Îsâ aleyhis-selâmın annesi Hazret-i Meryem’dir. Meryem Hâtûn, Süleymân aleyhisselâmın neslinden, sâlihâ ve temiz bir hanımdı.
Îsâ aleyhis-selâm hakkında bilinmesi zaruri bilgiler:
-
Hazret-i Îsâ (aleyhis-selâm), Kur’ân-ı kerîm’de ismi 25 defa zikredilen ve İsrâîloğullarına gönderilen Peygamberlerdendir.
-
Peygamberler arasında en yüksekleri olan ve kendilerine “Ülül-azm” denilen altı Peygamberin gönderiliş itibâriyle beşincisidir. [1- Hazret-i Âdem, 2- Hazret-i Nûh, 3- Hazret-i İbrâhîm, 4- Hazret-i Mûsâ, 5- Hazret-i Îsâ ve 6- Hazret-i Muhammed (aleyhimüs-selâm)].
-
Efdaliyet, üstülük bakımından ise, “Ülül-azm” Peygamberlerin 4.südür. [1- Hazret-i Muhammed, 2- Hazret-i İbrâhîm, 3- Hazret-i Mûsâ, 4- Hazret-i Îsâ, 5- Hazret-i Âdem ve 6- Hazret-i Nûh (aleyhimüs-selâm)].
-
Allahü teâlâ, onu babasız yarattı. Kudüs’te doğdu. Îsâ aleyhisselâm doğduğu zaman, doğudaki ve batıdaki bütün putlar yıkılıp, yere döküldü. Şeytânlar bu duruma şaştılar. Nihâyet büyükleri olan İblîs, onlara Îsâ aleyhisselâmın dünyâya geldiğini haber verdi. O doğunca, gökte büyük bir yıldız göründü. Hazret-i Îsâ’nın doğduğunu öğrenen İsrâiloğulları, Beyt-i Lahm’e geldiler.
-
Kendisine büyük Kitap [İncîl-i şerîf] verilen Resûllerdendir.
-
Otuz yaşında Peygamberliği bildirildi.
-
Otuz üç yaşında diri olarak göğe kaldırıldı.
-
Kıyâmete yakın, Kıyâmetin büyük alâmetlerinden biri olarak yeryüzüne tekrâr inecektir. Kur’ânı kerîmde Zuhruf sûresinin 61. âyeti kerimesinde meâlen şöyle buyûruldu: “Gerçekten o (Îsâ’nın nüzûlü) kıyâmet için (yaklaştığını bildiren) bir beyândır, alâmettir. Onun için, o kıyâmetin geleceğinde sakın şüphe etmeyin de, benim şerîatime tâbi olun. İşte bu biricik doğru yoldur.”
-
Annesi Hazret-i Meryem’dir. Meryem Hâtûn, Süleymân aleyhisselâmın neslinden, sâlihâ ve temiz bir hanımdı. Hazret-i Meryem, on beş yaşına geldiği zaman, Yûsuf-i Neccâr isminde biriyle nişanlanmıştı. Fakat onunla evlenmeden Allahü teâlâ, Hazret-i Meryem’e babasız olarak bir çocuk vereceğini müjdeledi.
Hazret-i Meryem, Allahü teâlânın emri ve kudretiyle Îsâ aleyhisselâma hâmile oldu. Bundan bir müddet sonra, normal olarak hâmilelik hâlleri görülmeye başladı.
Bu hâlleri gören İsrâiloğulları, dedikodu yapmaya başladılar. Çeşit çeşit iftirâlarda bulunup akla-hayâle gelmeyecek, ağıza alınmayacak şeyler söylediler. Bu dedikodulara tahammül edemeyen Hazret-i Meryem, Kudüs’ün 10 km kadar güneyindeki sâkin bir kasaba olan Beyt-i Lahm’e çekildi. Her şeyin, Allahü teâlânın takdîri ve dilemesiyle olduğunu düşünerek, insanların kendi hakkındaki sözlerine sabretti.
Îsâ aleyhisselâmın doğumu yaklaştığı sırada, Hazret-i Meryem, bulunduğu yerin bahçesinde yürürken, kurumuş bir hurma ağacının altına geldi. Doğum sancıları şiddetlendiğinden bu ağaca yaslandı. Yaslandığı kuru hurma ağacı yeşillendi. Mevsim kış olduğu hâlde meyve verdi. Ayağının altında küçük bir su kanalı akmaya başladı. Bu hâl, Hazret-i Meryem’i tesellî etti. Bu sırada Hazret-i Îsâ dünyâya geldi. [Yarın da bu konuyu işleyelim inşallah.]