Huzurlu, mutlu ve birbirinin hukukunu gözeten eşlerin bulunduğu evde, sevgi, saygı ve mutluluk hâkimdir.
Çocuğu en mutlu eden şey, anne ile babanın muhabbetli olması, birbirlerine sevgi ve saygı ile muamele etmeleri, güzel geçinmeleri, karşılıklı anlayış, müsamaha ve nezaket ile davranmaları ve yüzlerinin gülmesidir. Böyle bir ortam, çocuğa en güzel ikramların yapılmasından daha önde gelir.
Çocuk için sıcak bir aile yuvası, bütün maddi imkânlardan daha kıymetlidir. Anne ve baba bunun fakında olmalı. Birbiri ile iyi geçinmeli, incir çekirdeğini doldurmayan basit meseleler yüzünden birbirini incitmemeli, birbirine değer vermeli, birbirine karşı kalp kıracak, gönül yıkacak söz ve davranışlardan sakınmalı ve ufak şeyleri büyütmemelidir.
Kadın; kendi gelininden oğluna nasıl davranmasını istiyorsa, kocasına öyle davranmalı. Erkek de; kendi damadından kızına nasıl davranmasını istiyorsa hanımına öyle davranmalı… Eşler birbirinin neden rahatsız olduklarını, neden mutlu olduklarını bilir. Herkes birbirinin rahatsız olacağı şeyden sakınır, karşısındakinin memnun olacağı tavrı sergilerse orada niye sıkıntı olsun. Fakat Allah korusun birbirinin rahatsız olacağı şeyi bile bile inadına yapmak zulüm olur. Zulmeden iflah olmaz. İnsan kendisine yapılmasını istemediği bir şeyi, eşine veya bir başkasına yapmamalı.
Kusursuz dost arayan dost bulamaz demişler. Eşler, kusurlarını düzeltme hususunda birbirine yardımcı olmaya çalışmalı. Yalnız bunu, suçlayarak, azarlayarak, inciterek, kalp kırarak, hakaret ederek, salak, geri zekâlı gibi küçültücü ve aşağılayıcı kelimeleri kullanarak yapmamalı. Böyle kelimeler kalbi yaralar. Meşhur sözdür “Kılıç yarası düzelir fakat dil yarası düzelmez.” Böyle ağır kelimelerin izi ömür boyu devam eder. Anne babanın çocuk yanında böyle tavırlar sergilemesi, çocuğu içinden üzer fakat ne yapsın evlat, biri annesi diğeri babası. Onlara karşı sadece mahzun ve masum bakışlardan başka yapacağı bir şey yoktur.
Anne baba birbirini lüzumsuz tenkitten sakınmalı. Sabırla, teenni ile çözülmeyecek bir şey yoktur. Bazen eşler, birbirinin düzeltemedikleri davranışlarını zamana bırakmalı. Birbirini olduğu gibi kabul etmeli. Hatta sıkıntılarının gitmesi, hâllerinin düzelmesi için dua etmeli. İbadetlerine dikkat etmeli. İbadetlerini yapan, günahlardan sakınan kulunu Allahü teala darda bırakmaz.
Eşler birbirine tevazuyla, yumuşaklıkla, kul hakkına düşmekten korkarak, ölümü hatırlayarak, her yaptıklarının tek tek hesabını vereceklerini düşünerek davranmalı. Başarılı eşler, hayatlarının sonunda birbiri hakkında, “Allahü teâlâ gani gani rahmet eylesin, çok iyi bir eş idi” dedirterek dünyadan ayrılabilenlerdir.
Hülasa; huzurlu, mutlu bir ev, bir yuva evladımızı mutlu eder. Onun için anne babalar, birbirleriyle güzel geçinmelidir…