Basra’da yaşayan Muhammed bin Vâsi’ hazretleri, Tâbiîn’in büyüklerindendir.
Dünyâya zerre kadar îtibâr etmez, insanlar, nasîhatlerinden çok istifâde ederlerdi.
Bir gün biri geldi.
Bu büyük velîye;
“Efendim, bana ‘kazâ ve kaderi’ anlatır mısınız” dedi.
Cevâben mezarlığı gösterdi ona.
Ama o, anlamadı.
Bu defâ da ona;
“Bu konu, geniş ilim ister. Kabirdekiler şimdi bununla hiç meşgul değiller. Hem âhirete gidince bunu sana sormazlar” buyurdu.
● ● ●
Muhammed bin Vâsi’ hazretleri bir gün, kendisinden nasîhat isteyen bir gence;
“İnsanlara karşı dilini muhâfaza etmek, altını muhâfaza etmekten daha zordur” buyurdu.
Ve ilâve etti:
“Âhiret’te, Cennete giden bir kimsenin orada ağlaması ne kadar garipse, Cennete gideceği meçhul olan bir kişinin burada gülmesi de o kadar gariptir.”
● ● ●
Bir gün de sohbetinde;
“Kardeşlerim! Vaktiyle öyle mübârek zâtlar vardı ki, başını, hanımıyla bir yastığa koyardı. Ama sabaha kadar uyumaz, sessiz sessiz ağlar; yastığı, gözyaşından ıslanırdı!” buyurdu.
Ve ekledi:
“Yirmi yıl, geceleri böyle ağlardı da hanımının bundan haberi olmazdı!”
Abdüllatif Uyan