Gelen, mala gelsin!..

Alî el-Harîrî hazretleri “rahmetullahi aleyh”, Şam’da yetişen büyük velîlerdendir. Şam’da vefât etti…   Aynı mahallede oturan bir aile vardı o devirde.   Ancak evleri ahşap ve eskiydi. Bir akşam üzeri otururlarken bu mübârek zât belirdi.   Ve onlara;   “Çabuk evden çıkın!” dedi.   Ve kayboldu gözden…   Adam ve hanımı o an kalkıp dışarı fırladılar.   Ancak … Devamını oku

Namazı kaçıran, diğer din işlerini daha çok kaçırır!..

Namazdan başka bir şeyde rahatlık arayan bir kimse, makbûl değildir.       Şeyh Ebû Tâlib er-Râzî hazretleri İmâm-ı Gazâlî hazretlerinin yetiştirdiği fıkıh âlimlerindendir. Afganistan’da Hirat’ta doğdu. Fıkıh ilmini İmâm-ı Gazâlî hazretlerinden öğrendi. Onun “İhyâ” isimli meşhûr eserini ezberledi, ilim öğrenmek için Bağdad ve başka yerlere gidip, oralarda bulunan âlimler ile görüştü. Fâris’te (İran’da) 522 (m. … Devamını oku

Keffaret orucu tutamayacak kimse

Çok yaşlı olup, altmış gün keffaret orucunu tutamayacak olan, altmış fakiri bir gün doyurur.       Sual: Keffaret borcu olup da, çok yaşlı olan veya devamlı hasta olanlar, bu keffaret borçlarını nasıl öderler?   Cevap: Devamlı hasta veya çok yaşlı olup, altmış gün keffaret orucunu tutamayacak olan, altmış fakiri bir gün doyurur. Aç olan altmış fakiri, bir … Devamını oku

Özbekistân’a dâir birkaç kelime…

Türkistân nüfûsunun ana dili Türkçe olup, Özbek, Kazak, Kırgız, Karakalpak Türkmen lehçeleri konuşulur.       Dün birazcık bahsetmeye çalıştığımız Türkistân’da bugün, beş idârî bölüm mevcut olup bunlar: Kazakistân, Kırgızistân, Tâcikistân, Türkmenistân ve Özbekistân’dır. Günümüz Türkistân’ında 246 şehir mevcuttur. Semerkand bundan 2.500 yıl önce kurulmuş eski bir yerleşim yeridir. Taşkent, Oş, Merv, Buhârâ, Tirmiz gibi vilâyetlerin de … Devamını oku

Bu gariplerden ne istersin?

Dimitrofçalı Muslihiddîn Efendi, “rahmetullahi aleyh”, Rumeli evliyâsının büyüklerindendir.   Muslihiddîn Efendi, soğuk bir kış gününde çoluk çocuğunun maîşetini, temin ettiği dükkânında çalışırken bir “kadın” ve iki çocuğunun yoldan geçtiğini gördü.   Çocuklara acıdı.   Zîra üşüyorlardı.   Koşup yetişti ve; “Bre kadın! Bu garipleri bu kış gününde sokağa dökmüş, böyle nereye gidiyorsun?” dedi.   Kadın çâresizdi.   Ağlayarak; … Devamını oku

“Dünyâ ne demektir biliyor musunuz?”

Allahü teâlâdan başka şeylerle meşgûl olan kimse, âhıretini harap etmiş olur.           Ebû Riyah Dücânî hazretleri evliyânın büyüklerindendir. 1224 (m. 1809) senesinde Beyrut’un Decin köyünde doğdu. 1294 (m. 1877) senesinde Yafa’da vefât etti. Zamanındaki büyük âlimlerin derslerine ve evliyanın sohbetlerine devam ederek icazet aldı ve çok talebe yetiştirdi.    Bu mübarek zat sohbetlerinde … Devamını oku

Zekâtını veren, kurtulacaktır

“Malı seviyorsan, yerine sarf et de, sana sonsuz arkadaş olsun! Eğer sevmiyorsan, ye de, yok olsun!”       Sual: Zekâtını veren kimse, sahip olduğu malın kendisine vereceği zarardan kurtulur mu?   Cevap: İslamın beş şartından biri, malın zekâtını vermektir. Zekât vermek, elbette lazımdır. Zekâtı seve seve ve İslamiyetin emrettiği kimselere vermelidir. Haşr suresinin 9. âyet-i … Devamını oku

Özbekistân’a gidiyoruz…

Özbekistân konusuna girmeden evvel, bir mukaddime olmak üzere, umûmî olarak Türkistân’dan bahsetmeyi münâsip görüyoruz…       İnşâallah, 08 Nisan 2025 Salı-13 Nisan 2025 Pazar günleri arasında (6 gün-5 gece olmak üzere), İrfân Turizmle 45 kişilik bir kâfilenin başında rehber olarak, Özbekistân’a gideceğiz. [Bendeniz, Özbekistân’a, ilk def’a, 1996 yılının Zilhicce ayında, gitmiştim. Bu seyâhatimiz 11. … Devamını oku

Sevmenin alâmeti nedir?

Dimitrofçalı Muslihiddîn Efendi, “rahmetullahi aleyh”, Rumeli evliyâsının büyüklerinden olup, kabr-i şerîfi Dimitrofça şehrindedir…   Bir gün bu zâta;   “Hocam! Allahü teâlânın bir kulunu sevdiğinin alâmeti, işâreti var mıdır?” diye sordular.   Cevâbında;   “Vardır” buyurdu.   “O alâmet nedir?” dediklerinde “O kimse hep hayırlı işlerle meşgul olur. İnsanlar fayda görürler kendisinden” buyurdu.   Sordular yine:   “Ya … Devamını oku

Anne babanın önünden yürümen edepsizliktir!

Kim anne ve babasını ismiyle veya lakabıyla çağırırsa edebsizlik etmiş olur.       Abdülkâdir Feyyûmî  hazretleri Şafiî mezhebi fıkıh âlimlerindendir. Birçok âlimden ders okudu. Şemseddîn-ı Remlî’nin yanında kalıp derslerine devam etti. Ondan, fıkıh ilmini öğrendi. Müftîlik ve müderrislik makamına yükseltildi. Birçok talebe kendisinden istifâde etti. İlmi ve fazileti ile meşhûr oldu. Çok kitap yazdı. 1022 … Devamını oku