Kıyamet günü pişman olmamak için!..

“Ey mümin, vaktini boş geçirme! Zamanını mamur eyle! Namazlarını vaktinde kıl ki, Kıyamet günü pişman olmayasın…”

 

 

 

Namaz, İslam’ın beş şartından ikincisi olup, Fahr-i kâinatın “sallallahü aleyhi ve sellem” miracı teşriflerinde, en hayırlı ümmet olan ümmeti üzerine, Allahü teâlânın ezelî hitabı ile her gün beş vakit olarak farz oldu.

 

Namaz, dinin direğidir. Kim, namazı devam üzere, doğru ve tamam olarak eda ederse, dinini ikame etmiş, İslam binasını ayakta durdurmuş olur. Âdem aleyhisselamdan beri her dinde namaz var idi. Her ümmete bir vakit farz idi. Ama bir vakitte birçok rekat farz idi. Kimine sabah namazı, kimine akşam namazı farz idi. Her ümmete ayrı farz olan namazlar, bizim ümmetimize hepsi birden farz oldu. 

 

Süleyman aleyhisselam bir namazı geçince dokuz yüz kurban kesip, af diledi. Kırk gün matem tuttu… Eyyub aleyhisselâm ibadette zayıflık hâsıl olunca, feryat ederek, “Ben gerçekten hastalanmışım” dedi. Peygamberimiz “sallallahü aleyhi ve sellem” mübarek dişleri şehit olup, mübarek yanaklarından kanlar aktığı hâlde, el kaldırıp, “Ya Rabbi! Kavmime hidayet ver. Onlar bilmiyorlar” buyurmuşken, Hendek günü, ikindi namazının fevtine, yani kılınamamasına sebep olduklarında, “Bizi ikindi namazından mahrum bıraktılar. Ya Rabbi! Onların kalplerini ve kabirlerini ateşle doldur!” buyurdu…
Hazret-i Ebu Bekr’in “radıyallahü anh” bir gece vitir namazı geçti. Gece çok ibadet ettiğinden, gece sonunda uyku bastırdı. Sabah namazında Seyyid-i âlemini “sallallahü aleyhi ve sellem” takip ederek, mescid kapısında huzuruna gelip feryat etti. “Yâ Resulallah! İmdadıma yetiş. Vitir namazımı kılamadım” diye niyaz etti. Resul aleyhisselam ağlamaya başladı. Cebrail aleyhisselam gelip, “Ya Resulallah, Sıddık’a söyle ki, Allahü teâlâ onu affetti” dedi…
Bayezid-i Bistami hazretlerine bir gece uyku bastırıp sabah namazını kılamadı. O kadar inleyip, telaş ve korku oldu ki, bir ses işitti. “Ey Bayezid, bu günahını affettim. Ağlaman bereketiyle sana ayrıca yetmiş bin namaz sevabı verdim” buyuruldu… Birkaç ay sonra tekrar uyku bastırdı. Şeytan gelip, mübarek ayağından tutarak uyandırdı. “Kalk, namaz geçmek üzeredir” dedi. Bayezid hazretleri buyurdu ki:
-Ey melun şeytan, sen böyle işi nasıl yaparsın? Hâlbuki sen herkesin namazının geçmesini istersin.
İblis dedi ki:
-Sabah namazını kılamadığın gün ağlayarak yetmiş bin namaz sevabı kazanmıştın. Bugün onu düşünerek seni uyandırdım ki, yetmiş bin değil yalnızca bir vakit namaz sevabı bulasın!

 

Şu hâlde, ey mümin, vaktini boş geçirme! Zamanını mamur eyle! Namazlarını vaktinde kıl ki, Kıyamet günü pişman olmayasın. (Namaz Risalesi)

 

 

 

 

 

Ahmet Demirbaş’ın önceki yazıları…




Kategori içindeki yazılar: Ahmet Demirbaş