Dünyada beş şey, insanı aldatan boş şeydir!..

“Biliniz ki dünya hayatı, elbette oyun, eğlence, ziynet-süslenmek, aranızda bir övünmek, malı, parayı ve evlâdı çoğaltmaktır…” Hakiki Müslüman, dünyada ve âhirette faydası olmayan şeylerle, boş ve çirkin işlerle meşgul olmamalıdır. Yüce Rabbimiz buyuruyor ki:(Onlar, boş ve çirkin bir söz duydukları zaman ondan yüz çevirirler ve bu sözleri sarf edenlere: “Bizim amellerimiz bize, sizin yaptıklarınız da … Devamını oku

Evliyâya düşmanlık etmek!..

Seyyid Ahmed Bedevî hazretlerinin büyüklüğüne inanmayan kimseler vardı o devirde. Bir âdet vardı. Her sene, belirli bir günde, bu zâtın kabri başında mevlid cemiyeti tertip edilirdi. Ve bu cemiyete çok kimseler gelirdi uzaktan yakından. Büyük kalabalık olurdu. Bir vâli, bu zâta düşmanlığından, mevlid cemiyetine katılmak isteyenlere izin vermez ve göndermezdi hiç kimseyi. Muhammed Şenâvî adlı … Devamını oku

Başka mezhebi taklit eden, kendi mezhebinden çıkmaz!

Başka mezhebi taklid etmek, mezheb değiştirmek demek değildir. Yunuszade Ahmet Vehbi Efendi, son devir Osmanlı müderrislerindendir. 1 Temmuz 1871 tarihinde Afyon-Bolvadin’de doğdu. DedesiKonya’nınTuzlukçu kasabasıKoraşı köyünden gelerek Bolvadin’e yerleşmişti. İstanbul Fatih Medresesinden mezun oldu. 1894’te Şam’a gidip, hadis ilmi üzerine ihtisas yaptı. Dönüşünde Bolvadin Nebi Efendi Medresesinde müderrislik yaptı. Zamanında yayınlananbazı dergi ve gazetelerde yazı ve … Devamını oku

Felsefecilerin bozuk fikirleri…

Felsefecilerin bozuk fikirleri… Hakiki âlimler, felsefecilerin küfürlerine sebep olan yanlış inanışlarını bildirmişlerdir. Sual: Batı’nın filozof diye bildiği felsefecilerin kitaplarını ve bu kitaplardaki bozuklukları, Müslümanlar mı tercüme ederek ortaya çıkardılar? Cevap: Beşinci Abbâsî halifesi Hârûnürreşid zamanında, Bağdat’ta Dâr-ül-hikmet isminde bir müessese kurulmuştu. Bu müessese büyük bir tercüme bürosu idi. Yalnız Bağdat’ta değil, Şam’da, Harran’da, Antakya’da da, … Devamını oku

İnsanın sermâyesi, dîni ve âhiretidir…

Dünyâ ticâretinin âhirete yaraması ve cehenneme sürüklememesi için, çok uğraşmak lâzımdır. Kâdî Alî Antâkî hazretleri fıkıh âlimlerindendir. 278 (m. 892)’de Antakya’da doğdu. Şam’da meşhur âlimlerden ilim tahsil etti. İcazet aldıktan sonra Basra, Ahvaz, Hûzistan ve Tüster gibi yerlerde kadılık yaptı. 342 (m. 953)’de vefat etti. Şöyle buyurdu: Dünyâ ticâretinin âhirete yaraması için ve Cehenneme sürüklememesi … Devamını oku

“Nasıl muvaffak oldunuz efendim?”

İmâm-ı Şa’rânî hazretleri anlatıyor: Bir kimse ticârî bir seferden dönüyordu ki, harâmîler, onun kıymetli mallarla döndüğünü öğrenip, kestileryolunu. Tüccar, çâresizdi!.. O an ellerini açıp; “Yetiş yâ Seyyid Ahmed!”dedi, o kadar! O anda nûrlu bir zâtbelirdi yanında. Bu zât, Ahmed Bedevî hazretlerinin kendisiydi. Ve tek başına kaçırttıhaydutları o bölgeden… ● ● ● Yine bir Müslüman damerkebini … Devamını oku

Peygamberimizin bazı nasihatleri -2-

“Bir adam, Allahın rızâsını umarak, âilesinin geçimini sağlarsa, harcadıkları onun için birer sadaka olur.” Bugün de, Sahîh-i Buhârî’den bazı hadîs-i şerîf meâlleri nakletmeye devâm edeceğiz: “Cebrâîl, bana, komşu hakkında, o kadar çok tavsiyede bulundu ki Ben; (Allahü teâlâ, komşuyu komşuya mîrâsçı kılacak) zannettim.”(Buhârî, Edeb 28) “Allah’a ve âhiret gününe îmân eden kimse, komşusunu râhatsız etmesin. … Devamını oku

Söz, az ve açık olmalıdır

Söz, az ve açık olmalıdır Birinin sözünü yanlış anlamak, kişinin öfkelenmesine sebep olabilir. Böyle zamanlarda az ve açık söylemelidir. Sual: İnsanlara nasihat ederken, din bilgisi verirken sert ve insanları aşağılayıcı bir tavırla hareket etmek, dinen uygun mudur? Cevap: Birinin sözünü yanlış anlamak, kişinin öfkelenmesine sebep olabilir. Böyle zamanlarda az ve açık söylemek, şüpheli kelimeler kullanmamak … Devamını oku