Yarın “Üç Aylar” başlıyor…

Receb, Allahü teâlânın ayı; Şa’ban, Peygamber Efendimizin ayı, Ramazân-ı şerîf de ümmet-i Muhammed’in ayı olarak bilinmektedir.

 

 

 

 

 

Yarın (1 Ocak 2025 Çarşamba günü), inşâallah, içerisinde mübârek gece ve günlerin çok kesîf bulunduğu “Üç Aylar”ı ve onların ilki olan “Recebül-ferd” ayını idrâk etmekle şerefleneceğiz. Hemen bir gün sonra (yanî 2 Ocak 2025 Perşembe günü), Receb-i şerîf ayının ilk cuma gecesi olması hasebiyle de, “Regâib gecesi”ni idrâk edeceğiz inşâallah.

 

Cenâb-ı Hak, kullarına çok merhametli ve şefkatli olduğu, çok acıdığı için bazı gecelere, günlere ve aylara husûsî kıymet vermiş, bu gece, gün ve aylardaki duâ, tevbe, namaz ve oruç… gibi ibâdetleri kabûl edeceğini bildirmiştir. Aslında kullarının çok ibâdet yapmaları, duâ ve tevbe etmeleri için böyle gece, gün ve ayları birer sebep kılmıştır.

 

Halkımız arasında “Üç Aylar” diye anılan “Recebü’l-ferd”, “Şa’bânü’l-muazzam” ve “Ramazânü’l-mübârek” aylarının, İslâm dininde özel yerleri vardır.

 

Resûlullah Efendimiz, Recep ayının başında “Ya Rabbî, Receb ve Şa’bân aylarını bizler için mübârek kıl [yanî bu aylarda, bizlere bereketler ihsân eyle] ve bizi Ramazân ayına da eriştir” diye duâ ederdi; kezâ Şa’bân ayına çok değer verir ve bu ayda çok oruç tutardı.

 

Âişe vâlidemiz (radıyallahü anhâ) buyurmuştur ki:

 

“Resûlullahın, [Ramazân ayı müstesnâ olmak üzere] hiçbir ayda, Şa’bân ayından daha çok oruç tuttuğunu görmedim. Bazen Şa’bân ayının tamâmını oruçlu geçirirdi.” [Buhârî]

 

“Ramazân ayında tutulan oruçtan sonra en fazîletli oruç, Şa’bân ayında tutulan oruçtur.” [Tirmizî]

 

Resûlullah Efendimize, Şa’bân ayında niçin çok oruç tuttuğu sorulduğu zaman buyurdu ki: “Şa’bân, öyle fazîletli bir aydır ki, insanlar bundan gâfildirler. Bu ayda ameller, âlemlerin Rabbine arz edilir; ben de amelimin oruçlu iken arz edilmesini isterim.” [Nesâî]

 

“Üç Aylar”ın birincisi olan Receb, Allahü teâlânın ayı; ikincisi olan Şa’ban, Peygamber Efendimizin (sallallâhü aleyhi ve sellem) ayı; Ramazân-ı şerîf de ümmet-i Muhammed’in ayı olarak bilinmektedir.

 

Kezâ Receb ayının afv ve mağfirete, bu ayı ta’kîb eden Şa’bân ayının şefâate, Ramazân ayının da sevâpların kat kat verilmesine mahsûs aylar olduğu bildirilmiştir.

 

Yine Receb ayının tevbe, hürmet ve ibâdet ayı; Şa’bân ayının muhabbet ve hizmet ayı; üç ayların üçüncüsü ve bütün ayların da sultânı olan Ramazân ayının ise yakınlık ve ni’met ayı olduğu ifâde edilmiştir.

 

Meşhûr velîlerden Zünnûn-i Mısrî hazretleri de“Recep ayı tohum ekme, Şa’bân ayı sulama, Ramazân ayı ise hasâd ayıdır. Yani ekip suladığını biçip toplayacak bir aydır. Herkes ektiğini biçer; amelinin, ibâdetinin karşılığını alır. Tohum ekmeyen, hasâd mevsimi gelince pişmân olur” buyurmuştur.

 

[Bu ayların her üçüne de hürmet etmelidir. Hürmet etmek ise, günâhlardan uzaklaşmakla ve ibâdetleri yapmakla olur. Hürmet edip, saygı gösteren, kat kat karşılığını görecektir. Fakat, bu mübârek zamanlarda, va’dedilen sevaplara kavuşabilmek için, her şeyden önce i’tikâdı düzeltmek lâzımdır. İlmihâl bilgilerini öğrenmek ve yaşayışını bunlara uygun hâle getirmek gerekir. Ayrıca çok tevbe ve istiğfâr etmeli, kazâya kalmış namaz, oruç ve zekât gibi farzları; sadaka-i fıtır ve kurbân gibi vâcipleri hemen kazâ etmeye başlamalıdır. Bir an önce bu borçlardan kurtulmak için çalışmalıdır.]

 

 

 

Prof. Dr. Ramazan Ayvallı’nın önceki yazıları…




Kategori içindeki yazılar: Ramazan Ayvallı