Büyük velî Muhammed Bâkî Billâh hazretleri, giyinmede sâdeliği severdi.
Ve her gün, aynı yemeği getirseler;
“Başka yemek getiriniz!” demezdi.
Hep abdestli olmaya çalışırdı.
Zayıftı, ama yine de çok ibâdet yapardı.
İbâdet yaparken yorulsa, kalkıp abdestini tâzeler ve ibâdetine devam ederdi…
İslâmiyetin her emrine riâyet eder, tam uyardı.
Bir edebi bile yapmaktan kaçınmazdı.
Bilhassa dergâhta yemek pişiren kişilerin abdestsiz olmasına izin vermez;
“Bir edebe riâyet edilmezse feyiz yolu kesilir” buyururdu.
● ● ●
Hak teâlâ Muhammed Bâkî Billâh hazretlerini öyle yaratmıştı ki, onu gören bir kimse, Allahü teâlâyı hâtırlardı muhakkak.
Bir gün, Hindûların köyünden geçiyordu.
Hindûlardan onu kim görse “Allah”ı hâtırladılar hemen.
Birbirlerine dönüp;
“Bize ne oldu? Bu giden zât nasıl bir kimsedir ki, onu görünce Allah’ı hâtırladık” dediler.
Hâlbuki şöhretten kaçar, hem buna sebep olacak bir şey yapmazdı.
Kendisini o kadar gizlemesine rağmen, insanlar yine çok çekinirdi kendisinden.