Müslümanda bulunması gereken üç haslet…

“Bilmediğini öğren, dinlemesini bil, seni ziyâret etmeyeni ziyâret et!”

 

 

 

Abdullah bin Muhayrız hazretleri Tabiînden meşhûr hadîs âlimidir. 99 (m. 717) senesinde Kudüs’te vefât etti. Birçok âlimden hadîs-i şerîf dinleyip, rivâyet etmiştir. Rivâyetleri Kütüb-i sitte denilen meşhûr hadîs kitaplarında yer almıştır. Abdullah bin Muhayrız hazretleri, son derece sabırlı ve mütevâzi bir zât idi. O, kendisinin dîn-i İslâmı yaşamadaki gayreti ve takvâsı için bir şey verilmesini istemezdi. Tanındığı zaman oradan uzaklaşırdı. Bu hâli de Eshâb-ı kiramın (aleyhimürrıdvân) hâline tam uygun idi ki onlar kendilerini tanıyıp Eshâb’dan oldukları için normal fiyatından çok tenzilât yapanlardan bir şey satın almazlardı…

 

Ahmed bin Hanbel hazretleri, İsmail bin İbrâhîm’den rivâyetle Reca’ bin Ebî Seleme diyor ki:

 

İbni Muhayrız elbise almak için bir manifaturacının dükkânına girdi. Orada olan birisi manifaturacıya, “Sen bu zâtı tanıyor musun? Bu zât İbni Muhayrız’dır” dedi. İbni Muhayrız hemen kalktı ve “Biz paramızla bir şey almaya geldik, dinimizle değil” diyerek oradan ayrıldı.

 

Buyurdu ki: “İpek elbise giymek sûretiyle haram işlemektense; vücûdumun her yerinin alaca (cilt hastalığı) olmasını daha çok severim.”

 

Hanımının dokuduğu elbiseleri giyerdi. Zamanındaki bazı kimseler bunu uygun görmezlerdi. Arkadaşlarından Hâlid bin Düreyk Ona “Sen hem zâhidlik yapıyorsun hem de bahillik (cimrilik). Ben bunu hiç uygun bulmuyorum” dedi. Bunun üzerine İbni Muhayrız “Nefsimi temize çıkarmaktan Allahü teâlâya sığınırım” dedi. Bundan sonra Mısır kumaşından yapılmış beyaz iki elbise aldırdı ve o ikisini giymeye başladı.

 

Allah korkusundan beti benzi sararmış bir halde, “Ey Allahım benzim senin korkundan sararıp solmuş ve rengini kaybetmiş bir hâle gelecek şekilde korkmayı nasip etmeni istiyorum” diye duâ eder ve ağlardı. İnsanların ikiyüzlü olmasına, nefislerinin arzuları peşinden koşmalarına çok üzülür ve bu şekilde onların hâlini şöyle açıklardı: “Eğer sizler iyi güzel şeyleriniz olduğu zaman insanlara gösteriş yapar, öğünür, onu parmağınızla gösterir ve beğenmeyecekleri bir şey olduğu zaman da gizlerseniz; Allahü teâlâ böyle olanları kıyâmet günü Cehenneme atar ve onu yalancı diye adlandırır.”

 

İbni Muhayrız dedi ki: Peygamberimizin (sallallahü aleyhi ve sellem) Eshâbından Fudale İbn-i Ubeyd (radıyallahü anh) ile görüştüm. Nasîhat istedim: “Eğer bu üç haslet sende bulunursa Allahü teâlâ bu hasletlerle sana iyilikler ihsân eder. Bu üç haslet; bilmediğini öğren, dinlemesini bil, kendini ziyâret etmeyeni ziyâret et” buyurdu.

 

 

 

Vehbi Tülek’in önceki yazıları…

Kategori içindeki yazılar: Vehbi Tülek