Haram işlememek için camdan atlayan genç!

Memleketin ileri gelenlerinden birinin hanımı, İmâm-ül Ârifîn’e âşık olmuştu. Bir gün!..   İmâm-ül Ârifîn, Muhammed Ma’sûm hazretlerinin torunu ve Muhammed Sibgatullah’ın ikinci oğludur. İsmi Muhammed İsmâil olup “İmâm-ül Ârifîn” diye meşhur oldu. Hindistan’da Serhend’de doğdu. Küçük yaşta, yüksek dedesi Urvet-ül-vüskâ Muhammed Ma’sûm hazretlerinden ilim öğrenip, sohbetleri ile şereflendi. Dedesinin vefâtından sonra, babası Muhammed Sibgatullah hazretlerinin … Devamını oku

Allah’ın düşmanına yardım etmek!..

Allahü teâlâ buyuruyor ki: “Nefsine düşmanlık et! Çünkü nefsin, benim düşmanımdır.”   Şeyh Muhammed İhsân, Silsile-i aliyyeden olan Mazhar-ı Cân-ı Cânân hazretlerinin olgun halîfelerindendir. Abdülhak-ı Dehlevî’nin soyundandır. Hicri on üçüncü asrın ortalarında Hindistan’da Delhi’de vefât etti. Bir gece rüyâsında Mazhar-ı Cân-ı Cânân’ı gördü. Süt ile pirinç pilavı yiyordu. Yemeğinden artanı Muhammed İhsân’a verdi. O da … Devamını oku

Duânın kabûl olmasının şartları ve edepleri…

“İhtiyaçlarını Allahü teâlâdan yalvararak ve O’na sığınarak istemeli, âhiret kurtuluşunu onlarda görmelidir.”   Huccetullah Muhammed Nakşibend, İmâm-ı Rabbânî hazretlerinin torunu ve Muhammed Ma’sûm Fârûkî hazretlerinin ikinci oğludur. 1624 (H.1034) senesinde dedesi İmâm-ı Rabbânî hazretlerinin vefât ettiği yıl doğdu. O doğacağına yakın babası Muhammed Ma’sûm’a, İmâm-ı Rabbânî hazretleri; “Bu yakınlarda doğacak oğlun, yüksek mârifetlere ve sırlara … Devamını oku

Akrabana din bilgisi öğretmeyi terk etme!

Kul haklarından en önemlisi akrabasına ve emri altında olanlara Emr-i mâruf yapmamaktır!   Hacı Sâdık Efendi Kayseri âlim ve velîlerindendir. 1768 (H.1182) senesinde Kayseri’de doğdu. Ürgüp’e giderek Ürgüplü Hacı Mustafa Efendinin derslerine, devâm etti. sonra Amasya, Ankara, bilâhare İstanbul’a giderek meşhûr âlimlerin derslerine devâm etti. İlim ve fazîlette yüksek derece sâhibi oldu. Rüûs imtihanını kazanarak … Devamını oku

Dünyâ nimetleri, şekerle kaplanmış zehir gibidir!

“Dünyânın geçici nimetleri ancak, bu parlak dîne uymakta yardımcı oldukları zaman faydalı olur…”   Ubeydullah bin Bâki-Billah hazretleri İmâm-ı Rabbânî hazretlerinin hocası olan Muhammed Bâki-billah’ın büyük oğludur. Küçük yaşta babası vefât edince İmâm-ı Rabbânî hazretlerinin teveccühleri ile yetişti ve önde gelen talebelerinden oldu. On sekizinci yüzyılın sonlarında vefât etti. Kabri Delhi’dedir. Bir sohbetinde buyurdu ki: … Devamını oku

“Evliyânın kerâmeti bizim yolumuzda haktır…” 

Osman Şirvânî ve Pîr Ömer Halvetî, Ahî Muhammed hazretlerini önde gelen talebelerindendir…   Ahî Muhammed hazretleri evliyânın büyüklerindendir. Türkistan’da Harezm’de doğdu. 1378 (H.780) târihinde Afganistan’da Herat şehrinde vefât etti. Harezm’de ilim ve edeb öğrendi. Sonra Geylan’daki evliyâdan mânevî ilimleri tahsîl edip, zamânın büyük velîleri arasına girdi. Çok talebe yetiştirdi. Talebelerinin önde gelenleri Muhammed Karsî, Osman Şirvânî ve … Devamını oku

Güneş, ayakkabınıza zarar veriyor efendim

Mevlânâ Hâlid-i Bağdâdî hazretlerinin ayakkabıları güneşte kalmıştı. Bir talebesi onları gölgeye alır!..   Muhammed Hânî hazretleri evliyânın büyüklerindendir. 1798 (H.1213) senesinde, Hama ve Haleb arasında bulunan Hân-ı Şeyhûn’da doğdu. Mevlânâ Hâlid-i Bağdâdî’nin önde gelen talebelerindendi. Ona hizmette en önde yer alırdı. Bir kuşluk vakti Mevlânâ Hâlid-i Bağdâdî’nin huzûruna girmek için kapının önüne geldi. Mevlânâ Hâlid-i Bağdâdî’nin ayakkabıları … Devamını oku

Allah rızâsı için olmayan her şey mânâsızdır!..

