Sandığa hapsedilen esir!..

Sâlim adında bir Müslüman, başından geçenleri şöyle anlatıyor: Küffâr memleketinde esirdim. Bir nöbetçi asker de başımda bekliyordu. Bu asker, birinden; “Müslümanlar darda kalınca, Seyyid Ahmed Bedevî adındaki bir evliyâdan yardım ister, O da gelip onları kurtarır” diye duymuş. Bir gün bana; “Sakın hâ! Sen de Seyyid Ahmed Bedevî denen evliyâdan yardım istemeyesin. Bunu sezersem pişmân … Devamını oku

Peygamberimizin nasihatleri -3-

“Kadın, şu dört özelliğinden dolayı nikâhlanır. Malı, soyu, güzelliği ve dîndârlığı. Sen dîndâr olanı seç, (aksi hâlde) sıkıntıya düşersin.” Bugün ve yarın da inşâallah, “Kütüb-i sitte=6 muteber hadîs kitâbı”ndan 1.si olan Sahîh-i Buhârî’den 4 hadîs daha naklettikten sonra, 2.si olan “Sahîh-i Müslim”den de, bazı hadîs-i şerîf meâlleri nakledelim: “Kadın, şu dört özelliğinden dolayı nikâhlanır. Malı, … Devamını oku

Rızkı verilmeyen bir canlı yoktur!

Rızkı verilmeyen bir canlı yoktur! “Allahü teâlâ tarafından rızkı gönderilmeyen yeryüzünde bir canlı yoktur.” Sual: Rızıklar ezelde takdir edildiğine göre, insan için sadece emredilen sebeplere yapışmak mı düşüyor? Cevap: Hâtim-i Esam hazretleri, hocası Şakîk-i Belhî hazretlerinin bir sualine karşı şu arzda bulunur: “İnsanlara baktım, herkes yiyip içmek, para kazanmak için uğraşıyor. Bu yüzden haram ve … Devamını oku

“Kardeşim ağır hasta ya Resûlallah!..”

Übeyyübni Ka’b​ anlatır: “Resûlullahın yanında oturuyordum. Bir köylü geldi. Kardeşinin ağır hasta olduğunu söyledi…” Abdülazîz Dehlevî hazretleri, Hindistan evliyâsının büyüklerinden Şah Veliyyullah Dehlevî hazretlerinin oğludur. 1746 (H.1159) senesinde Dehli’de doğdu. Küçük yaşta Kur’ân-ı kerîmi ezberledi. On bir yaşında iken babasının vazîfelendirdiği hocalardan okudu. Meşhur altı hadîs kitabı Kütübü Sitte gibi kıymetli eserleri babasından dinledi. Hadîs-i … Devamını oku

“En zor iş, hakkı bâtıldan ayırmaktır”

Seyyid Ahmed Bedevî hazretlerinin kerâmetleri çoktur. Biri şöyle: Bir gün, bu zâtın kabri başında elleri kelepçeli birine rastladı insanlar. Şaşkın bir vaziyette etrâfına bakıyordu. Yanına yaklaşıp; “Senin bu hâlin nedir?” diye sordular. Şöyle anlattı: “Ben bir işim için küffâr memleketine gitmiştim. İşimi hâlledip, dönüyordum ki, düşman askerleri beni esir alarak kelepçeye vurdular. Türlü eziyetlere dûçar … Devamını oku

Müslüman çocuklarının bozulmasına sebep!

Müslüman çocuklarının bozulmasına sebep! İmâm Rabbânî hazretleri​: “Müslüman çocuklarının imanlarının böyle bozulmasına sebep olan şeyleri araştırdım.” Sual: Ana babası Müslüman olduğu hâlde, çocuklarının bozulmasının sebebi ne olabilir? Cevap: Bu konuda İmâm Rabbânî hazretleri buyuruyor ki: Müslüman çocuklarının imanlarının böyle bozulmasına sebep olan şeyleri araştırdım. Şüphelerinin nereden geldiğini tedkik ettim. İmanlarındaki gevşekliğin yalnız bir sebebi olduğunu … Devamını oku

İnsan, kulluk vazifelerini yapmak için yaratıldı!..

“Bütün varlıkların hülâsası, özü olan insan, eğlence için, oyun için, yiyip içmek, gezmek, yatmak, keyif sürmek için yaratılmadı!..” İslam âlimlerinin ve evliyanın büyüklerinden İmam-ı Rabbani hazretleri bir mektubunda buyurdu ki: “Bütün varlıkların hülâsası, özü olan insan, eğlence için, oyun için, yiyip içmek, gezmek, yatmak, keyif sürmek için yaratılmadı. Kulluk vazifelerini yapmak için, Rabbine itaat, tevazu, … Devamını oku

Ölümü hatırlamak, haram işlemeye cesareti azaltır!

Ölümü çok hatırlamak, emirlere sarılmaya ve günahlardan sakınmaya sebep olur. İbrâhîm bin Ebî Bekr Tilmsânî hazretleri Mâlikî fıkıh âlimlerindendir. 609 (m. 1212)’de Cezayir’in Tilmsân şehrinde doğdu. Endülüs’te (İspanya) Gırnata (Granada) ve Mâleka’da (Malaga) tahsil yaptı. Sonra Fas’ta Sebte’ye yerleşerek talebe yetiştirdi. 690 (m. 1291)’de orada vefat etti. “Urcûzetü’t-Tilmsânî fi’l-ferâiz” isimli eseri feraiz ilmine dairdir. Bu … Devamını oku

“Bunlar kimdir acabâ?!”

Abdülvehhâb-ı Şa’rânî hazretleri anlatıyor: Seyyid Ahmed Bedevî hazretleri için okunacak mevlid-i şerîf için toplanmıştık. Ancak hiç tanımadığımız kimseler vardı aramızda. Çok merak ettim… Yanlarına sokulup; “Sizi ilk defâ görüyorum. Buraya, ne maksatla ve nereden geldiniz?” diye sordum. Cevâbında; “Biz Hindistan’dan geldik. Gâyemiz; Ahmed Bedevî hazretlerini ziyâret ve mevlid-i Nebevîyi dinlemektir” dediler. Sordum yine: “İyi de, … Devamını oku

İman, herkeste aynı mıdır?

İman, herkeste aynı mıdır? İmanın kâmil veya noksan olması, ibadetlerin çok ve az olması demektir. Sual: Peygamberlerin imanı ile diğer insanların imanları hep aynı mıdır, aralarında iman bakımından bir fark var mıdır? Cevap: Konu ile alakalı olarak İmâm-ı Rabbânî hazretleri Mektûbât kitabında buyuruyor ki: “İmân; Ehl-i sünnet âlimlerinin kitaplarında yazılı olan, Peygamber Efendimizden gelen haberlere … Devamını oku