Nefsine mağlup oldun!..

Hindistan’da yaşıyan Ferîdüddîn Genc-i Şeker hazretlerinin devrinde Delhi’li bir “genç”, Acuzan vilâyetinde evliyâ bir zâtın bulunduğunu işitti.

 

Çok merak etti…

 

Sorup araştırdı…

 

“Onun ismi Ferîdüddîn Genc-i Şeker’dir, büyük bir velîdir” dediler.

 

Kendi kendine;

 

“O zâta gideyim. Yanında tövbe edip talebesi olayım” dedi.

 

Bu niyetle çıktı yola…

 

Ancak bir “kötü kadın” onu gördü.

 

Ve ânında “âşık” oldu.

 

Zîra “yakışıklı” bir gençti.

 

İltifat görmeyince hile yaptı ve meylettirdi onu kendine.

 

Delikanlı tam elini kadına uzatıyordu ki, gâipten kuvvetli bir “tokat” patladı suratında!

 

Ve bir ses;

 

“Sen kime gidiyordun? Niçin bu kadına aldanıp da nefsine mağlup oldun!” diyordu.

 

Bu îkazla kendine geldi.

 

Ve hızla uzaklaştı oradan.

 

Ferîdüddîn Genc-i Şeker hazretlerinin yerini öğrenip huzûruna girdi.

 

Büyük velî onu gördü.

 

Ve kulağına eğilip;

 

“Ey oğlum! Sen buraya gelirken bir ‘kötü kadın’a meylettin. Ama şu tertemiz elin ona dokunmadan, Cenâb-ı Hak kurtardı seni o haramdan” buyurdu.

 

Genç, sesinden tanıdı onu.

 

Ellerine sarılıp;

 

“Bana tokat vurup o günahtan meneden sizdiniz!” dedi.

 

Büyük zât gülümseyip;

 

“Bu, Rabbimizin bir ihsânıydı evlâdım, kimseye söyleme!” buyurdu.

 

 




Kategori içindeki yazılar: Abdüllatif Uyan