Sehl bin Abdullah-ı Tüsterî hazretleri, Horasan evliyâlarından olup, Basra’da vefât etmiştir.
Her duâsı kabul olan bir zâttı.
Hangi hastaya duâ etse, o kimseler, şifâ bulurdu.
Kendinin de bâzı hastalıkları vardı.
Ama bunlar için bir şey yapmazdı.
Bir gün sevdikleri;
“Efendim, hastalar duânızla biiznillah şifâ buluyor. Siz de hastalıklarınız için duâ etseniz de kurtulsanız bu dertlerden” dediler.
O, gülümsedi.
Ve o kişilere;
“Bunlar dert değil ki, birer nîmettir. Sabredip, çok sevap kazanıyorum” buyurdu.
● ● ●
Bu zât bir sohbetinde;
“Müslüman; insanları memnun etmeyi değil, Allahü teâlânın rızâsını düşünür” buyurdu.
Ve ekledi:
“Bir iş yapacağı zaman ‘İnsanlar ne der?’ hesâbı yapmaz. Bilâkis ‘Rabbim ne der?’ diye düşünür. O râzı olacaksa, o işi yapar, yoksa yapmaz vazgeçer.”
● ● ●
Bir gün de bir talebesine;
“Sana, iyiliklerden en güzel iki tânesini söyleyeyim mi evlâdım? diye sordu.
Talebe arz etti ki:
“Sevinirim hocam.”
O böyle deyince;
“Allahü teâlâya doğru îmân et ve Onun kullarına iyilikte bulun!” buyurdu.