Atalarımız, “Her geleni Hızır, her geceyi Kadir bil” demişlerdir. Allahü teâlânın rızâsına kavuşmak için, hiçbir iyiliği küçük görmemeli.
“Bereketli, hayırlı, faydası bol, feyizli” demek olan “mübârek” sıfatıyle sıfatlanan ve İslâm dîninin kıymet verdiği on geceden biri de Kadir gecesidir. Kadir gecesi, sâdece Peygamber Efendimize ve ümmetine tahsîs kılınmıştır; başka Peygamberlere ve ümmetlerine verilmemiştir.
Husûsî kıymet verilen 10 mübârek gece, hicrî-kamerî sene içerisindeki sıralarına göre, 1 Muharrem (hicrî yılbaşı) gecesi, 10 Muharrem (Aşûre) gecesi, Mevlid, Regâib, Mi’râc, Berât, Kadir, Ramazân Bayramı, Arefe ve Kurbân Bayramı geceleri olarak zikredilmektedir.
Mübârek geceler, İslâm dîninin kıymet verdiği gecelerdir. Allahü teâlâ, kullarına çok merhamet ve şefkat ettiği, acıdığı için, bazı gecelere husûsî kıymet vermiş, bu gecelerdeki duâ ve tevbeleri, tâat ve ibâdetleri kabûl edeceğini bildirmiştir. Kullarının çok ibâdet yapmaları, duâ ve tevbe etmeleri için bu geceleri birer sebep kılmıştır. O hâlde böyle gece, gün ve ayları birer ganîmet bilmeyiz.
Mübârek gece, öğle namazı vaktinden, o gecenin sonuna, yani imsâk vaktine kadar olan zamandır.
Bilindiği üzere, bazı mekânlar emsâline göre daha mukaddes, bazı insanlar akrânına nisbetle daha muhterem olduğu gibi, bazı zamanlar da benzerlerine nazaran çok daha kudsî, mukaddes ve mübârektir. Allahü teâlâ, kullarına çok acıdığı için bazı gecelere, günlere ve aylara kıymet vermiş, bu gece, gün ve aylardaki duâ, tevbe, namaz ve oruç gibi ibâdetleri kabûl edeceğini bildirmiştir.
Nasıl ki, altın madeni bakır, demir, kömür gibi madenlerden çok üstün ise; yine yâkût taşı diğer normal taşlardan çok kıymetli ise, Kadir gecesi de, diğer gecelerden çok üstündür.
Atalarımız, “Her geleni Hızır, her geceyi Kadir bil” demişlerdir. Allahü teâlânın rızâsına kavuşmak için, hiçbir iyiliği küçük görmemeli. Gazabı günâhlar içinde saklı olduğu için, hiçbir günâhı küçük görüp işlememeli. Orta namazı kaçırmamak için, 5 vakit namazı vaktinde kılmalı. Evliyâsı insanlar arasında gizli olduğu için, herkese iyi muâmele etmelidir. Kadir gecesine kavuşmak için de, herhâlde en pratik çâre şudur: Ramazânın bütün geceleri ihyâ edilirse, Kadir gecesine rastlanılmış olur.
Tefsîr kitaplarında, Kadir sûresinin sebeb-i nüzûlü hakkında, Peygamberimizin, ümmetinin ömürlerini kısa görüp üzülmesi; Eshâb-ı kirâmın, Peygamberimizden, İsrâîloğullarından 4 neferin 1.000 ay cihâd ettiklerini öğrendiklerinde, kendilerinin onlara yetişemeiyecekleri için üzülmeleri gibi sebepler zikredilmektedir.
Bu gece ve günleri lâyıkı vechile ihyâ etmeli, geceleri ibâdetle geçirmelidir. Böyle gece ve günlerde, Allahü teâlâya ilticâ, münâcât, tazarru’ ve niyâzda bulunmalı, yalvarıp yakarmalıdır. Bolca tevbe-istiğfâr etmeli, çokça kazâ namazı kılmalı, Kur’ân-ı kerîm okumalı, salevât-ı şerîfe okumalı, duâ etmeli, fakîrlere ve yetîmlere de sadaka ve hediyeler vermeli, Müslümânları sevindirmeli, bunların sevâblarını ölülerimizin rûhlarına da göndermelidir. Bilhassa mübârek zamanlarda ilim öğrenmelidir. En kıymetli ilim ise, doğru yazılan ilmihâl bilgileridir.