“Cehennem üzerindeki Sırât köprüsünden geçilecek, iyiler geçip Cennete gidecekler, Cehennemlikler, Cehenneme düşeceklerdir.”
Bundan önceki 2 makâlemizde, bir nebze “sırât”tan bahsettik; artık bugün konuyu bitirelim.
Peygamber Efendimizin ümmetinden olan bazı kişiler, mezârdan kalkınca, doğruca Cennete giderler. Melekler bunlara derler ki:
– Hesap gördünüz mü?
– Hayır, biz hesap falân görmedik.
– Sırât köprüsünü geçtiniz mi?
– Hayır, Sırât falân görmedik.
– Cehennemi gördünüz mü?
– Hayır, Cehennemi de görmedik.
– Siz ne amel işlediniz de, böyle hesap görmeden, Sırâta uğramadan doğruca Cennete geldiniz?
– Biz, iki hasletimiz sâyesinde, bu nimete kavuştuk. Allah’tan utanır, yalnızken de günâh işlemezdik. Bir de, Allah’ın verdiği az rızka râzı olurduk.
– O hâlde, bu nimetler sizin hakkınızdır denilir. (İbn-i Hibbân)
Sevgili Peygamberimiz buyurdu ki:
“Nice kimseler, Sırâttan geçtiklerini bilmeyip, meleklere derler ki: ‘Sırât ve Cehennem nerede kaldı, biz onlardan geçtik mi?’
Melekler de şöyle cevap verirler: Siz Cehennem üstündeki Sırâttan geçtiniz, fakat Cehennem âteşi sizin nûrunuzdan çekilip, örtülmüştü.” [el-Câmius-sağîr]
“Allahü teâlâ, kullarına, her gün beş kere namaz kılmayı farz etti. Bir kimse, güzel abdest alıp, namazını doğru kılarsa, kıyâmet günü, yüzü, bedir (dolunay, on dördüncü gündeki ay) gibi parlar ve Sırât köprüsünü şimşek gibi geçer.”
“Kıyâmette, Sırât köprüsü üzerinde, müminlerin alâmetleri, ‘Rabbim, bize selâmet ver’ demeleri olacaktır.” [Tirmizî]
İmâm-ı Rabbânî hazretleri, Mektûbât kitâbında buyuruyor ki:
“Cehennem üzerindeki Sırât köprüsünden geçilecek, iyiler geçip Cennete gidecekler, Cehennemlikler, Cehenneme düşeceklerdir.” (C. III / 17. mektûb)
Hadîs-i şerîfte de bildirildiği gibi, bid’at ehli kimseler, zâten Sırât köprüsünden geçemezler.
Sırât köprüsü üzerinde yedi yerde, yedi şeyden suâl edilecektir: 1- Önce îmândan sorulacaktır. Müminin îmânı doğru ise, birinci duraktan geçecek, doğru değilse, Cehenneme düşecektir. 2. durakta namazdan sorulacaktır. Hadîs-i şerîfte buyuruldu ki: “Kıyâmette ilk önce namazdan sorulacaktır. Namazı düzgün olanın, diğer amelleri kabûl edilir. Namazı düzgün olmayanın, hiçbir ameli kabûl edilmez.” [Taberânî]
[Onun için, her Müslümân, mutlakâ 5 vakit namazı kılmalıdır. Namaz dinin direğidir. Direksiz binâ olmaz. Namaza önem vermeyenlerin kâfir olacağını bildiren birçok hadîs-i şerîf vardır.] 3. durakta zekâttan, 4. durakta oruçtan, 5. durakta hacdan, 6. durakta kul hakkından, ana-baba hakkından, akrabâyı gözetip gözetmediğinden, 7. durakta ise gusledip etmediğinden sorulacaktır.
“Ömür tamâm olup defter dürülür/Sırât Köprüsü ve mîzân kurulur/Hakk’ın dergâhında elbet durulur/Buyruğu tutulur, fermân eğlenmez.” (Azîz Mahmûd Hüdâyî)
Bir de “mîzân” var. “Mîzân”: “1. Terâzî, ölçü âleti” demektir. 2. Kıyâmet günü, insanların günâh ve sevâblarını tartan ve nasıl olduğu bilinmeyen terâzînin de adıdır… [İnşâallah, “mîzân”dan öbür hafta bahsedelim.]