“Hazret-i Türkistan” Ahmed Yesevî

Ahmed Yesevî hazretleri, Türkistan’da yetişen büyük velîlerdendir. O, daha çok “Pîr-i Türkistan”, “Hazret-i Türkistan” ve “Kul Hâce Ahmed” diye tanınır. 

İftiracılar, dedikoducular her zaman vardır… Ahmed Yesevî hazretlerinin şöhreti, kerâmetleri her tarafa yayılıp, talebelerinin sayısı yüz bine yaklaşınca, kendisini çekemeyenler düşmanlıklarından, çeşitli iftiralara başladılar. Hatta o kadar ileri gittiler ki “Sohbet meclislerine örtüsüz kadınlar gelip erkeklerle birlikte oturuyorlar” gibi çok çirkin iftiralarda bulundular…

Merv şehrinde Mervezî nâmında bir müderris var idi. Onu çekemeyenlerin uydurdukları sözlere o da inanmıştı. O mübarek zatı imtihân etmek, şüphesini gidermek niyetiyle, yanına dört yüz müşâvir ve kırk da müftü alarak yola çıktı. “Ben üç bin mesele ezberledim. Onu ve talebelerini tek tek imtihan ederim” diye düşünüyordu… Bu sırada Ahmed Yesevî hazretleri hânegâhında bulunuyordu. Talebesi Muhammed Dânişmend’e; “Bakar mısın, bize kimler geliyor?” buyurdu. Mervezî’nin mâiyetiyle, yanındakilerle birlikte hâfızasında üç bin mesele ile geldiğini bildirdi. Hâce hazretlerinin emri ile Muhammed Dânişmend, o üç bin meseleden binini, Mervezî’nin hâfızasından sildi. Sonra talebelerinden Süleymân Hakîm Atâ’ya aynı şekilde emretti. O da öyle yaptı. Mervezî, hâfızasında kalan bin mesele ile Yesi’ye geldi ve Hâce hazretlerine; 

-Allah’ın kullarını doğru yoldan ayıran sen misin? dedi. Hâce, hiç kızmadı. Karşılık da vermedi.

-Şimdilik üç gün misâfirimiz ol! Ondan sonra görüşürüz, buyurdu…

Üç gün sonra bir kürsü kuruldu. Yesevî hazretleri, Muhammed Hakîm Atâ’ya tekrar emredip, o bin meseleyi Mervezî’nin hâfızasından silmesini emretti. Hakîm Atâ, Allahü teâlâya duâ etti. Hafızasındaki son bin mesele de silindi… Mervezî, kürsü üstünde bir şeyler konuşmak istedi. Fakat hâfızasında hiçbir meselenin bulunmadığını anladı… Nihâyet, defterini açıp oradan okumak istedi. Fakat defterindeki yazıların da silindiğini gördü… O anda kusûrunu anlayan Mervezî, hemen tövbe etti. Talebeliğe kabûlü için yalvardı. Hem affedildi hem de talebeliğe kabul edildi…

     ***

Ahmed Yesevî hazretleri bir gün talebelerine şöyle buyurdu:

-Evlatlarım! Peygamber efendimiz 63 yaşında bu dünyâdan ayrıldı. Ben de 63 yaşındayım. Artık şu gördüğünüz çilehâneye çekilecek, ömrümün kalan günlerini bu hücrede tamamlayacağım…

O hücrede 63 sene daha ibadetle meşgul oldu ve 1194 (H.590) senesinde Yesi’de 126 yaşında vefât etti… Allahü teala şefaatlerine nâil eylesin. Âmin…





Ahmet Demirbaş

Kategori içindeki yazılar: Ahmet Demirbaş