Ejderha olup sahibinin boynuna sarılan mallar

Zekâtını vermeyenin malları cehennemde, yılan şeklinde boynuna sarılıp baştan ayağa kadar sokacaktır.

 

 

 

İbrâhim Beycûri hazretleri Şafii mezhebi fıkıh âlimidir. 750 (m. 1349) senesinde Mısır’da Menûfiyye’nin köylerinden Beycûr’da doğdu. Kahire’de ilim tahsiline başladı. Cemâleddîn-i Esnevî ve Bülkınî’den fıkıh ilmini tahsil etti. Daha başka âlimlerin de sohbetlerinde bulunup kendilerinden ilim öğrendi. İlim tahsilini tamamlayıp talebe yetiştirmeye başladı. 825 (m. 1422) senesinde vefat etti. Bir dersinde şunları anlattı: 

 

Kur’ân-ı kerimde, çok yerde namazla zekât beraber bildiriliyor. (Namazı kılın, zekâtı verin) buyuruluyor. Zekât vermeyene, Allah lanet eder. Kıtlıklara maruz kalır, temiz malını kirletmiş olur, o mal telef olur. Resulullah efendimiz (sallallahü aleyhi ve sellem), (Zekâtı verilmeyen mallar, ejderha olup sahibinin boynuna sarılır) buyurup şu mealdeki âyet-i kerimeyi okudu:

 

(Hak teâlânın ihsan ettiği malın zekâtını vermeyenler, iyi ettiklerini, zengin kalacaklarını zannediyorlar. Hâlbuki kendilerine kötülük etmiş oluyorlar. O mallar Cehennemde azap aleti olacak, yılan şeklinde boyunlarına sarılıp baştan ayağa kadar onları sokacaktır.) [Âl-i İmran 180] Bu acı azaplardan kurtulmak için, malların zekâtını, tarla mahsullerinin, sebze ve meyvenin uşrunu vermek şarttır. Zekât vermemek haram olduğu için, böyle günahkârın kıldığı namaz, sahih olup borcu ödenirse de, namazdan hasıl olacak sevaba kavuşamaz. Zekât kırkta bir, uşur onda bir verilir. Eli ayağı tutup da çalışabilenlerin zekât istemesi haramdır. İstemediği halde kendisine zekât verilirse, alması günah olmaz. Zekât, nisaba malik olmayıp çalışamayacak kadar hasta, sakat olanlara ve çalışıp da güç geçinenlere verilir. Allahü teâlâ böyle fakirleri milletin içinde kırkta bir oranında yaratmıştır. Kur’ân-ı kerimde, (Malı, parayı biriktirip zekâtını vermeyene çok acı azabı müjdele! Zekâtı verilmeyen mal, para, Cehennem ateşinde kızdırılıp, sahibinin alnına, böğrüne, sırtına mühür gibi basılacaktır) buyuruldu. (Tevbe 34, 35) Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki: (En faziletli ibadet namaz, sonra zekâttır.) (Hastayı sadakayla, malı zekâtla koruyun!) (Allahü teâlâ, malınızın temizlenip güzelleşmesi için zekâtı farz kıldı.) (Zekât vermeyenin namazı kabul olmaz.) (Zekât vermeyen, temiz malını kirletmiş olur.) (Zekât vermeyen kimse, kıyamette ateştedir.) 

 

 

 

Vehbi Tülek’in önceki yazıları…

Kategori içindeki yazılar: Vehbi Tülek