En büyük düşman, nefsimizdir!

Hindistan evliyâsının büyüklerden olan Abdullah-ı Dehlevî hazretlerinin vefâtı yaklaşınca, talebelerini huzûruna çağırdı.   Vasiyet olarak;   “Evlâtlarım! Kalbinizde Allah dostlarına olan sevgiyi çoğaltın. Güzel ahlâkla amel edin. Allahın kullarına hizmete ehemmiyet verin, ibâdet bilin” buyurdu.   Ve tembîh etti:   “Eğer ölürsem, cenâzemin ardından şu beyti okuyun”:   “Kerîmin huzûruna, azıksız geldim.   Ne iyi amelim var, ne ibâdetim. … Devamını oku

Murâdına ermek isteyen genç…

Hindistan evliyâsının büyüklerden olan Abdullah-ı Dehlevî hazretlerinin sözü ve nasîhati öyle tesirliydi ki, insanları doğru yola çekmek için bir nazarı kâfiydi.   Bir gün huzûruna genç biri gelip “Efendim, ben de büyüklerin yoluna girmek istiyorum” diye arz etti.   Büyük velî;   “Peki evlâdım, mâdem öyle, sen de her talebe gibi başla çalışmaya” buyurdu.   Fakat gencin istediği bu değildi.   … Devamını oku

“Arsam, dergâhınıza hediyem olsun”

Hindistan evliyâsının büyüklerden olan Abdullah Dehlevî hazretlerinin dergâhının yanında, dergâha bitişik arsası vardı bir kadının.   Talebeler çoğalınca, dergâh dar gelmeye başladı.   Yâni genişletilmesi gerekiyordu biraz.   Bitişik arsayı da medreseye katmayı düşündüler. Ancak arsasını satmıyordu bu kadın.   Isrâr ettiler.   “Hayır, satmıyorum!..   Siz başka arsa bakın!” dedi.   Ne kadar ısrâr ettilerse de sürdürdü bu … Devamını oku

“Önce lâzım olan, doğru bir itikaddır!”

Hindistan evliyâsının büyüklerden olan Abdullah-ı Dehlevî hazretleri, bir gün yanına birini alıp akrabâsından ihtiyar bir kadıncağızın ziyâretine gitti.   Hanımın kızı vefât etmişti…   Tâziye için gitmişti evine.   Tesellî için;   “Üzülme bacım. Rabbimiz, onun yerine sana daha iyi bir evlât verir” buyurdu.   Kadınceğız, başını olumsuzca sallayıp;   “Nerede hocam, ben de kocam da yaşlandık artık. Bizim … Devamını oku

Hristiyan gencin îmânı…

Abdullah-ı Dehlevî hazretleri, çok büyük evliyâdır. Nice fâsık, günahkâr kimseler, hattâ kâfirler, onun bir teveccühüyle hidâyete kavuşurlardı.   Meselâ güzel, yakışıklı bir Hristiyan genç vardı.   Bu genç, her nasılsa bu zâtın dergâhının önünden geçerken merak edip içeri girdi…   Abdullah-ı Dehlevî hazretleri, o sırada bâzı talebesiyle sohbet ediyordu…   O da bir kenara oturup, severek sohbeti dinledi. … Devamını oku

“Zikir, İslâmiyet’e uymaktır!”

Hindistan evliyâsının büyüklerden olan Abdullah-ı Dehlevî hazretleri zamânında bir ara kıtlık olmuştu Delhi’de…   İnsanların sıkıntı çekmesine bu büyük velî de üzülüyordu.   Zîra çok merhametliydi…   Bir gün mescidin avlusuna çıktı.   Kızgın güneş altında uzun müddet oturdu.   Sonra el kaldırıp;   “Yâ İlâhî!.. Bu âciz kul, yağmur yağıncaya kadar buradan gitmemeye karar verdim” dedi.   Yalvardı Rabbine.   Sonra … Devamını oku

Dert ve belâ, sevgilinin kemendidir!

