Ziyâüddîn Bernî hazretleri evliyânın büyüklerindendir. Hâce Nizâmüddîn-i Evliyânın talebesidir. Hocasına yakın olmak nimetine kavuşan seçilmişlerden idi. Hindistan’da Gıyâspûr şehrinde otururdu. 684 (m. 1285) senesi civarında doğup, 8. asrın sonlarında vefât ettiği bilinmektedir. Sohbetlerinde buyurdu ki:
İnsanların en üstünü, ceza vermeye gücü yettiği hâlde affedenlerdir, insanların aklı en noksan olanı ise, kendinden aşağıda ve güçsüz olanlara zulmedenlerdir… Süleymân aleyhisselâma her nimet verildi. O şükretti. Eyyûb aleyhisselâma hastalık verildi. O sabretti. Yûsuf aleyhisselâm, ceza vermeye muktedir olduğu hâlde suçlu kardeşlerini affetti. Muhammed aleyhisselâma eziyet ve işkence yapıldı. O, bunlara sabretti ve yapanları affetti.
Allahü teâlâ İbrâhim sûresi yedinci âyet-i kerîmesinde meâlen; (Ni’metlerime şükrederseniz, onu arttırırım) buyuruyor. Hikmet sahipleri dedi ki:
“Şükürle nimet devam eder. Nimete küfredilir, kadrü kıymeti bilinmezse gider. Nimeti koruyan şükürdür. Şükür, nimetleri çoğaltır ve insanı cezadan korur. Nimetlere şükretmeyen, hayvanlardan sayılır.”
Hazreti Ali buyurdu ki: “Nimetlere şükreden, onun elden çıkacağından korkmasın. Nimete şükredenlere, onu arttıracağını Allahü teâlâ bildirdi. Nimete küfredenlerin elinden o nimet alınır. Nimetin kıymetini bilmemek, onun elden çıkmasına sebeptir. Şükür ise, onu devamlı kılar ve arttırır.”
Cömertlik, hayır ve iyiliğin direği olup, karşılıklı sevgiyi meydana getirir. Rahatlık ve huzûr onunla kalblere yerleşir, İslâm dîni, Müslümanları bu güzel haslete sevk ederek cömert olmalarını bildirdi. Zîrâ, dünyâ ve âhıret iyilikleri, cömertlikte toplanmıştır. Muhakkak onda Allahü teâlânın râzı olması vardır. Bütün insanların da beğendiği ve râzı olduğu bir iştir. Peygamber Efendimiz (aleyhisselâm) bir hadîs-i şerîfte; “Cömert kimse, Allahü teâlâya ve insanlara yakın olup (Allahü teâlâ ve insanlar onu sever), Cehennemden uzaktır” buyuruyor.
Diğer bir hadîs-i şerîfte de; “Cömert kişinin günahını araştırmayınız. Sıkıntıya düştüğü zaman Allahü teâlâ, ona muhakkak yardım eder” buyuruldu.
Hazreti Âişe vâlidemiz ise; “Cennet cömertlerin, Cehennem de cimrilerin yeridir” buyurdu.
Denildi ki: “Kişinin cömertliği, kendisini düşmanlarına bile sevdirir. Cimriliği ise, yakınlarını bile düşman yapar.” Bütün büyüklerin âdeti hep cömertlik oldu.
1 Kasım 2023
Vehbi Tülek
“Cömertlerin günahını
araştırmayınız!..”
“Kişinin cömertliği, kendisini düşmanlarına bile sevdirir. Cimriliği ise, yakınlarını bile düşman yapar.”
Ziyâüddîn Bernî hazretleri evliyânın büyüklerindendir. Hâce Nizâmüddîn-i Evliyânın talebesidir. Hocasına yakın olmak nimetine kavuşan seçilmişlerden idi. Hindistan’da Gıyâspûr şehrinde otururdu. 684 (m. 1285) senesi civarında doğup, 8. asrın sonlarında vefât ettiği bilinmektedir. Sohbetlerinde buyurdu ki:
İnsanların en üstünü, ceza vermeye gücü yettiği hâlde affedenlerdir, insanların aklı en noksan olanı ise, kendinden aşağıda ve güçsüz olanlara zulmedenlerdir… Süleymân aleyhisselâma her nimet verildi. O şükretti. Eyyûb aleyhisselâma hastalık verildi. O sabretti. Yûsuf aleyhisselâm, ceza vermeye muktedir olduğu hâlde suçlu kardeşlerini affetti. Muhammed aleyhisselâma eziyet ve işkence yapıldı. O, bunlara sabretti ve yapanları affetti.
Allahü teâlâ İbrâhim sûresi yedinci âyet-i kerîmesinde meâlen; (Ni’metlerime şükrederseniz, onu arttırırım) buyuruyor. Hikmet sahipleri dedi ki:
“Şükürle nimet devam eder. Nimete küfredilir, kadrü kıymeti bilinmezse gider. Nimeti koruyan şükürdür. Şükür, nimetleri çoğaltır ve insanı cezadan korur. Nimetlere şükretmeyen, hayvanlardan sayılır.”
Hazreti Ali buyurdu ki: “Nimetlere şükreden, onun elden çıkacağından korkmasın. Nimete şükredenlere, onu arttıracağını Allahü teâlâ bildirdi. Nimete küfredenlerin elinden o nimet alınır. Nimetin kıymetini bilmemek, onun elden çıkmasına sebeptir. Şükür ise, onu devamlı kılar ve arttırır.”
Cömertlik, hayır ve iyiliğin direği olup, karşılıklı sevgiyi meydana getirir. Rahatlık ve huzûr onunla kalblere yerleşir, İslâm dîni, Müslümanları bu güzel haslete sevk ederek cömert olmalarını bildirdi. Zîrâ, dünyâ ve âhıret iyilikleri, cömertlikte toplanmıştır. Muhakkak onda Allahü teâlânın râzı olması vardır. Bütün insanların da beğendiği ve râzı olduğu bir iştir. Peygamber Efendimiz (aleyhisselâm) bir hadîs-i şerîfte; “Cömert kimse, Allahü teâlâya ve insanlara yakın olup (Allahü teâlâ ve insanlar onu sever), Cehennemden uzaktır” buyuruyor.
Diğer bir hadîs-i şerîfte de; “Cömert kişinin günahını araştırmayınız. Sıkıntıya düştüğü zaman Allahü teâlâ, ona muhakkak yardım eder” buyuruldu.
Hazreti Âişe vâlidemiz ise; “Cennet cömertlerin, Cehennem de cimrilerin yeridir” buyurdu.
Denildi ki: “Kişinin cömertliği, kendisini düşmanlarına bile sevdirir. Cimriliği ise, yakınlarını bile düşman yapar.” Bütün büyüklerin âdeti hep cömertlik oldu.
Vehbi Tülek