“Kadir gecesi”nin bin aydan daha fazîletli olduğu, bizzât Allahü teâlâ tarafından, Kur’ân-ı Kerîm’de “Kadir sûresi”nde açıkça bildirilmiştir.
Takvîmlerde, 5 Nisan 2024 (26 Ramazân 1445) Cumayı, 6 Nisan 2024 Cumartesiye bağlayan gece, “Kadir Gecesi” olarak yazılıdır. [Bu vesîleyle, kıymetli okuyucularımızın, asîl milletimizin ve bütün İslâm âleminin Kadir gecelerini cândan tebrik ediyoruz.]
Kadir gecesi, Kur’ân-ı Kerîm’de medhedilen en kıymetli gecedir. Peygamber Efendimiz, bir hadîs-i şerîfinde buyurdu ki: “Allahü teâlâ indinde en kıymetli gece, Kadir gecesidir.”
Kur’ân-ı Kerîmin, Resûlullah Efendimize gelmeye başladığı ve Ramazân ayı içinde olan “Kadir gecesi”nin fazîleti (üstünlüğü), bin aydan daha fazîletli [hayırlı, kıymetli] olduğu, bizzât Allahü teâlâ tarafından, Kur’ân-ı Kerîm’de “Kadir sûresi”nde açıkça bildirilmiştir. “…Kadir gecesi, bin aydan hayırlıdır…” (Kadir sûresi, 3) Bin ay, takrîben 83 sene tutmaktadır; bu da, uzun bir insan ömrü demektir.
Fakat çeşitli hikmetlere mebnî olarak, Kadir gecesinin hangi gece olduğu, kesin olarak bildirilmemiştir. Bir hadîs-i şerîfte: “Allahü teâlâ, 5 şeyi 5 şey içinde gizlemiştir: Rızâsını tâatlerde, gazabını masıyetlerde (günâhlarda), orta namazı 5 vakit namazda, evliyâsını halk arasında, Kadir gecesini ise Ramazân ayı içinde gizlemiştir” buyuruluyor.
İmâm-ı Şâfiî (rahmetullahi aleyh), Kadir gecesi, Ramazân-ı şerîf ayının 17. gecesi, İmâm-ı A’zam Ebû Hanîfe (rahmetullahi aleyh) ise, 27. gecesi olması çok vâkı’ olur buyurmuşlardır.
Muhtelif hadîs-i şerîflerde, bu gecenin, Ramazân ayının son on gecesinde yani 20-30. geceleri arasında aranması bildirilmiştir. Nitekim Eshâb-ı Kirâm, Peygamber Efendimize Kadir gecesinin ne zaman olduğunu sorunca, “Kadir gecesini, Ramazân ayının son on gününde arayınız” buyurmuştur. Bir başka zaman sorulduğunda ise, Kadir gecesini Ramazân ayının 27’sinde aramalarını tavsiye buyurmuştur.
Hazret-i Âişe (radıyallahü anhâ) vâlidemiz buyurdu ki: “Resûlullah, Ramazân ayının son on gününde her zamankinden daha fazla ibâdet ederdi.” (Tirmizî)
Bu husûstaki hadîs-i şerîflerden birkaçı da şöyledir: “Kadir gecesini Ramazânın son on gününde arayınız.” (Müslim); “Kadir gecesini, Ramazânın son on gününün [21, 23, 25, 27 ve 29 gibi] tek gecelerinde veya Ramazânın son gecesinde arayınız. Sevâbını umarak Kadir gecesini ibâdetle geçirenin geçmiş ve gelecek günâhları affolur.” (İmâm Ahmed); “Kadir gecesi, Ramazânın 27. gecesidir.” (Ebû Dâvud)
Kadir gecesini soran bir zâta Peygamber Efendimiz: “Bu yıl, Ramazânın ilk gecesi idi geçti. 27. geceyi ihyâ et! Ramazânın 27. gecesini ihyâ edene, vücûdundaki kıllar sayısınca, hac, umre, şehîdlik ve gâzîlik sevâbı verilir” buyurdu.
Hazret-i Âişe vâlidemize (radıyallahü anhâ) hitâben de, “13. gece idi geçti. Kadir gecesini kaçırdıysan, 27. geceye kavuşursun. O geceyi ihyâ edersen, âhiret yolculuğu için azık olarak o geceki ibâdet sana yeter” buyurdu.
“(Daha önce) Kadir gecesine rastlamış olan bir geceyi ihyâ eden, Kadir gecesini ihyâ etmiş gibi sevâb kazanır” hadîs-i şerîfini düşünerek, sık sık vâki olan 27. gece ihyâ edilirse, o gece Kadir gecesi olmasa bile, büyük sevâba kavuşulur.