“Nâfileleri hafife alan, farzları da hafife alır!”

“Herkesin kalbinde, cömertlere karşı muhabbet, cimrilere karşı nefret vardır.”

 

 

 

Hâce Yûsuf-i Çeştî hazretleri Çeştiyye yolunun, kemâl sâhibi büyüklerindendir. 983 (H.379) yılında Afganistan’da Çeşt şehrinde doğdu. Dayısı Hâce Muhammed bin Ebî Ahmed Çeştî hazretlerinden feyiz alarak, onun sohbetlerinde bulunarak kemâle geldi. Onun vefâtından sonra halîfesi olup, yerine geçti. 1067 (H. 459) senesinde vefât etti. Vefat ederken büyük oğlu Hâce Kutbüddîn Mevdûd-i Çeştî’yi kendine vekil bıraktı.

 

Bu mübarek zat byurdu ki:

 

“Aklın zâhiri, sevgili Peygamberimize tam tâbi olmaktır. Aklın bâtını, hâlini gizlemek ve aklın aslı ise, sükût etmektir.”

 

“Dünyâda iki türlü taşkınlık ve azgınlık vardır. Bunlardan biri ilim sebebiyle yapılan azgınlık, diğeri de mal sebebiyle yapılandır. İlim sebebiyle olan taşkınlıktan kurtulmak, ancak ibâdetle olur. Mal sebebiyle olan taşkınlıktan kurtulmak ise, ona ehemmiyet vermeyip uzaklaşmakla mümkün olur.”

 

“Allahü teâlâya olan muhabbetin alâmetleri: Dünyâda huzurlu olduğu hâlde, âhireti arzu etmek. Sıhhatli olduğu hâlde ölümü istemek. Allahü teâlâyı çok anmak, bununla rahatlamak ve bundan zevk almak. Cenâb-ı Hak’tan gelen dertleri ve belâları nîmet bilip, bunlara sabretmek, sevinmektir.”

 

“Verâ; şüpheli şeylerin hepsini terk edip, her an nefsini hesâba çekmektir.”

 

“Nâfileleri hafife alan kimse, farzları da hafife alır.”

 

“Bir tek tesbihi veya tehlili, yâni, Allahü teâlânın bütün ayıb ve kusurlardan uzak olduğunu, kendisinden başka ibâdet olunmaya lâyık ilâh bulunmadığını bildiren ‘Sübhânallah’ ve ‘Lâ ilâhe illallah’ ulvî kelimelerini bilerek ve inanarak okumayı, dünyâdan ve dünyâda bulunan her şeyden daha hayırlı ve bereketli bilmeyen kimse, dünyâyı âhirete tercih edenlerdendir.”

 

“En çok sevindiğim ve sevdiğim şey, Allahü teâlânın bana ihsân ve ikrâm ettiği îmân nîmetidir. En çok korktuğum şey ise, onun benden gitmesidir.”

 

“Para akreptir. Panzehrin yoksa, onu eline alma. Çünkü seni sokar ve öldürür. Paranın panzehri, helâl yoldan kazanıp, meşrû yere sarf etmektir.”

 

“Allahü teâlâya itâat etmek, bir hazîneye benzer. Bu hazinenin anahtarı duâ, anahtarın dişleri de helâl lokmadır.”

 

“Herkesin kalbinde, cömertlere karşı muhabbet, cimrilere karşı nefret vardır.”

 

“İnsanlar, fakir olmaktan korkarak dünyâlık için çalıştıkları kadar, Cehennem’den korkup, korunmak için çalışsalardı, mutlaka Cennet’e giderlerdi.”

 

 

 

Vehbi Tülek’in önceki yazıları…

Kategori içindeki yazılar: Vehbi Tülek