Kendini bilmez bir genç!..

Alâüddevle Derdîrî hazretleri “rahmetullahi aleyh” Horasan’da yetişen velîlerdendir. 1336’da Sûfiâbâd şehrinde vefât etti…   Bu zât, bir gün yolda giderken kendini bilmez bir gençle karşılaştı…   Aile terbiyesi almamıştı…   Aşağılamak istedi bu Allah dostunu.   Câhilliğin verdiği cesâretle hakaret etmeye yeltendi. Karşısına dikilip yılışık bir tavırla;   “Hey baba, ne bu hâlin?” dedi.   Mübârek zât, önce vakarla … Devamını oku

Muvaffak olmanın iki sırrı!..

Ahmed Derdîrî hazretleri “rahmetullahi aleyh” evliyânın büyüklerindendir. Kahire’de vefât etti…   Bu zât sohbet ediyordu…   Bir ara talebelerine; “Evlâtlarım! Siz mi beni buldunuz; ben mi sizi buldum?” diye sordu.   Talebeler;   “Biz sizi bulduk” dediler.   Tabii yanılmışlardı…   Onlar böyle deyince; “Pekâlâ, mâdem siz beni buldunuz, bulun beni öyleyse!” buyurdu.   Ve kayboldu gözden…   Gençler şaşırdılar.   … Devamını oku

İnsan alın yazısını bilebilir mi?

Ebû Abdullah Hodramî “rahmetullahi aleyh” hazretleri, evliyânın büyüklerindendir…   Yemen yakınlarında vefât etti…   Anlatıldığına göre; bir gün gusül abdesti aldı bu zât.   Sonra hanımını çağırdı.   Onunla helâlleşti.   Sonra kendisine; “Hanım! Az sonra ecel şerbetini içeceğim. Çabuk cenâze suyumu ısıt. Ama fazla sıcak olmasın! Tanıdıklara da haber ver. Gelip cenâzemde hazır bulunsunlar!” buyurdu.   Kadın … Devamını oku

“Seni sevdim evlâdım…”

Ebû Abdullah Dîneverî “rahmetullahi aleyh” hazretleri, evliyânın büyüklerindendir.   Dînever’de vefât etti.   O devirde gencin biri, bir kıza âşık olmuştu.   Onunla evlenmek istiyordu.   Fakat annesi râzı değildi ve “Hayır, onunla evlenmeyeceksin!” diyordu oğluna.   Haklıydı da.   Zîra kızın hâli uygun değildi.   Ama genç, kaptırmıştı bir defâ kalbini o kıza.   Annesini de kırmak istemiyordu.   … Devamını oku

En kıymetli sermâye ömürdür… 

Alî Behçet Efendi “rahmetullahi aleyh” hazretleri, Anadolu’da yetişen evliyâdandır.   Konya’da doğdu.   1822’de vefât etti…   Bu zâtın iki talebesi, uzun bir yolculuğa çıktılar bir zaman.   Deniz yoluyla gideceklerdi.   Bunun için geldiler rıhtıma.   Tam gemiye bineceklerdi.   O sırada hocaları gözüktü bir anda.   Eliyle işâret edip;   “Bu gemiye binmeyin. Şu gemiye … Devamını oku

İstiğfâr, her kapıyı açar!

Ebû Abdullah el Basrî “rahmetullahi aleyh”, Basra’da yetişen Evliyâdandır. Kabr-i şerîfi Basra’dadır.   Sevdiklerinden bir kimse vardı ki, çocuğu olmuyordu.   Bu kişi bir gün bu zâta gelip arz etti:   “Efendim bir mâruzatım var.”   “Buyur evlâdım, söyle.”   “Otuz yıllık evliyiz hocam. Ancak hiç çocuğumuz olmadı. Ama hanım da, ben de, hayırlısıyla bir çocuğumuzun olmasını … Devamını oku

“Ben size hâlis altın verdim!”

