Sehl bin Abdullah Tüsterî hazretleri, Horasan evliyâlarındandır.
Basra’da vefât etti.
Ömrünün sonlarında, el ve ayakları hareket etmez oldu.
Namaz vakitleri hâriç…
O vakitlerde açılırdı.
Namaz bitince, yine eskisi gibi hareketsiz olurdu…
Bir sohbetinde;
“Kardeşlerim! Allahü teâlâyı hakkıyla zikreden kimse, ölüyü diriltmeyi kastederse, ölü dirilir” buyurdu.
Bir gün bir yere gitti.
Orada sohbet ediyorlardı.
Önünde “sakat biri” vardı.
Elini o sakata sürdü.
Sakat ânında ayağa kalktı.
Sapasağlam olmuştu.
● ● ●
Sehl-i Tüsterî hazretleri vefât edince; insanlar cenâze namazını kılmak için toplandılar.
Orada bir Yahûdî vardı.
Yaşı yetmişi aşmıştı.
Dışarıdan sesler duydu.
“Ne oluyor” diye dışarı çıktı.
Cenâzeyi gördü.
Ve yanındakilere;
“Benim gördüğümü siz de görüyor musunuz?” diye sordu.
Onlar sordular ki:
“Ne görüyorsun?”
Yaşlı adam;
“Gökten inen ve cenâzeyle birlikte giden bâzı nurlu kimseleri görüyorum” dedi.
Çok duygulanmıştı!
Kalbi değişti.
Kelime-i şehâdeti söyledi.
Ve Müslüman oldu…