En büyük hırsız, kendi namazından çalandır!

Bir mümin namazını güzel kılar, rükû ve secdelerini tam yaparsa, namaz sevinir ve nûrlu olur.

 

 

 

Ziyâüddîn Cedrî hazretleri hadîs ve Hanbelî mezhebi fıkıh âlimlerinin büyüklerindendir. Hadîs ve fıkıh ilmi yanında kırâat ve ferâiz ilminde de söz sahibi idi. 679 (m. 1280)’de vefât etti. Bir dersinde buyurdu ki:

 

Peygamberimiz “sallallahü aleyhi ve sellem” (En büyük hırsız, kendi namazından çalan kimsedir) buyurdu. Yâ Resûlallah! Bir kimse, kendi namazından nasıl çalar? diye sordular. (Namazın rükûunu ve secdelerini tam yapmamakla) buyurdu. Bir defa da buyurdu ki: (Rükûda ve secdelerde, belini yerine yerleştirip biraz durmayan kimsenin namazını Allahü teâlâ kabûl etmez.) 

 

Peygamber Efendimiz bir kimseyi namaz kılarken, rükûunu ve secdelerini tam yapmadığını görüp, (Sen namazlarını böyle kıldığın için, Muhammedin  “aleyhissalâtü vesselâm” dîninden başka bir dinde olarak ölmekten korkmuyor musun?) buyurdu. Yine buyurdu ki: (Sizlerden biriniz, namaz kılarken, rükûdan sonra tamâmen kalkıp, dik durmadıkça ve ayakta, her uzuv yerine yerleşip durmadıkça namazı tamam olmaz.) Bir kere de buyurdu ki: (İki secde arasında dik oturmadıkça, namazınız tamam olmaz.) 

 

Birgün Peygamber Efendimiz birini namaz kılarken, namazın ahkâm ve erkânına riâyet etmediğini, rükûdan kalkınca, dik durmadığını ve iki secde arasında oturmadığını görüp, buyurdu ki: (Eğer namazlarını böyle kılarak ölürsen, kıyâmet günü, sana benim ümmetimden demezler.) 

 

Bir başka yerde de buyurdu ki: (Bu hâl üzere ölürsen, Muhammedin “aleyhisselâm” dîninde olarak ölmemiş olursun.) 

 

Ebû Hüreyre “radıyallahü anh” buyurdu ki: (Altmış sene, bütün namazlarını kılıp da, hiçbir namazı kabûl olmayan kimse, rükû ve secdelerini tam yapmayan kimsedir.) 

 

Zeyd ibni Vehb “rahmetullahi teâlâ aleyh” birini namaz kılarken rükû ve secdelerini tam yapmadığını gördü. Yanına çağırıp, ne kadar zamandır böyle namaz kılıyorsun, dedi. Kırk sene deyince, sen kırk senedir namaz kılmamışsın. Ölürsen Muhammed Resûlullahın “sallallahü aleyhi ve sellem” sünneti [yanî dîni] üzere ölmezsin, dedi.

 

Bir mümin namazını güzel kılar, rükû ve secdelerini tam yaparsa, namaz sevinir ve nûrlu olur. Melekler, o namazı göğe çıkarır. O namaz, namazı kılmış olana, iyi dua eder ve sen beni kusûrlu olmaktan koruduğun gibi, Allahü teâlâ da, seni muhâfaza etsin, der. Namaz güzel kılınmazsa, siyâh olur. Melekler o namazdan iğrenir. Göğe götürmezler. O namaz, kılmış olana, fenâ dua eder. Sen beni zâyi eylediğin, kötü hâle soktuğun gibi, Allahü teâlâ da, seni zâyi eylesin, der.

 

 

Vehbi Tülek’in önceki yazıları…

Kategori içindeki yazılar: Vehbi Tülek