim cemiyete. Ancak … Devamını oku

“Allaha en sevimli amel, Müslümanı sevindirmektir”

“Allahü teâlâ bir kulunu nimetlendirirse, o nimetinin eserini kulunun üzerinde görmek ister.” Ebü’l-Kâsım Temmâm el-Becelî hazretleri hadîs âlimlerindendir. 330’da (m. 941)’de Şam’da doğdu. Buradaki meşhur âlimlerden hadis tahsil etti. 414’te (m. 1023) Şam’da vefat etti. “Fevâ’idü’l-hadîs” ismindeki kitabında naklettiği hadis-i şeriflerden bazıları: “Allaha en sevimli amel, Müslümanı sevindirmektir.İster onun gamını gider, ister onun borcunu öde, … Devamını oku

İnsanlardan utanarak günahı terk etmek!

İnsanlardan utanarak günahı terk etmek! Başkalarının günah işlemelerine sebep olmak, yalnız yapmaktan daha çok günahtır. Sual: Günah işlemeyi, insanların ayıplamalarından korkulduğu için mi yoksa Allah için mi terk etmelidir? Cevap: Günah işleyecek kimsenin, bu günahtan vazgeçmesi, ya Allahü teâlâdan korktuğu veya insanlardan hayâettiği, utandığı yahut da başkalarının yapmasına sebep olmamak için olur. Allahü teâlâdan korkarak … Devamını oku

Gıybetten sakınmak!..

Gıybet, sevapların gitmesine ve başkasının günahlarını yüklenmeye sebep olur.Birisini gıybet etmek, ölmüş insanın etini yemek gibidir! Belli bir Müslümanın veya gayrimüslimin ayıbını, onu kötülemek için arkasından söylemek, gıybet olur.Gıybet olunan kimsenin bedeninde, nesebinde, ahlakında, işinde, sözünde, dininde, dünyasında, hatta elbisesinde, evinde bulunan bir kusur, arkasından söylendiği zaman, bunu işitince üzülürse, gıybet olur. Kapalı söylemek de … Devamını oku

Rüşd ve hidâyet, onun vasıtasıyla gelmektedir

Rüşd ve hidâyet, onun vasıtasıyla gelmektedir Feyizler, kıyâmete kadar, Abdülkâdir-i Geylânî hazretleri vâsıtasıylagelecektir. Kâk Ahmed Efendi Kadirî şeyhlerindendir. Berzenciye Seyyidlerinden olup Kuzey Irak’ta Süleymaniye’de doğdu ve orada yaşadı. 1315 (m. 1897)’de memleketinde vefat etti. “Rağbetü’t-Talibin Fi Fazileti’l-İlmi Ve’l-Ülemai’l-Âmilîn” isimli eseride şöyle buyuruyor: İnsanı Allahü teâlâya kavuşturan yollar ikidir: Birincisi (Nübüvvet yolu) ikincisi, (Vilâyet yolu)dur. Kutublar, … Devamını oku

“Müminleri sevindir…”

“Müminleri sevindir…” Seyyid Ahmed Bedevîhazretlerinin mübârek türbesinde, her yıl, doğum gününde “mevlid-i şerîf” okutulurdu. Âdetti bu, o havâlide. O devirde yaşayan evliyâdan biri, o seneki mevlid cemiyetine gitmemeyi düşünüyordu. O gece Ahmed Bedevî hazretlerini gördü rüyâsında. Büyük velî, kendisine; “Niçin gelmek istemiyorsun bizim mevlidimize? Hâlbuki Resûlullah Efendimiz ve Eshâb-ı kirâm, hattâ sâir peygamberler de bu … Devamını oku

Haram mal ile sadaka vermek!

Haram mal ile sadaka vermek! “Haram olduğu bilinen mal ile cami ve başka hayır yaptırmak ve bunlara karşılık sevap beklemekimanı giderir!” Sual: Haram yoldan gelen para ile sadaka vermenin, cami yaptırmanın, dinimizce hükmü nedir? Cevap: Bu konuda İbni Âbidîn ve Kâdî-zâde Ahmet Efendi, Birgivî Vasiyetnâmesi şerhinde diyor ki: “Bir kimse, elindeki kati, kesin haram olan … Devamını oku

Boğaza takılan kılçık!..

Boğaza takılan kılçık!.. Mısır evliyâsındanSeyyid Ahmed Bedevîhazretlerinin vefâtından sonra Ebül Kays bin Ketîle adında bir âlim Mısır’dan çıkıp Seyyid Ahmed Bedevî hazretlerinin medfun bulunduğu yere gelmişti. Gerçi bu zâtın nâmını işitmişti. Ama bilmiyordu üstünlüğünü. İnsanların onun türbesine karşı gösterdiği büyük ilgiyi görünce hayretine gitti bu hâl! Kendi de ilim sâhibiydi… Oranın halkını toplayıp; “Ey insanlar! Bu … Devamını oku

Bir kimse ölünce, onun kıyâmeti kopmuş olur!

Bir kimse ölünce, onun kıyâmeti kopmuş olur! Allahü teâlâ, ölüm gelinceye kadar ibâdet yapılmasını emretmektedir!.. Celâleddîn Tebrîzî hazretleri evliyanın büyüklerindendir. 560’ta (m. 1165) Tebriz’de doğdu. Bağdat’a gidip Şehâbeddin Sühreverdî hazretlerineintisab etti. İcazet verilerek Hindistan’a gönderildi. Önce Delhi’ye, sonra Bedâyûn’a, oradan Bengal’deki Panduh kasabasına giderek insanları irşad etti. 642 (m. 1244)’de orada vefat etti. Sohbetlerinde buyurdu ki: … Devamını oku