Cihâd, ancak Allah rızâsı için yapılır…

Resûlullah (sallallahü aleyhi ve sellem), “Kim Allah yolunda cihâd etmektedir?” mefhûmundaki bir suâle karşılık: “Kim, Allah’ın kelâmı, en yüce olsun diye savaşırsa, işte o kimse, Allah yolunda cihâddadır” tarzında cevap vermiştir.

Yine Peygamber Efendimiz buyurmuştur ki: “Sırf ganîmet niyetiyle savaşan kimse için, sâdece niyet ettiği şey vardır (Cihâd sevâbı verilmez.)”

Bazı hadîs-i şerîflerinde de, cephede ölenlerin şehîdlik sevâblarının, niyetlerine göre olacağını ifâde buyurmuştur.

“Kütüb-i sitte” denilen 6 muteber hadîs kitâbının 6’sında da zikredildiği gibi, diğer bazı hadîs kaynaklarında da geçen bir hadîs-i şerîf şöyledir:

Ebû Mûsâ el-Eş’arî (radıyallahü anh)’den rivâyet edildiğine göre, Resûlullah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in yanına bir bedevî (bâdiye yanî çöl ehlinden bir A’râbî) geldi ve:

Yâ Resûlallah! Bir adam ganîmet için savaşıyor; bir başkası kendinden bahsedilsin diye savaşıyor; bir diğeri de kahramânlıktaki yerini göstermek için savaşıyor.” [Bir rivâyete göre: “Kahramânlık taslamak için ve ırkının üstünlüğünü göstermek için savaşıyor.” Bir başka rivâyete göre ise: “Gazabından dolayı savaşıyor!”Şimdi bunlardan hangisi, yani kim Allah yolundadır?” diye bir suâl sordu.

Resûlullah (sallallahü aleyhi ve sellem): “Kim Allah’ın dîni, daha yüce olsun diye savaşırsa, sâdece o Allah yolundadır” buyurdu. [Buhârî, Cihâd 15, İlm 45, Humus 10, Tevhîd 28; Müslim, İmâre 149-151; Ebû Dâvûd, Cihâd 24; Tirmizî, Fezâilü’l-cihâd 16; Nesâî, Cihâd 21; İbn-i Mâce, Cihâd 13]

Amellerin niyetlere göre kıymet kazanacağı, dînimizin en temel prensibidir. Birçok ibâdetimizde olduğu gibi, Allah yolunda cihâdda da hâlis niyet, amelin Allah için yapılıp yapılmadığının esâsını teşkil eder.

İslâm dîninin emrettiği bazı ibâdet ve tâatleri yerine getirirken bir insanın niyeti, yani kalbindeki yönelişi, çeşitli gâyelere dönük olabilir. Yaptığı amel, işlediği iş de, Allah katında, kalbindeki bu niyetine göre bir değer ifâde eder. İşte bu sebeple dînimiz, öncelikle niyetlerimizi tashîh etmeyi, düzeltmeyi emreder. 

Cihâd yapan bir kimse: 1- Adını ve şöhretini insanlara duyurma, 2- Cesâret ve kahramânlığını gösterme, 3- Irkının veya aşîretinin üstünlüğünü isbât etme, 4- Savaştığı insanlara karşı kızgınlık ve öfkesini tatmîn etme, 5- Ganîmet elde etme gibi arzû ve istekler içinde olabilir.

Peygamber Efendimiz, bu sayılanların hiçbirinin cihâdın gâyesi ve hedefi olamayacağını, cihâdın yegâne hedefinin “i’lâ-yi kelimetullah” dediğimiz, Allah’ın adını, kelime-i tevhîdi, yegâne hak dîn olan İslâm’ı yüceltmek olduğunu açıklıkla ifâde buyurmuştur. Dolayısıyla dünyâlık bir gâye için savaşan kimse, gerçekte Allah yolunda ve dîn uğrunda savaşmış olmaz…





Prof. Dr. Ramazan Ayvallı

Kategori içindeki yazılar: Ramazan Ayvallı