Horasan bölgesinde yetişen velîlerden Ebû Bekr-i Ebherî hazretleri bir gün bir dağın eteğinde oturmuş talebesiyle sohbet ediyordu.
Namaz vakti geldi.
Abdest almak için yakındaki çeşmeye gittiler.
Ancak çeşme akmıyordu.
Çocuklar heyecânlandı.
Ve arz ettiler ki:
“Hocam ne yapacağız?”
“Telâş etmeyin!”
“Ama namaz geçiyor.”
“Haklısınız” buyurup ayağa kalktı.
Çeşmeye döndü.
Ve yüksek sesle;
“Ey su!.. Allah’ın izniyle ak ki, abdest alalım” diye seslendi.
O anda aktı çeşme.
Abdest alıp namazlarını kıldılar.
Talebeler;
“Hocam! Akmayan suyu akıttınız!” dediler.
Hiç önemsemedi.
Ve onlara hitâben;
“Hâşâ!.. Biz âciz bir kuluz. Cenâb-ı Hak kuvvet ve fırsat vermedikçe, kullar hiçbir şey yapamazlar. Suyu akıtan, Allahü teâlâdır. Biz sâdece duâ ettik” buyurdu.
● ● ●
Bu zât, bir gün sevdiği bir gence “Evlâdım! İnsanların kaybettiğini bulmaya çalış!” buyurdu.
Delikanlı sordu:
“O nedir ki, efendim?”
Cevâbında;
“Sevgi ve muhabbettir. Sertlikle bir yere varılamaz. Sert insan, yalnız adamdır ve yalnız kalmaya mahkûmdur” buyurdu.
Abdüllatif Uyan