Namaz kılarken sakalıyla oynuyordu

“Namaz kılarken lüzumsuz hareket yapılmaz. Yarın kıyamet günü böyle kıldığın namazları paçavra gibi yüzüne çarparlar.”

 

 

 

Süfyân-ı Sevrî hazretleri evliyanın büyüklerinden olup Tebe-i tâbiînin büyüklerindendir. 713 (H.95) senesinde Kûfe’de doğdu. 778 (H.161)’de Basra’da vefat etti. Zamanındaki büyük âlimlerden ilim ve edep öğrendi. Hadîs ve fıkıh ilminde müctehîd oldu. Meşhur âlim ve velilerden Cüneyd-i Bağdâdî, Hamdun Kassâr bunun mezhebinde idiler. Mezhebi zamanla unutuldu.

 

Süfyân-ı Sevrî hazretleri bir defa devrin halifesiyle namaz kılıyordu. Halife namaz kılarken sakalıyla oynuyordu. Süfyân hazretleri namazdan sonra; “Ey Halîfe! Namaz kılarken lüzumsuz hareket yapılmaz. Yarın kıyamet günü böyle kıldığın namazları paçavra gibi yüzüne çarparlar.” buyurunca, Halife; “Biraz yavaş konuş etraftakiler duyacaklar.” dedi. Süfyân hazretleri; “Eğer, böyle önemli bir meseleyi izah etmezsem, dinin emrini yerine getirmemiş olurum. Bu ise bana yakışmaz.” buyurdu. Bu söz halifeye çok acı geldi. Halife, kendisine başkalarının da söz söyleyememesi için darağacının kurulmasını ve âleme ibret için asılmasını emretti. Darağacının kurulduğu gün, Süfyân hazretlerinin yanında Fudayl bin İyâd ve Süfyân bin Uyeyne olduğu hâlde uyuyordu. Bu iki büyük, onun asılacağını öğrenmişlerdi. Birbirlerine; “Asılacağını uyanıncaya kadar bildirmeyelim.” derken işitti ve; “Ne konuşuyorsunuz?” buyurunca, durumu Süfyân-ı Sevrî’ye anlattılar. O da; “Ben yaşamaya hevesli biri değilim. Fakat, dünyada yarım kalan, yapmam lâzım gelen işler var.” buyurdu. Gözleri dolu dolu oldu ve; “Ey Allah’ım! Onları şiddetli bir cezaya çarptır!” diye dua etti. Daha duası biter bitmez sarayın kubbesi çöktü. Halife Câfer ve adamları altında kalarak can verdi. O iki büyük zât; “Bu kadar çabuk kabul olunan bir dua bilmiyoruz” dediler.

 

O zamanın en büyük âlimlerinden İmâm-ı A’zam, Süfyân-ı Sevrî, Mis’âr bin Kedâm ve Şüreyk, halife tarafından kâdı tayin edilmek isteniyordu. Lâkin bunlar bu mesuliyetli işten çekiniyorlardı. Halife Mensûr bunları yanına çağırttı. İmâm-ı A’zam hazretleri yolda giderken arkadaşlarına; “Neticenin nasıl olacağını size tahmin edeyim mi? Ben yolunu ve çaresini bularak, Süfyân firâr ederek ve Mis’âr kendini deli göstererek bu işten kurtuluruz. Şüreyk kâdı olur.” buyurdu. Nihâyet yolda giderken, Süfyân-ı Sevrî hazretleri; “Kâdı tâyin edilen kimse, bıçaksız boğazlanmıştır.” hadîs-i şerîfini düşünerek oradan uzaklaştı bir vapura sığındı. “Beni gizleyiniz zira öldürecekler.” buyurdu. Gizlenip kâdı olmaktan kurtuldu. İmâm-ı A’zamın buyurduğu gibi Şüreyk kâdı oldu.

Kategori içindeki yazılar: Vehbi Tülek