Hazret-i İsâ hakkında bazı âyet-i kerîmeler

“Îsâ, ‘Ben Allah’ın Resûlüyüm. Benden önce gelen Tevrât’ı doğrulayıcı, benden sonra gelecek Ahmed isimli Peygamberi müjdeleyici olarak geldim’ dedi.”

 

 

 

 

 

Kur’ân-ı kerîmde meâlen buyuruluyor ki:

 

“Ey ehl-i kitap, Îsâ, Allah’ın Peygamberidir. Tanrı üçtür demeyin. Allah, ancak tek bir ilâhtır. O, çocuğu olmaktan münezzehtir.” [Nisâ, 171]   

 

“Yahudiler, Üzeyir’e, Hıristiyânlar da Îsâ’ya (Allah’ın oğlu) dediler. Daha önce kâfir olmuş kişilerin sözlerini taklit ediyorlar. Allah onları kahretsin.” [Tevbe, 30]

 

“Îsâ’ya, Allah diyen kâfir oldu. Hâlbuki Mesîh, (Rabbim ve Rabbiniz olan Allah’a kulluk edin) dedi. ‘Allah, üçün üçüncüsü’ diyenler de kâfirdirler.” [Mâide, 72-73]

 

“Îsâ, ‘Ben Allah’ın Resûlüyüm. Benden önce gelen Tevrât’ı doğrulayıcı, benden sonra gelecek Ahmed isimli Peygamberi müjdeleyici olarak geldim’ dedi.” [Saf, 6]

 

“Ey îmân edenler, Yahûdî ve Hıristiyânları dost edinmeyiniz! Onlar, [İslâm düşmânlığında] birbirlerinin dostlarıdırlar. Onları dost edinen de, onlardan [kâfir] olur. Allahü teâlâ, [kâfirleri dost edinip, kendine] zulmedenlere hidâyet etmez.” [Mâide, 51]

 

“Sen, onların dînine uymadıkça, Hıristiyânlar ve Yahûdîler senden hoşnut olmazlar. De ki: Doğru yol, ancak Allah’ın [bildirdiği İslâmiyet] yoludur.” [Bakara, 120]

 

“Allah’ın Resûlü Meryem oğlu Îsâ’yı öldürdük dedikleri için Yahûdîleri lanetledik. Hâlbuki onlar Îsâ’yı öldürmediler, asmadılar da, öldürülen kimse kendilerine Îsâ gibi gösterildi. Onun hakkında ihtilâfa düşenler, tam bir karârsızlık içindeler; bu konuda zandan başka hiçbir bilgileri yoktur ve kesin olarak onu öldürmediler. Bilakis Allah Îsâ’yı kendi nezdine kaldırmıştır.” [Nisâ, 157-158] 

 

Allahü teâlâ, bu âyetlerde, Hazret-i Îsâ’nın öldürülmediğini kesin olarak bildiriyor. Yukarıdaki kendi nezdinden maksat, göğe kaldırılmasıdır. Yoksa Allah, mekândan münezzehtir, gökte değildir. Gökleri de O yaratmıştır. Yaratılan şey, yaratana mekân olamaz. 

 

Tibyân Tefsîrinde, Nisâ sûresinin 157 ve 158. âyetleri tefsir edilirken, Hazret-i Îsâ’nın öldürülmediği, asılmadığı, öldürülenin ona benzetildiği ve Hazret-i Îsâ’nın ref edildiği, yani göğe kaldırıldığı bildirilmektedir. (c. 1, s. 365)  

 

Al-i İmrân sûresinin 55. âyetinin tefsîrinde ise şöyle buyuruluyor:

 

“Hazret-i Îsâ diri olarak göğe kaldırıldı. Buhârî ve Müslim’in rivâyet ettikleri hadîste, Hazret-i Îsâ, kıyâmete yakın yere inecek, Peygamber Efendimizin şerîati (İslâmiyet) ile hükmedecek, Deccâl’ı, domuzu öldürecek (yani yasaklayacak) ve haçı kıracaktır. Yeryüzünde 7 sene, başka bir rivâyette 40 sene kalacak ve vefât ederek cenâze namazı kılınacaktır. 40 sene dünyâda kaldığı ömrü olabilir. Göğe kaldırılmadan önce 33, gökten indikten sonra da 7 sene kalacaktır. Toplamı 40’tır.” (Tibyân Tefsîri, c. 1, s. 233)




Kategori içindeki yazılar: Ramazan Ayvallı