Oruç, insanların şefkat ve merhamet duygularını geliştirerek, bunun topluma sevgi ve yardım şeklinde yansımasını sağlamaktadır.
Orucun, fert bakımından, bedenî ve rûhî yönden pek çok faydaları bulunduğu gibi, topluma sağladığı çok önemli faydaları da vardır. Oruç, insanların şefkat ve merhamet duygularını geliştirerek, bunun topluma sevgi ve yardım şeklinde yansımasını sağlamaktadır.
Oruç tutan kimse, açlığın ne demek olduğunu bizzât tatmış olduğundan, yokluk içinde kıvranan fakîrlerin, kimsesizlerin çektikleri sıkıntıları hisseder, içinde şefkat ve acıma duyguları gelişir. Bunun sonucu olarak da, fakîrlere yardım elini uzatıp sıkıntılarını giderir, toplumun huzûr ve mutluluğuna katkıda bulunur. Nitekim bu mübârek ayda, Müslümânların cömertlikleri zirveye çıkmaktadır.
Bizim için en güzel örnek olan Sevgili Peygamberimiz insanların en cömerdi idi. Ramazân ayında cömertliği zirve, doruk noktasına ulaşır, elinde ne varsa yoksullara dağıtırdı.
Eshâb-ı kirâm da, bunu uygularlardı. Hazret-i Ömer’in (radıyallahü anh) halîfeliği zamanında, dokuz ay süren bir kıtlık olmuştu. Hazret-i Ömer (radıyallahü anh), “ihtiyaç sâhipleri bize gelsin” diye halka duyuru yapmış; kendisi de, Müslümânlar bolluğa kavuşuncaya kadar ekmekle beraber zeytinyağından başka katık yemeyeceğine dâir yemîn etmişti.
Orucun, sabır, şükür, nefis terbiyesi gibi diğer ibâdetlerle irtibâtı vardır. Onun için hadîs-i şerîfte, “Her şeyin bir kapısı vardır. İbâdetlerin kapısı ise oruçtur” buyurulmuştur.
“Oruç sabrın, sabır da îmânın yarısıdır” (Ebû Nuaym) hadîs-i şerîfi, oruç tutanın sabırlı olduğunu bildirmektedir.
Böylece orucun îmândan neş’et ettiği görülmektedir. Îmânlı olan da, îmânının kuvvetine göre suç ve günâh işlemez; sinirine hâkim olur. Oruç tutarak aç kalanın arzûları kırıldığı için, sabretmesi kolay olur. Hadîs-i şerîfte, “Aç duranın idrâki artar, zekâsı açılır” ve “Tefekkür, ibâdetin yarısı, az yemek ise tamâmıdır” buyurulmuştur. (İmâm-ı Gazâlî)
Ramazân ayında oruç tutma hakkında hadîs-i şerîflerde buyurulmuştur ki:
“Ramazân orucunu farz bilip, sevâp bekleyerek oruç tutanın geçmiş günâhları affolur.” [Buhârî]
“Farz [5 vakit] namaz, sonraki namaza kadar; Cuma, sonraki Cumaya kadar; Ramazân ayı, sonraki Ramazâna kadar olan günâhlara keffâret olur.” [Taberânî]
“Ramazân ayı bereket ayıdır. Allah, bu ayda, günâhları bağışlar, duâları kabûl eder. Bu ayın hakkını gözetin. Ancak Cehenneme gidecek olan, bu ayda rahmetten mahrûm kalır.” [Taberânî]
“Ramazân ayında âilenizin nafakasını geniş tutun. Bu ayda yapılan harcama, Allah yolunda [fî sebîlillah, cihâd için] yapılan harcama gibi sevâptır.” [İbn-i Ebid-dünyâ]
“Oruçlunun susması tesbîh, uykusu ibâdet, duâsı makbûl, ameli de çok sevâptır.” [Deylemî]