“Aşk davaya benzer, cefa çekmek de şahide. Şahidin yoksa davayı kazanamazsın ki!..”
Es’ad Gâlib Dede Mevlevî büyüklerindendir. İsmi Mehmed’dir. Es’ad ve Gâlib lakaplarıyla tanınmıştır. 1757 (H.1171) senesinde İstanbul’da doğdu. Tahsilini tamamladıktan sonra bir müddet Dîvân-ı Hümâyûn kalemlerinden birinde çalıştı. 1784 senesinde Konya’da bir müddet Mevlânâ Dergâhında kaldı. Seyyid Ebû Bekir Dede’ye talebe olup, Mevlevî yolunda yetişmek için çalıştı. Sonra İstanbul’da Yenikapı Mevlevîhânesinde tasavvuftaki çalışmalarını tamamlayıp Mevlevî yolunda yetişti. Seyyid Ali Nutkî Dede Efendiden hilâfet alıp, Galata Mevlevîhânesinde şeyh olarak vazîfelendirildi ve ömrünün sonuna kadar bu hizmeti yürüttü. Sultan Üçüncü Selîm Han ile de dost olup, saraya sık sık gidip sohbet ederlerdi. 1799 (H.1213) senesinde İstanbul’da vefât etti. Sohbetlerinde Mesnevi’den anlatırdı. Bir sohbetinde şöyle anlattı:
Her şey maşuktur, aşk bir perdedir. Yaşayan maşuktur, âşık bir ölüdür. Aşk davaya benzer, cefa çekmek de şahide. Şahidin yoksa davayı kazanamazsın ki! Âşıktan daha deli kimse yoktur. Akıl, onun sevdasına karşı kördür, sağırdır.
Ey oğul! Eğer gözünü açarsan hilm suyunun da, hışım ateşinin de Hakk’tan olduğunu görürsün. Cahilin eziyetlerine sabretmek, ehil olanlara ciladır. Nerede bir gönül varsa sabırla cilalanır. Nuru bir su bil, suya yapış, suyu elde ettin mi ateşten korkma! Ateşi su söndürür. İki deniz gibi olan gözlerimin incilerle dolması için, gam toprağını gözüme sürme gibi çekmekteyim. Gülmeler, ağlamalarda gizlidir.
Ey saf ve temiz kişi, defineyi yıkık yerlerde ara. Herkes kendi zannınca benim dostum oldu ama kimse içimdeki sırları araştırmadı. Dîldaşlarından ayrı düşen, yüz türlü nağmesi olsa bile dîlsizdir. Münafık kişilerle dost olmanın şomluğu mümini de onlar gibi çirkinleştirdi, asileştirdi. Allah’tan başka herkes düşmandır, dost O’dur. Şu hâlde dosttan düşmana şikâyetlenmek iyi bir şey mi? Allah’ın zatına and olsun ki kötü yılan bile kötü arkadaştan yeğdir. Çünkü kötü yılan, insanın yalnız canını alır. Kötü arkadaşsa insanı cehenneme sürer, orayı adama durak eder…
Huy peşinde yürü, iyi huyluyla düş kalk. Gül bağına bak, nasıl gülün huyunu almış. Allah, yardım etmek dilerse bize yalvarmak ve münacatta bulunmak meylini verir. Ya Rabbi, nurumuzu kıyamette de fazlalaştır, tamamla. Bizi kahredici kötülüklerden kurtar. Nice ihlas sahibi vardır ki ağlar, sızlar, dua eder. Duasındaki ihlas dumanı da göğe kadar gider.