Bir gün birisi, ölüm yatağındaki hastasını sırtlayıp, bir seher vakti Abdullah-ı Dehlevî hazretlerine geldi ve “Ey efendim! Hastamız ağırlaştı. Bir duâ etseniz; belki şifâ bulur” dedi.   Mübârek zât, bir baktı hastaya. Bir şeyciği kalmadı adamın.   Şifâya kavuştu tamâmen.   Böyle binlerce hasta, bu zâttan duâ alıp, şifâya kavuşurlardı o devirde.   Bu sebeple kapısının önü, devamlı … Devamını oku

Mümin, güleryüzlü ve tatlı dillidir…

Hindistan evliyâsının büyüklerden olan Abdullah-ı Dehlevî hazretlerinin huzûruna, bir gün biri gelip;   “Efendim, oğlum çoktandır kayıp bir duâ etseniz de Rabbimiz tekrar ihsân etse onu bize” dedi.   Çok yalvardı.   O cevâben;   “Oğlunuz şu anda evdedir” buyurdu.   Adam şaşırdı;   Ve inanamadı.   “Nasıl olur efendim. Şimdi evden geliyorum” dedi,   Büyük velî tekrar etti … Devamını oku

“Allah, oğluna rahmet eylesin ”

Hindistan evliyâsının büyüklerden olan Abdullah-ı Dehlevî hazretlerinin bir talebesi hastalanmıştı.   Babası bu zâta gelip duâ istedi.   Ama duâ etmedi mübârek zât.   Adamcağız üzüldü!   Kendi kendine;   “Niçin duâ etmiyor?” diye düşünürken; “Allahü teala oğluna rahmet eylesin” buyurdu.   Anlamıştı niçin duâ etmediğini.   Üzüntüyle geri döndü. Eve vardığında oğlu vefât etmişti…   ● ● ●   Abdullah-ı … Devamını oku

Harâmiler kâfileyi basacak!

Hindistan evliyâsından ve Silsile-i aliyye denilen büyüklerden olan Abdullah-ı Dehlevî hazretlerinin talebesinden biri yolda gidiyordu ki, bir ara hocasını görür gibi oldu yanında.   Hocası kendisine;   “Çabuk uzaklaş buradan. Harâmiler geliyor, kâfileyi basacaklar!” buyurdu.   Ve kayboldu gözden…   O, bu emirle hızla uzaklaştı kâfileden.   Hakîkaten soyguncular bastı kâfileyi.   Bir tek o kurtulmuştu yolculardan…   ● … Devamını oku

“İnşallah oğlum iyi olacak”

Hindistan evliyâsından ve Silsile-i aliyye denilen büyüklerden olan Abdullah-ı Dehlevî hazretleri zamânında, Delhi Câmii imâmının oğlu hastalanmıştı.   Doktorlar çâre bulamadı.   Çok zor durumdalardı.   Babası bir gece ellerini açıp;   “Yâ Rabbî! Sevdiğin bir kulunun hürmetine oğluma şifâ ihsân et” diye yalvardı.   Sonra uyudu.   Rüyâsında Abdullah-ı Dehlevî hazretlerini gördü kendi evlerinde. Hasta oğluna bir … Devamını oku

Allah adamını tanımamanın bahtsızlığı!..

Hindistan evliyâsındanve Silsile-i aliyye denilen büyüklerden olan Abdullah-ı Dehlevî hazretleri, Resûlullah Efendimizi çok sever, ismini işitince kendinden geçerdi.   Bir gün su istedi hizmetçisinden. Hizmetçi suyu verirken “Allah’ın Resûlünün sevgisi, nûru ve feyzi üzerinize olsun” dedi.   Bu duâya çok sevindi…   Kalktı ve öptü hizmetçinin alnından.   Mübârek odasından bâzen çok nefis “kokular” yayılırdı.   O zaman talebeleri; … Devamını oku

“Gıybetin cezâsı çok ağırdır!”

Hindistan evliyâsından ve Silsile-i aliyye denilen büyüklerden olan Abdullah-ı Dehlevî hazretleri, seyyiddir.   Bir hâkim komşusu vardı. Ama bu zâtı sevmiyordu.   Aleyhinde konuşur, gıybetini yapardı.   O, bir gün bir suçtan hapse düştü!   Abdullah-ı Dehlevî hazretleri bunu işitince çok üzüldü!   Ve uğraşıp çıkardı onu hapishâneden.   O kimse insafa geldi. Tövbe edip talebesi olmakla şereflendi…   ● ● ● … Devamını oku