Özbekistân âlim ve velîleri…

Özbekistân çok mühim bir kültür diyârı; çok büyük ulemâ ve evliyâ yatağı olan mübârek bir memlekettir. Buralar, “Mâverâün-nehir” diye anılır.       Müslümânlar, Mâverâünnehr’e ilk defâ; m. 667’de el-Hakem bin Ömer el-Ğıfârî komutasında gelerek üç yıl kalmışlardır. Daha sonra Kuteybe bin Müslim’in düzenlediği seferler netîcesinde, küçük bir kısım hâriç, bütün bölge Müslümânların hâkimiyetine girmiş ve bölgede İslâmiyyet hızla yayılmıştır. … Devamını oku

Vaazın tesiriyle vefat eden salih bir zat!..

Ebü’l-Ferec kerâmetler sahibi idi. Bir gün vaaz ederken, biri aşka geldi, bir nâra attı ve oracıkta vefât etti!..       Ebü’l-Ferec hazretleri Hanbelî mezhebindeki hadîs, tefsîr, fıkıh, usûl-i fıkıh âlimlerinin meşhûrlarından olup hikmetli sözler söyleyen, gayet güzel vaaz veren, kerâmetler sahibi bir zât idi. İsmi, Abdülvâhid bin Muhammed’dir. Horasan şehrinde doğdu. 486 (m. 1093) … Devamını oku

En kıymetli sermâye ömürdür… 

Alî Behçet Efendi “rahmetullahi aleyh” hazretleri, Anadolu’da yetişen evliyâdandır.   Konya’da doğdu.   1822’de vefât etti…   Bu zâtın iki talebesi, uzun bir yolculuğa çıktılar bir zaman.   Deniz yoluyla gideceklerdi.   Bunun için geldiler rıhtıma.   Tam gemiye bineceklerdi.   O sırada hocaları gözüktü bir anda.   Eliyle işâret edip;   “Bu gemiye binmeyin. Şu gemiye … Devamını oku

Abdest, gusül ve teyemmümün faydaları

Su bulunmadığı zaman toprakla yapılan teyemmüm de büyük ölçüde vücuttaki statik elektriği yok etmektedir.       Sual: İbadet maksadıyla alınan abdestin, guslün ve su bulunmadığı zaman toprakla yapılan teyemmümün, insan bedenine, insan sağlığına ne gibi faydaları vardır?   Cevap: İbadet maksadıyla yapılan abdest ve gusül, beden sağlığımız için pek çok faydaları hasıl etmektedir. Bedenî faydalarının yanında, … Devamını oku

Özbekistân’dan sâlimen döndük…

Gidip geldiğimiz yerler, “Mâverâünnehir” diyârıdır. Mâverâün-nehir: Amu Deryâ ve Siri Deryâ nehirleri arasında kalan ünlü Türk ülkesidir.            Elhamdülillah, bir haftalık rüyâ gibi bir Özbekistân seyâhatinden selâmetle dönmüş bulunuyoruz…   “Türkistân diyârı”, Türklerin yurdu mânâsınadır demiştik. Târihî geçmişi çok uzundur. Binlerce yıldan beri Türklerin yurdu olup, topraklarında pek çok devlet kurulmuştur. Türkistân’ın târihi, eski … Devamını oku

Gusül gerektiğinde acele etmelidir

Cünüp kimse, kılmadığı namaz vakti çıkıncaya kadar gusül etmezse, günah olmaz.       Sual: Bir kimse, gusül gerektiren bir durumda, boy abdestini almakta acele mi etmeli veya ne zamana kadar bunu geciktirebilir?   Cevap: Cünüp kimse, kılmadığı namaz vakti çıkıncaya kadar gusül etmezse, günah olmaz. Daha fazla geciktirmesi büyük günahtır. Hadis-i şerifte;   (Kirlenince, çabuk gusül abdesti … Devamını oku

Eshâb-ı kirama söven dinden çıkar!..

“Kim Peygamberimizin Eshâbına söverse, dinden çıkar. Bu, Resûlullaha sövmek gibidir.”       Ebü’l-Kâsım Saymerî hazretleri Şafiî mezhebindeki büyük fıkıh âlimlerindendir. Basra’da doğdu ve 387 (m. 996)’da yine orada vefât etti. Kâdı Ebû Hâmid el-Mervezî’nin meclisinde bulundu ve onun talebesi Ebû Feyyaz el-Basrî’nin huzûrlarında yetişip, fıkıh âlimi oldu. Şafiî mezhebinde geniş bir ilme sahip olduğundan, bütün … Devamını oku

İstiğfâr, her kapıyı açar!

Ebû Abdullah el Basrî “rahmetullahi aleyh”, Basra’da yetişen Evliyâdandır. Kabr-i şerîfi Basra’dadır.   Sevdiklerinden bir kimse vardı ki, çocuğu olmuyordu.   Bu kişi bir gün bu zâta gelip arz etti:   “Efendim bir mâruzatım var.”   “Buyur evlâdım, söyle.”   “Otuz yıllık evliyiz hocam. Ancak hiç çocuğumuz olmadı. Ama hanım da, ben de, hayırlısıyla bir çocuğumuzun olmasını … Devamını oku

Kalplerin de pası vardır ve bu pas istiğfarla giderilir!

“Kalpler, kendilerine iyilik yapana sevgi duyma, kötülük yapana buğzetme tabiatı üzere yaratılmıştır.”       Abdülvâhid Melîhî hazretleri hadîs, lügat ve fıkıh âlimlerindendir. Afganistan’da Herat’ta doğdu. 463 (m. 1070) yılında vefât etti. Birçok âlimden hadîs-i şerîf işitti. Duyduklarını yazarak ezberledi. Fıkıh ve hadîs ilminde zamanın ileri gelen âlimlerinden oldu. Talebe yetiştirip kitaplar yazdı.   Bu mübarek zatın … Devamını oku

“Ben size hâlis altın verdim!”

Alî Dede Bosnevî hazretleri Bosna’nın Mostar kasabasında doğdu. Zigetvar Kalesi civârında vefât etti.   Bir gün çarşıya gitti bu zât.   Bir dükkândan alışveriş yaptı.   Aldığı şeyler “bir altın” tuttu.   Verdi bir altını.   Giderken adam bağırdı ardından:   “Bir dakika efendi.”   “Hayırdır bir şey mi var?”   “Bu altın sahte!”   Buyurdu … Devamını oku