Alî Dede Bosnevî hazretleri Bosna’nın Mostar kasabasında doğdu. Zigetvar Kalesi civârında vefât etti.   Bir gün çarşıya gitti bu zât.   Bir dükkândan alışveriş yaptı.   Aldığı şeyler “bir altın” tuttu.   Verdi bir altını.   Giderken adam bağırdı ardından:   “Bir dakika efendi.”   “Hayırdır bir şey mi var?”   “Bu altın sahte!”   Buyurdu … Devamını oku

Düşmanı püskürten velî zat…

İbrâhim bin Mûsâ “rahmetullahi aleyh” hazretleri, Mısır’da yetişen velîlerdendir.   Kerâmet sâhibiydi.   Şöyle ki:   Bâzen atına atlayıp süratle bir yerlere gider; saatler sonra tozlara ve kana bulanmış olarak geri dönerdi.   Bir defâsında yine öyle oldu.   Kanlı elbiselerle geri döndü.   Yakınları çok merak ettiler…   Ancak çekinirlerdi hikmetini sormaya.   Kendi de … Devamını oku

“Korkarız sen mahcup olursun!”

Ebdal Murâd “rahmetullahi aleyh”, Bursa’da yetişen velîlerden olup, kabr-i şerîfi Bursa’dadır.   Kalp gözü açık bir velîydi.   Ancak bâzısı çekemiyordu bu zâtı.   Bunlardan biri vardı.   İleri gitti bu hususta.   Kendi gibi düşünen birkaç kişiyi evinde topladı ve onlara;   “Benim bir planım var” dedi.   Onlar, “Nasıl?” diye sordular.   Dedi ki: … Devamını oku

Misâfirimize bir şey ikrâm edelim

Alî el-Harîrî hazretleri “rahmetullahi aleyh”, Şam’da yetişen büyük velîlerdendir.   Büyük âlim Takıyyüddîn bin Salâh, Alî el-Harîrî hazretlerini ziyârete geldi. Alî el-Harîrî;   “Misâfirimize bir şey ikrâm etmemiz lâzım” dedi.   O sırada bir koyun sürüsü gelip, havâliye yayıldılar.   Bu zât, bir gence;   “Git, şu koyunlardan kendisi ve kuyruğu iri olan alaca renkli koyunu getir!” buyurdu.   Takıyyüddîn kalbinden;   … Devamını oku

Gelen, mala gelsin!..

Alî el-Harîrî hazretleri “rahmetullahi aleyh”, Şam’da yetişen büyük velîlerdendir. Şam’da vefât etti…   Aynı mahallede oturan bir aile vardı o devirde.   Ancak evleri ahşap ve eskiydi. Bir akşam üzeri otururlarken bu mübârek zât belirdi.   Ve onlara;   “Çabuk evden çıkın!” dedi.   Ve kayboldu gözden…   Adam ve hanımı o an kalkıp dışarı fırladılar.   Ancak … Devamını oku

Bu gariplerden ne istersin?

Dimitrofçalı Muslihiddîn Efendi, “rahmetullahi aleyh”, Rumeli evliyâsının büyüklerindendir.   Muslihiddîn Efendi, soğuk bir kış gününde çoluk çocuğunun maîşetini, temin ettiği dükkânında çalışırken bir “kadın” ve iki çocuğunun yoldan geçtiğini gördü.   Çocuklara acıdı.   Zîra üşüyorlardı.   Koşup yetişti ve; “Bre kadın! Bu garipleri bu kış gününde sokağa dökmüş, böyle nereye gidiyorsun?” dedi.   Kadın çâresizdi.   Ağlayarak; … Devamını oku

Sevmenin alâmeti nedir?

Dimitrofçalı Muslihiddîn Efendi, “rahmetullahi aleyh”, Rumeli evliyâsının büyüklerinden olup, kabr-i şerîfi Dimitrofça şehrindedir…   Bir gün bu zâta;   “Hocam! Allahü teâlânın bir kulunu sevdiğinin alâmeti, işâreti var mıdır?” diye sordular.   Cevâbında;   “Vardır” buyurdu.   “O alâmet nedir?” dediklerinde “O kimse hep hayırlı işlerle meşgul olur. İnsanlar fayda görürler kendisinden” buyurdu.   Sordular yine:   “Ya … Devamını oku