Allahü teâlâ, Cenneti nefislerinize karşılık kıldı. Nefsinizi, Cennet dururken, başka şeylere satmayınız   İbn-i Hanefiyye hazret-i Ali’nin “radıyallahü anh” oğludur. İsmi Muhammed, künyesi Ebü’l-Kâsım’dır. Annesi Havle binti Câfer bin Kays-ı Hanefiyye olduğu için, İbn-i Hanefiyye denilir. 641 (H.21) senesinde doğdu. 700 (H.81)de Medîne’de vefât etti. İbn-i Hanefiyye, hazret-i Hasan ve hazret-i Hüseyin’den sonra, hazret-i Ali’nin … Devamını oku

İnsanın kalbine nur yerleşince…

Ebû Bekr Tirmizî hazretleri evliyânın büyüklerindendir. Dokuzuncu asırda Horasan’da Belh şehrinde yaşadı. Zamanının meşhûr âlimlerinden ve evliyâsından Ahmed bin Hadreveyh ve diğer evliyâların sohbetinde ve derslerinde yetişti. Hadîs ilminde de ilim sâhibi oldu. Derslerinde ve sohbetinde çok talebe yetişti. Kıymetli sözlerinden bir kısmı şunlardır. Buyurdu ki: “Tefekkür beş çeşittir. 1- Allahü teâlânın yarattığı şeylere bakıp, … Devamını oku

Ne kadar kibrin varsa, aklın o kadar noksan!

“Müslümanlık; yapmak, yaşamak, ahkâm-ı ilâhîyeyi yerine getirmek demektir.”   Hâcı Efdal hazretleri evliyânın büyüklerindendir. İsmi, Hâcı Muhammed Efdal olup, Mazhar-ı Cân-ı Cânân hazretlerinin, kendilerinden ilim ve feyiz aldığı dört büyük hocasından ilkidir. On sekizinci (on ikinci hicri) asrın ortalarında Hindistan’da Delhi’de vefât etti. Müceddidiyye yoluna âit feyiz ve mârifetleri, Muhammed Huccetullah’tan aldı. Muhammed Huccetullah, İmâm-ı … Devamını oku

Dostlar, dünya ve ahiret sermayesidir

Fethi Ali Efendi İstanbul âlim ve velîlerindendir. Bulgaristan’da Rusçuk’ta doğdu. Tahsîlini İstanbul’da yaptı. Evliyâdan Kuşadalı İbrâhim Halvetî’nin sohbetine kavuştu. Halvetî yolunun edebini öğrendi. İlim ve ahlâkta kemâle gelip icâzet aldı. Kuşadalı İbrâhim Halvetî, Fethi Ali Efendiye çok değer verirdi. Mektûbât’ındaki yirmi üç mektup Fethi Ali Efendiye yazılmıştır. Bir mektubunda buyurdu ki: “Zâhirî ilimlerden maksat, îtikâdı, Ehl-i … Devamını oku

İlim kaledir, cehâlet ise meçhûldür!..

Ebû Abdullah Belhî hazretleri evliyânın büyüklerindendir. Adı Muhammed bin Fadl’dır. Türkistan’da Belh’te doğdu. Semerkand’a giderek Muhammed bin Fadl, Ahmed bin Hadraveyh’in talebesi olup, daha birçok âlimin sohbetinde bulundu. Semerkand’da kadılık yaptı. 931 (H.319) senesinde burada vefât etti. Hacca giderken Nişâbûr’a uğradığında, sohbet etmesini istediler. Kürsüye çıkarak; “Allahü teâlâ büyüktür. Allahü teâlânın zikri büyüktür. Rızâ, en … Devamını oku

Allahü teâlâ, sizin için kolaylık istiyor…

Muhammed Ezherî hazretleri evliyânın büyüklerindendir. 1714 (H.1126) senesinde Cezâyir’de doğdu. 1793 (H.1208) senesinde orada vefât etti. Küçük yaşta Kâhire’ye gitti. Ezher Câmii hatîbi ve imâmı Muhammed bin Sâlim Hafnâvî’den, ilim ve tasavvuf yolunun edebini öğrendi. Sonra memleketine dönerek talebe yetiştirdi. Buyurdu ki: İbâdetleri iktisâd üzere, yâni ne az, ne de pek aşırı olmayarak, orta miktârda … Devamını oku